Özel sağlık hizmetinin sonu yakın mı?

Avalere’in yeni verilerine göre; 4 hekimden yaklaşık 3’ü şu anda bir hastane, sağlık sistemi veya kurumsal kuruluş için çalışıyor. Bu, bir yıl öncesinden %7 daha fazla ve 2019’dan bu yana ise neredeyse %20’lik bir artış göstermiş. Başka bir deyişle, bağımsız hekimlerin nesli gittikçe tükeniyor. Tıbbın şirketleşmesi, sağlık hizmetleri pazarındaki rekabeti zayıflatıyor. Bu da hastalar için daha yüksek, hizmet sağlayıcıları için ise daha düşük ücretlere yol açıyor.

Serbest Muayenehaneler Kurumsal Şirketlerin Bünyesine Giriyor

Pandemi, tıpta uzun süredir devam etmekte olan daha fazla konsolidasyon eğilimini hızlandırdı. Büyük sağlık sistemleri, 1 Ocak 2019 (pandeminin başlamasından 1 yıl önce) ile 1 Ocak 2022 tarihleri arasında 36.000’den fazla muayenehaneyi bünyesine aldı. Bu, kurumsal muayenehanelerin %38’lik artışını temsil ediyor.

Pandemi sebebiyle finansal zorluklar ve tükenmişlik yaşayan bağımsız hekimler, muayenehanelerini kapatıp daha büyük sağlık kuruluşları için çalışmaktan başka seçeneklerinin kalmadığını düşündüler. Avalere’e göre, pandemi başladığından bu yana yaklaşık olarak 83.000 hekim hastanelerde veya başka kurumsal kuruluşlarda çalışmaya başladı. Pandemi ile ilgili faktörler bir yana, kurumsal tıbbın bir özel hekime neden cazip gelebileceğini anlamak zor değil.

 

Özel Muayenehanesini Kapatan Hekim, Kurumsal Şirket ve Hastanede Gelir Kaybı Yaşıyor

Daha büyük bir sistemin çalışanı olan doktorlar, özel muayenehanelerde olduğu gibi faturalandırma ve evrak işlerinin idari yükü ile uğraşmak zorunda değiller. Ayrıca gelirleri ve çalışma saatleri, sunduğu hizmetin miktarı ve muayenehanenin giderlerine bağlı olan bağımsız hekimlerin aksine, bu kuruluşlardaki hekimlere belirli bir maaş ve çalışma saati garanti edilmekte. Ancak büyük sağlık sistemleri; pazardan giderek daha fazla pay elde ettikçe, hastalardan ve sigortacılardan daha yüksek ücretler talep etmek için daha fazla finansal kaldıraç kazanmış oluyorlar ve bunu kullanmaktan çekinmiyorlar.

Journal of Health Economics’te yayımlanan bir araştırmaya göre; bir hastane bir muayenehane edindiğinde, sağlık hizmetlerinin ücretlerinde %14’ten fazla bir artış yaşanıyor. Bu yüksek ücretler, hekimler için daha yüksek maaşlar anlamına gelmiyor. Yakın tarihli bir Health Affairs araştırması, bir hekimin muayenehanesi bir hastane tarafından devralındığında hekim gelirinin düştüğünü gösteriyor. Bazı uzmanlık alanlarındaki hekimlerin muayenehaneleri hastaneler tarafından devralındığında, 10.000 dolara yakın gelir kesintisi yaşıyorlar.

 

Sağlık Hizmeti Ücretlerinin Artması, Kalitesinin Arttığını Göstermiyor

Daha yüksek ücretlerin, hastalara daha iyi bir hizmet sağlanması anlamına geldiğini gösteren bir kanıt bulunmuyor. Hatta Annals of Family Medicine’da yayımlanan bir rapora göre; hastane bünyesindeki muayenehanelerde, küçük ve bağımsız muayenehanelere kıyasla, önlenebilir hastaneye kabul ve yeniden kabul oranları daha fazla. Bunun sebebi; sağlık hizmetleri pazarındaki konsolidasyonun, rekabeti ve seçimi sınırlandırmasıdır.

Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu’na göre; hekimlerinin muayenehanesi bir hastane bünyesinde olduğu zaman, hastaların yüksek maliyetli ve düşük kalitede bir hastaneyi seçme olasılıkları artar. Bunun sebebi, büyük holdinglere bağlı çalışan hekimlerin hastaları kendi sağlık sistemlerinin dışındaki bir hizmet sağlayıcıya yönlendirmesinin yasaklanıyor olmasıdır. Bu durum hastalar için; söz konusu uzman onu sevk eden sağlayıcının içinde bulunduğu ağın bir parçası değilse, belirli bir sağlık sorunu üzerine uzman olan bir hekime ulaşamamasına sebep olabilir.

 

Tekelleşen Sağlık Hizmetinde Artan Gelir, Kurumsal Sağlık Şirketlerine Kalıyor

Hastaların, piyasa yoğunlaşması daha fazla olan sağlık pazarlarında hizmet aldıkları zaman, daha düşük memnuniyet seviyeleri bildirmeleri şaşırtıcı değildir. Sağlık sistemleri, konsolidasyon sonucu meydana gelen bu yüksek ücretlerin çoğunluğunu kendilerine saklamaktadırlar.

Araştırmalar, bir hastanenin gelirinin bir hekim muayenehanesi edindikten sonra neredeyse %20 oranında arttığını gösteriyor. Hastalar ve sağlık hizmeti sağlayıcıları, tıptaki artan şirketleşmeden yakınmalıdırlar. Bu şirketleşme, çoğunlukla, yüksek fiyatlı fakat düşük kaliteli sağlık hizmetine yol açmaktadır.

 

Çeviren : İdil Ceren DUMAN

Yeni yorum ekle

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.