Omicron iyi mi, kötü mü?

Koronavirü’ün fendi,

Mücadeleyi yendi.

Derdimiz birken bin oldu;

Karakış kapıya dayandı,

iklim krizi,

Enerji krizi,

Pahalılık,

Sağlık krizi

Yaşadık ve halen yaşıyoruz.

Öncelik sağlıkta tabii ki.

Düne kadar Delta virüsü hakimdi.

Şimdi Omikron baş gösterdi.

Üstelik; biraz alfadan,

biraz betadan,

biraz da deltadan özellikler alarak.

Tam bir kokteyl virüs.

Dünya Sağlık Örgütü: “en endişe verici” dedi.

Birincisi: Virüsün bağışıklıktan kaçma ihtimali,

İkincisi: Avrupa’da kovid yangın yeri.

Muhtemelen;Omikronla bağlantılı olması.

Virüsün bulaştırıcılık hızının 2 kat yüksek olması

endişeyi katlıyor.

İlk saptama Güney Afrika.

Beta virüsü de oradandı.

 

AHLAKLI BİLİM İNSANLARI

Güney Afrikalı Bilim İnsanlarına

teşekkür borcumuz var!

Kokteyl virüsü dünyaya duyurdukları için.

Bazıları kızgınlıklarını ifade ediyorlar:

Başımıza yeni icat çıkardılar diye.

Oysa; Virüs durmaz!

Değişerek, yayılarak yola devam eder.

Gerçek verileri orta koymak da

bilim ahlakından.

Bilim insanlarına ve

bilime karşıtlık da salgın gibi.

Salgında hep karşılaştık:

Bilim insanlarına ve bilime tehdit!

Bu kabul edilemez.

Bilim şüphe üzerine ilerle.

Bilim insanları verilerini

bilim topluluklarına ve topluma sunar!

Tartışılır ve ilerleme sağlanır.

Bu sayede yeni icatlar ortaya çıkar.

 

AŞI ETKİSİ

Bilim insanları endişeli;                                                                                         

Daha önceki virüs varyantlara karşı                                                         

bağışıklığı olan insanları hastalandırma veya                                                    

yeniden hastalandırma ihtimalinin                                                                         

daha yüksek olacağını tahmin ediyor.                                                               

Çünkü; mutasyonların sayısı ve

bazılarının da mevcut bağışıklık

korumasından kaçma yeteneği.

Vücudumuzdaki antikorlar omikrona ne kadar etkili,

Bu konuda çalışmalar hızla sürmektedir.

Omikronun mevcut antikorlar tarafından

tamamen tanınmaz olmasını kimse beklemiyor.

Şayet bağışıklıktan kısmen kaçma yeteneği olan bir virüs ise;

Mevcut uygulanan aşıların daha az

koruma sağlayacağı doğrultusunda.

Bu nedenle; Tam doz aşılı olmak önemli.                                                            

Ayrıca; Risk altındaki gruplara üçüncü doz hızlanmalı.

Toplumdaki aşılama oranını artırmak da

çok önemli bir hedef olmalı.

 

OMİKRONA KARŞI YARIŞ                                                             

Omikron virüsü Kovid tablosu:                                                                                 

Daha iyi mi olacak,

yoksa daha kötü mü?                                                 

Semptomları veya şiddetinde                                                                                     

bir değişikliğe yol açıp açmadığı henüz bilinmiyor.                                          

Elimize net veri geçmesi birkaç hafta alır.

Son iki yılda deneyimledik.                                                                                   

Sınır kapatmalar,                                                                                                   

seyahat yasakları yayılıma karşı zaman kazanmaktır.                                       

Omikron Avrupa’da boy göstermişken                                                          

virüsten kaçış zor.

Türkiye bir an önce örnek çalışmalarını,

mutasyon ve

varyant analizlerini hızlandırmalı.

Hızlandırmalı ki bir yol haritası çizilebilsin.                                                                                                     

Üstelik her virüsünb yeni varyanta dönüşme ihtimali de mümkünken.

Sıfır kovid ihtimali: Çin deneyiminden yararlanmalı.

Avrupa ise; kısmi kapanmalarla salgını yönetmeye çalışıyor.

Göreceğiz; el mi yaman, bey mi?