'Yaşam koçu', 'duygusal arındırma tekniği', 'bioenerji', 'NLP', 'kuantum' ve bunu gibi birçok isimle ruh sağlığına dair hiçbir eğitimi olmayan yüzlerce kişi sözde şifa dağıtmaya soyunuyor. Zor günler geçiren insanlar da belki aylarca terapi görmekten daha kolay ve kulağa ‘mucizevi’ gelen yöntemleri denemek için binlerce lira para harcıyor.
İşinin uzmanı psikologlar ise yıllardır meslek yasasının çıkartılmasını istiyor. Ruh Sağlığı yasası uzun zamandır tartışılıyor ancak psikologların bunların haricinde bir talebi daha var. O da kendi mesleklerinin denetlenmesi ve psikoloji eğitimi almamış kişilerin bu unvanları kullanmasını ya da Psikolog gibi yönlendirme, terapi yapmasını önleyecek denetleyici bir yasanın oluşturulması.
'KAFAYA GÖRE TEDAVİ'
Türkiye’de sağlık ile ilgili düzenlemeler ilk yapıldığında ruh sağlığı diye bir alan olmadığını söyleyen Kadir Has Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu, “1930’larda ilk ciddi yasa tasarısı çıkıyor. Ondan sonra da sağlık ile ilgili yasalar çok büyük değişikliklerden geçmemiş. Bu nedenle ruh sağlığı alanında kimin, hangi kurallar çerçevesinde çalışacağına dair net bir sınır yok. Ruh sağlığı ile ilgili bir suistimal olduğunda biz itiraz edemiyoruz ve halkın yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçemiyoruz. Kendi meslektaşlarımızın da bir hatası olduğunda herhangi bir müdahalede bulunamıyoruz. Bu da insanların suiistimal edilmesine yol açıyor. Mesela bilimsel hiçbir desteği olmayan terapilerden bahsediliyor. Ne psikolojide ne psikiyatri literatüründe hiçbir yeri olmayan ve üfürükçülerden farkı olmayan şeyler bunlar. Herkes istediği gibi terapisine isim veriyor ve tedavi yaptığına dair iddialarda bulunuyorlar. Vaktiyle zakkumdan kanser ilacı üretilmesi örneği ile çok benzer bir şey bu. Herkes kafasına göre tedavi geliştiremez” diyor.
UNVANLARI 'DANIŞMAN'
Türk Psikologlar Derneği Etik Kurul Üyesi Özgün Ergin ise “Psikologlar sadece terapi alanında çalışmıyor. Eğitim kurumlarında, işyerlerinde, cezaevleri gibi yerlerde de çalışıyor. Ancak biz bu yasayı istiyoruz çünkü psikolog olmayan kişilerden hizmet alan ve mağdur olan çok insan var. Toplumda psikoloğa gitmek için bir talep artışı da var. Bu nedenle bir yasa önemli. Sosyal medya başta olmak üzere psikolog olmasa dahi unvan olarak kullanan ya da kendisine danışman diyen, insanları maddi olarak sömüren kişi ve kurumlarla karşılaşıyoruz. Öncelikle bu ortadan kalkmalı. İkincisi videolar aracılığıyla insanları bilgilendirdiğini düşünerek insanları yanlış yönlendiren kişiler var. Bunların da önüne geçmek önemli” diye konuştu.
KİMLER TERAPİ VEREBİLİR
Türkiye’de 4 yıllık psikoloji bölümü lisans mezunu herkes terapi verebiliyor ancak dünya standartları psikoloji alanında lisans ve yüksek lisans hatta ABD ile bazı Avrupa ülkelerinde doktora yapmış olanlar terapi yetkinliğine sahip olabiliyor. Başka dallardan mezun olanlar ise bu yetkinliğe sahip değil.
HÜRRİYET
Yeni yorum ekle