Şimdi Sakin Olun ve O Deterjanı Yavaşça Elinizden Bırakın

ŞİMDİ SAKİN OLUN VE O DETERJANI ELİNİZDEN YAVAŞÇA BIRAKIN..

Dezenfektandan, sabundan, deterjandan ve alkolden yorulmuş her zamankinden biraz daha kuru ve sert ellerinizi ovuşturduğunuz nasıl da belli oluyor. Düşünsenize, elinizdeki telefonda ya da az önce dokunduğunuz herhangi bir cisimde gözle görülmeyen binlerce virüs, bakteri ya da kirlilik var. İki ayı aşkın süredir an be an bu farkındalıkla yatıp kalktık. 
Aynı gezegenin yolcuları olarak virüs ve bakterileri yeterince tanıdık ve onlarla her koşulda nasıl mücadele edileceğini bizzat yaşadık ve öğrendik.
Temizlik adına neredeyse her alternatifi denedik. Dezenfektanlar, sabunlar deterjanlar, ağartıcılar... 
Zaten yeterince hayatımızda yer işgal eden bu kimyasallar Covid-19 sürecinde iyice hayatımızın merkezine taht kurdu. Muhtemelen yıllar boyu almadığımız kimyasalları iki ay içinde bedenimize afiyetle naklettik. 

Peki neyi ne kadar doğru yaptık? 
Sabun tamam da, deterjanı gereğinden fazla mı kullandık? Soruyu şöyle de sorabiliriz. Gerçekten, iyi bir temizlik için deterjan kullanmalı mıydık? Ya da kullanmalı mıyız?

Bu yazıda sabun ve deterjan karşılaştırması yapacağız ve tabii ki sabunun üstünlüklerine özellikle yer vereceğiz. Çünkü sabun bunu fazlasıyla hak ediyor. Deyim yerindeyse deterjanı biraz yerin dibine sokacağız. Tabii gerçekten yerin dibine sokmaktan bahsetmiyorum. Zira, bu toprağa fazlasıyla zarar vermek olurdu. Uzun lafın kısası sabun lobisi bu yazıda da iş başında.

SABUN VE DETERJANI TANIYALIM

SABUN

Yaygın Adı: Sabun
Bilimsel Adı: Sodyum stearat
Doğum yeri: Babil
Yaşı: En az 4000 yıl
Kökeni: Kül ve yağ 

Sabunlar bitkisel veya hayvansal yağların alkali bir çözelti ile birleştirilmesiyle elde edilen temizlik maddeleridir. Kullanılan en önemli iki alkali sud kostik (NaOH) ve potas kostiktir (KOH).

Sabun yapımında NaOH kullanılırsa beyaz(sert) sabun, KOH kullanılırsa sıvı sabun elde ediliyor. Sıvı sabunlar elden kolay uzaklaşması ve içerdikleri yumuşatıcılar sayesinde kullanımı daha kolay olsa da, ben hiç bir katkı maddesi istemiyorum diyenler özellikle doğal yollarla elde edilmiş katı sabunları tercih etmelidirler.

Sabunlar aşağıdaki tepkimeye benzer bir yolla elde edilirler.

Sabun, aslında yağ asitlerinin bir çeşit tuzudur. Sabun molekülünde baş ve uç olmak üzere iki kısım bulunur. 
Baş kısmı genellikle bir sodyum veya potasyum iyonu bağlı olan karboksilik asit grubu, kuyruk kısmı ise uzun bir hidrokarbon zincirinden (karbon ve hidrojenden oluşur) oluşur. 
Baş ve kuyruk kısım olmak üzere iki uca sahip bu bileşiğin hidrokarbon ucu (kuyruk kısmı) apolar özelliktedir ve bu kısım polar olmayan maddeler (yağlar ve yağlar gibi) içinde iyi çözünür. İyon içeren uç (bir karboksilik asit tuzu içeren baş kısım) ise polar gruplara sahiptir ve suda iyi çözünür. 
 

 

Sabun Kiri ve Virüsü Nasıl Temizler?

Sabunu sabun yapan yukarıda bahsettiğimiz işte bu ikili özelliğidir. Yani sabunun bir kısmı (uç) kiri sever ona tutunurken diğer kısmı (baş) suyu sever ve ona tutunur. Böylece sabun, birbiri ile küs olan su ve kiri bir araya getirip kendine bağlar ve ortamdan uzaklaştırır. 

Sabunun kuyruk (hidrofob) kısmı kire, baş (hidrofil) kısmı suya tutunur. Böylece kir, yüzeyden koparılır ve su ile ortam uzaklaştırılır.

Bu temizlik süreci virüslerde de aşağı yukarı aynı şekildedir. Virüslerin yağ moleküllerinden oluşan lipit zarfı sabunun uç kısmı tarafından sarılır. Yağ molekülleri sabun içinde çözünür ve dağılır. Böylece korunmasız hale gelen virüs su ile birlikte ortamdan uzaklaştırılır. 
 

Sabun molekülleri virüsün lipit zarfını çözüp dağıtıyor.

 

DETERJAN

Yaygın adı: Deterjan
Bilimsel adı: Sodyum dodesilbenzensülfonat ve sodyum lauril sülfat
Doğum Yeri: Almanya
Doğum Yılı: Birinci Dünya Savaşı yılları 
Kökeni: Petrol türevleri

Deterjan, petrol türevlerinden elde edilen, temizleme, arıtma özelliği bulunan, toz, sıvı veya krem durumunda olabilen kimyasal maddelerdir. 
Bu basit tanımdan da anlaşılacağı üzere kendisi sabun değil.  Ve elde ediliş yöntemi ve başlangıç maddesi epey farklı. 

Deterjanlar, seyreltik ortamlarda temizleme özelliğine sahip yüzey aktif maddelerdir. Yüzey aktif madde ise suyun yüzey gerilimini düşürüp kirle buluşmasını kolaylaştıran maddelerdir.
Deterjan temizleme özelliğini yapısındaki yüzey aktif maddeler sayesinde kazanır.Bu yüzey aktif maddeler genellikle çok pahalı olduğunda üreticiler deterjanlarda bu maddelerin oranını düşük tutup yerine bentonit, kaolin ve bir takım tuz ve asit ilave etmektedirler. Bu maddeler suda çok az çözündüğünden doğada bozunması da uzun zaman almaktadır. Bir madde doğada biyolojik olarak bozunmuyorsa bu çevre ve canlı kirliliğine çok büyük tehlike oluşturur demektir.

Deterjanlara sabun muamelesi yapamasak da molekül yapıları sabunlarla benzerlik gösterir. Sabunda olduğu gibi deterjanda da hidrofil ve hidrofob kısımlar bulunur. Yine hidrokarbon kuyruk kısmı hidrofob (suyu sevmeyen) özellikte, bir metal katyonu bulunduran sülfonat grubuna sahip baş kısım ise hidrofil (suyu seven) özelliktedir. Tahmin edeceğiniz üzere deterjanlarda da kuyruk kısmı suya, baş kısmı ise kire tutunur. Böylece kir,  su ile ortamdan uzaklaştırılır. 
 

DETERJANDA KULLANILAN BAZI KATKI MADDELERİ

Kokulu çamaşır deterjanları ve yumuşatıcılar çoğu tehlikeli hava kirletici olarak sınıflandırılan 25'ten fazla uçucu organik bileşik (VOC) yayar .
Gerçek şu ki, kullandığınız çamaşır kimyasalları evinizdeki hava kalitesini, sağlığınızı ve hatta yakın çevrenizdeki havayı olumsuz etkileyebilir.
Deterjanlar, endokrin sistemine zarar veren maddelerin, nörotoksinlerin ve güçlü kansere neden olan kimyasalların bir karışımından oluşur. Çoğu deterjanda giysilerin güzel kokması için özel tasarlanmış koku kimyasalları kullanılır. Kokusuz versiyonları ise kokuyu maskelemek için kullanılan farklı kimyasallarla doludur. Çamaşırlarınız kururken bu kimyasallar havaya karışır ve çamaşır odanız evinizdeki en zehirli oda haline gelebilir.

Nonil Fenol Etoksilatlar (NPEs): İyonik olmayan bir yüzey aktif madde. Bu yüzey aktif maddeler su ve kirin karışmasına izin vererek giysilerideki yağlı lekeleri çıkarmaya yardımcı olur. NPE'ler, fiziksel fonksiyonu ve fetal gelişimi olumsuz etkileyen endokrin bozuculardır . Bebekler ve çocuklar nörolojik, bağışıklık, kalp, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını da olumsuz etkilediği bilinen bu kimyasallara karşı özellikle savunmasızdır.

Alkil Etoksi Sülfat (AES) ve Alkil Sülfat (AS): Sıvı deterjanların kumaşlardaki kirlere bağlanmasına yardımcı olan iki anyonik yüzey aktif madde. Lekeleri çıkarmak için en yaygın kullanılan araçlardan ikisi. Isıtıldığında tahriş edici buharlar üretebilir. Cildi ve gözleri tahriş edebilir. Yutulması, mide bulantısı ve kusmaya neden olur.

Fenoller: Fenol o kadar toksik olarak kabul edilir ki, buna aşırı duyarlı olan insanlar çok düşük maruziyetlerde ölüm veya ciddi yan etkiler yaşayabilirler . Hızla emilir ve tüm vücutta toksisiteye neden olabilir, merkezi sinir sistemi, kalp, kan damarları, akciğerler ve böbrekler üzerinde tahribat yaratabilir .

Hidrojen peroksit: En basit ve en yaygın ağartıcı maddelerden biridir. Yüksek konsantrasyonlarda deride hasara yol açabilir. Buharının solunması ise mide bulantısı ve kusmaya neden olabilir. Belirli konsantrasyonlarda çevreye salınması tehlikeli oluşturabilmektedir.

Lineer Alkilbenzen Sülfonat (LAS): Dünyada en yaygın kullanılan anyonik yüzey aktif madde. Giysilerdeki lekeleri çıkarır. Yüzey-aktif maddesi Lineer alkil benzen (LAB) ve benzeri yapıda olan deterjanlar su ve toprakta daha hızlı biyobozunmaya uğradığından deterjan üretiminde öncelikle tercih edilmektedir. Üretim sürecinde, benzen gibi kanserojen ve üreme toksinleri çevreye salınır. Ayrıca yavaş yavaş biyolojik olarak parçalanırlar ve bu da çevrede bir tehlike oluştururlar.

Fosfatlar: Deterjanların sert sularda temizlik yapabilmesini kolaylaştırmak amacıyla fosfat kullanımı söz konusudur. Fakat fosfatlar deniz ve göllere karıştığında ötrofikasyona yol açar. Ötrofikasyon, göl gibi herhangi bir büyük su ekosisteminde, besin maddelerinin büyük oranda artması sonucu, plankton ve alg varlığının aşırı şekilde çoğalmasıdır. Bu durum sudaki çözülmüş oksijen miktarını azaltarak uzun vadede su ekosisteminin ölümüne neden olabilir.
Fosfatların temizlik maddelerinde kullanımı bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce ABD ve Avrupa Birliği tarafından yasaklandı. Buna rağmen denetimsiz olarak üretilen temizlik maddelerinde fosfatlar hala kullanılabilmektedir.

Dioksan: Dioksan, üreticilerin daha yumuşak, daha keskin deterjanlar üretmek için kullandıkları ucuz bir kısayol işlemi olan etoksilasyonun bir yan ürünüdür. Kasıtlı olarak bile eklenmez, ancak incelenen çamaşır ürünlerinin %60 kadarında görünen deterjanlarda son derece yaygın bir bileşendir. 1,4-dioksan ile kontamine olmuş deterjanlar, formaldehit, nitrozaminler ve ftalatlar da dahil olmak üzere diğer kontaminantlardan izlere sahip olabilir.
 

TEMİZLİK İÇİN SABUN ŞART!

Sabun doğal maddeler olan bitkisel ve hayvansal yağlardan elde ediliyor. Ve bununla birlikte üretim sürecinde sabunun kalitesine bağlı olarak kullanılan katkı maddeleri (yumuşatıcı ve matlaştırıcılar) insan ve çevre sağlığını olumsuz bir şekilde etkileyecek düzeyde değil. Yine de bu katkı maddelerinin olmadığı sabunları tercih edin. 

Sabunun doğal kaynaklarla üretimi ve molekül yapısının kolay bozunabilir olması, hem insan sağlığına hem çevreye ve diğer canlılara zarar verme olasılığı oldukça düşüktür. Buna rağmen gereğinden fazla kullanımı ciltte kuruluğa ve çeşitli alerjik reaksiyonlara yol açabilir.
Özellikle yapısında benzen içeren deterjanlar çevreye yayıldığında kolay bozunmazlar. Zamanla çevre sularına ve toprağa karışan deterjanlar canlılığın yok olmasına ve çeşitli hastalıklara yol açabilmektedir.

Deterjan içerisinde bulunan yüzey-aktif madde dışında önemli oranda (%70-90) bulunan yukarıda bahsettiğimiz  temizleyici, beyazlatıcı, yumuşatıcı, köpürtücü, parlaklık verici ya da antiseptik özellik veren katkı maddelerinin çoğu yüzey-aktif madde gibi insan organizmasına gıdalardan ve diğer yollardan girdiklerinde dokularda tahribata yol açabilmektedir. Bu dokuların tahribatının kanser riskini arttığı bilinmektedir. Ayrıca akciğer tahribatı, akciğer iltihabı, alerjik reaksiyonlar, merkezi sinir sisitemi, kalp, böbrek ve kan damar rahatsızlıkları, endokrin ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi önemli rahatsızlıkların kaynağı üretimde kullanılan katkı maddeleri ve dolayısı ile deterjanlar olabilmektedir.

Sabunların sert sularda yoğun kirleri deterjanlar kadar iyi temizlemediği bilinen bir gerçek. Yine de deterjan kullanmak yerine farklı alternatifler geliştirebilirsiniz. Bunlardan biri sabun+boraks+kabartma tozu formülasyonudur. Biraz vakit ayırıp araştırın ve kendi alternatiflerinizi geliştirin. 

Şimdi, kendiniz ve çevrenizin sağlığı için o deterjanı yavaşça yere bırakın. Ve doğal, insan ve doğa dostu temizlik ürünü olan sabuna yüz sürün. 

Deniz Kel 

https://www.instagram.com/kimyabudur/?hl=tr

Etiketler
kimya öğretmeni, sabun, deterjan,