Bakım Hizmetleri Müdürlüklerinin yönetsel sorunları

Türkiye’de sağlık sisteminde en büyük değişim ve dönüşüm 2003 yılında Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yaşanmıştır. Dönüşümün amacı, sağlık hizmetine ulaşımda eşitsizlik, sağlık hizmet sunumunda yaşanan çok başlılık, düşük gelirli ile yüksek gelirliler arasındaki sağlık hizmet adaletsizliği, hizmetin etkin sunulamaması gibi birçok soruna çözüm sağlanması olarak açıklanmıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile bu sorunlar çözülmeye çalışılırken hastanelerin idari yapılarında önemli değişimler yaşandı. Sağlıkta dönüşüm programının önemli ayaklarından biri olan ve 2011 yılında 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ve Türkiye Kamu Hastaneleri Birlikleri kurulmuştur. Sağlık Bakanlığı’na bağlı devlet hastaneleri ve eğitim ve araştırma hastaneleri kamu hastaneleri birliklerine devredilerek idari ve mali açıdan özerklik sağlanmıştır. Hastanelerde tıbbi işlemlerle ilgili hekim dışı personelin idari amiri konumundaki başhemşirelikler kaldırılarak bakım hizmetleri müdürlükleri olarak yeniden organize edilmiştir. Yeni oluşumla birlikte daha önce sadece hemşirelerin idari amiri konumunda bulunan bakım hizmetleri müdürleri yeni sistemle hekim dışı tıbbı alanda faaliyet gösteren tüm sağlık personellerinin (sağlık teknisyen, teknikerler) amiri konumuna getirilerek yetkileri arttırılmıştır. Kamu hastane birlikleri 694 sayılı KHK ile 2017 yılında kaldırılmış olsa da 663 sayılı KHK ile hastanelerde kurulan idari yapılar güncelliğini korumaktadır.

Bakım hizmetleri müdürlüklerine bağlı çalışan sayılarındaki artış müdürlüklerde iş yükü ve sorumluluklarda önemli artışlara neden olmuştur. Bakım hizmetleri müdürlükleri hastanelerde çalışan hemşireler dışında laboratuvar, röntgen, anestezi vb. birimlerde çalışan teknisyen/tekniker gibi farklı unvan ve branşlara sahip kişilerin yönetim sorumluluğunu taşımaktadır. Müdürlüklerin farklı birimlerde çalışan, farklı unvanlara sahip ve farklı eğitim seviyelerine sahip birimlerde ortaya çıkan sorunlarla karşılaşmaktadır. Bakım hizmetleri müdürlüklerinin kurulması ile ortaya çıkan bu farklılıkların yönetimi alanda çeşitli sorunların ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle bakım hizmeti müdürü olan ve büyük çoğunlukla hemşire unvanlı çalışanlardan atanan müdürler hemşirelik dışındaki alanda çalışan çalışanların sorunların çözümüne yeterli katkının sağlanması konusunda yetersizlikler yaşanabilmektedir. Bakım hizmetleri müdürlerinin yardımcı veya süpervizör tercihleri genelde atanmadan önce beraber çalıştıkları aynı branştan olan çalışma arkadaşlar arasından yapılan tercihlerle gerçekleşmektedir. Bu durum özellikle eğitim ve araştırma hastaneleri gibi çalışan sayısının binlerle ifade edildiği hastaneler açısından sorunların çözümünde aksamalara neden olabilmektedir.

Bakım hizmetleri müdürlüklerinin daha etkin, verimli ve çalışan odaklı bir yönetim yaklaşım benimsemeleri için başhemşirelik döneminden kalan hemşire odaklı yaklaşımın değiştirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Alanda gözlemlenen sorunlar ve uygulanan çözümlere bakıldığında bakım hizmetleri müdürlerinin idari yapılarında küçük dokunuşların gerektiği görülmektedir.  Bakım hizmetleri müdürlerinin müdür yardımcısı ya da süpervizör pozisyonu belirlenirken bu pozisyonlara yapılacak atamalarda sayılan birimlerde çalışan bireylerin katılımı bireylerin yönetime katılımı ve farklı birimlerde ortaya çıkan sorunları çözümüne önemli katkılar sunması beklenebilir.

 

TUNCAY AKAR

SAĞLIK YÖNETİMİ UZMANI