Sağlık Bakanlığı aşı planını yaptı. Çin menşeli SinoVac’ın Brezilya ve Endonezya’daki faz 3 çalışma sonuçlarının açıklanması bekleniyor. Sonuçların açıklanmasını takiben 11 Aralık gibi ilk 10 milyon doz gelecek. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu gelen aşıları testlerden geçirecek. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, adım adım süreci anlattı.
Bu hafta SinoVac’ın faz 3 çalışmalarının sonuçlanması bekleniyor. Türkiye’deki çalışmalarda da günde 300 ila 500 kişi aşılanıyor. Aşılanan kişi sayısı 3 bine yaklaştı. Sağlık Bakanlığı 11 Aralık’a kadar hem Brezilya’daki çalışmanın hem de Türkiye’deki çalışmaların erken analiz sonuçlarını değerlendirmeye alacak.
GELİR GELMEZ DAĞITILACAK
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Sağlık Bakanlığı’nın hangi kriterlere bakacağını anlattı:
“Güvenlik açısından değerlendirilecek. İstenmeyen etkileri var mı ya da yan etkiler olabilir mi? Sonra bu aşılar ne kadar etkili? Bu değerlendirmenin sonucunda temin yoluna gidecek. Türkiye, faz 3 çalışmalarında ön gözlemsel çalışmalar olumlu gidince anlaşma yoluna gitti. Orada da dedi ki, ‘Her şey olumlu olursa…’ Değerlendirme sonucunda tamam denirse en yakın olan inaktif aşı (SinoVac) Aralık’ın 11’i gibi gelecek. mRNA aşısı da bu arada ABD’de değerlendiriliyor. O da Aralık’ın 20’si gibi gelecek gibi duruyor. İlk gelen inaktif aşı olacak. Geldiğinde hemen kullanılmayacak. Türkiye’de mevcut kurallar var. Bunun gereği içeriğine yönelik testler yapılacak. İstenmeyen yan etkiler var mı buna bakılacak, etkinlikleriyle ilgili de ön değerlendirme yapılacak. Bu testlerden bazıları 7-8 günde sonuçlanıyor. Bazılarının yapılabilmesi için birinin sonuçlanıp diğerine geçilmesi gerekiyor. Tüm bu sürecin 14 günden önce bitmesi mümkün değil. En iyi şartlarda bile 14 gün olması gerekiyor. Testin işleyişi sırasında tereddütte kalınırsa o test tekrar yapılır. En erken yapılacağı tarih 25-26 Aralık gibi olur. Testler yapılırken sonucu beklemeden aşıyı hızla dağıtmak istiyoruz. Test sonuçları olumlu çıkarsa hemen uygulanmaya başlanacak. Olumsuz olursa depolardan toplanacak.”
Prof. Dr. Ateş Kara’ya Türkiye faz çalışmaları nedeniyle elinde var olan aşıları neden test ederek zaman kazanmıyor diye de sorduk. Kara “Türkiye aşı konusunda çok titiz bir ülke. Diyelim ki, 10 bin adet üretildi, rast gele örnek seçip test ediyor. Aynı aşıdan 20 bin adet daha üretildi. Aynı testleri yeniden yapıyor. Türkiye’ye gelen aşılar her seferinde sil baştan test edilecek. İnaktif aşının bir bölümü Aralık sonunda gelecek onlar da test edilecek.” dedi.
KESİN SONUÇLAR NİSANDA
Dünyada faz 3 çalışmaları tamamlanan bir aşı adayı olmadığını ifade eden Kara Türkiye’nin aşıya erken ulaşan ülkelerden birini olacağını söyledi. Ateş Kara, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye haziran ayında aşının faz 3 çalışmalar için davrandı, en önemli avantajı buydu. İki aşının faz çalışmalarına katıldık, göreceli olarak bu iki aşıya erken ulaşma şansı var. Ocak ayında aşılama başlayacak. Çok kısıtlı ülke bu olanağa sahip. İngiltere ön verilere bakarak geçici onay verdi. ABD, 22 Aralık’ta kesin kararını verecek. Aşı güvenlik testleri normal şartlarda uzun sürer. Salgın döneminde erken sonuç almaya çalışıyoruz. Faz 3 çalışmalarının kesin sonuçlarının açıklanması nisan, mayıs aylarını bulur. Netleşene kadar çocuk ve gebelere aşı yapılmayacak. İlk bilgiler aşıların güvenli olduğunu gösteriyor. Etkinliği yüzde 50 bile olsa kaybettiklerimizin yarısından fazlasını hayatta tutar. Yağmur yağıyor elimizde delik bir şemsiye var. Yağmurda tamamen ıslanmaktansa delik şemsiye ile korunmayı tercih ediyoruz.”
65 YAŞ ÜSTÜNE RANDEVU
Kısıtlı aşı nedeniyle gelen kriterler grip aşısının uygulanmasını zorlaştırdı. Vatandaşın ‘Aşıda öncelikli grup içinde yer alıyor muyum?’ sorgulamasını e-nabız üzerinden yapması gerekti. Bir kısmı, sistemi kullanamadı. Ateş Kara, Covid-19 aşısının dağılımı ve uygulanmasının nasıl olacağını da anlattı. “Bölgeler bazında hangi yaş grubunun nerede yoğun olduğuna kadar planlanıyor. En yüksek risk altında olan ve çok uzun süredir evde kalmalarını istediğimiz 65 yaş üzerinin öncelikli aşılanması gerekiyor. Huzurevlerinde olanların bulunduğu yerde aşılanması planlanıyor. Hastanelerde, aile sağlığı merkezlerinde mevcut hizmetleri aksatmadan uygulanabilir. Bölgedeki nüfus yoğunluğuna bağlı olarak diğer hizmetler nasıl işleyecek ona göre karar verilecek. Elimizde daha yüksek sayıda aşı olursa aşı üzerine uygulama merkezleri olabilir. Türkiye’nin aşı lojistiği çok iyi. Bir aksama olmayacaktır. Grip aşısında durum biraz daha farklıydı. Aşı kısıtlı miktarda vardı. 45 yaşında olsanız da altta yatan hastalık nedeniyle 65 yaştan daha fazla risk altında olabilirsiniz. Orada altta yatan hastalıklar da ortaya kondu. Covid-19 aşısında ise 65 yaş üstü SMS ile ya da telefonla gün ve saat bildirimi yapılarak davet edilecek.”
ÖĞRETMENLER ÖNCELİKLİ
Ateş Kara, 65 yaş ve üzerinin aşılanmasının ardından sıranın öğretmenlere geleceğini söyledi:
“Hepimiz için, çocuklarımız için en önemlisi. Onların yaşamını da bir an önce normal şartlara getirmemiz gerekiyor. Öğretmenlerimizin de bizim listelerimizde daha yukarıda olması gerekiyor. Yaşamın gerekliliği için tarım ve gıdada çalışanlarla bu devam edecektir.”
TAM KAPANMA KESİN ÇÖZÜM DEĞİL
Salgının en başından bu yana bazı çevrelerden tam kapanma, hayatı durdurma sesleri geliyor. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara’ya “Tam kapanma çözüm mü?” diye sorduk. “Dünyada farklı ülkelerin uygulamaları oldu. Sağlık hizmetlerinin, yaşam hizmetlerinin devamı gerekiyor. Üç hafta kapalı tuttuk. Hastaneye gitmen gerekti, bu kez oraya bulaştırıyorsun. Açtıktan sonra aynı duruma gelme ihtimali var. Yunanistan denedi, olmadı. Virüs insandan insana geçiyor. Maske, mesafe ve temizlik… Şikayetim varsa az çok öksürük, hapşırık, evde kalıp maske takıyorsam bu da kapanma anlamına geliyor. Alınan önlemler bir miktar azalma sağlar, istenen miktarda sonuç alınmazsa o zaman zorunlu olarak tam kapanma değilse de kısıtlamalara gitmek gerekir.”
YERLİ AŞIDA SONUÇ YAZ AYLARINI BULUR
Türkiye’de yerli aşı çalışmaları da devam ediyor. Erciyes Üniversitesi’nde geliştirilen inaktif aşı faz 1 aşamasında. Prof. Dr. Ateş Kara, “Türkiye’de yapılan çalışmalarda inaktif aşı var, mRNA aşısına benzer olanlar var. Bunların bir tanesinde faz 1 yürüyor, diğeri faz 1’e başlamak üzere. Diğerleri de faz düzeyine yaklaştı. Yerli aşıların sonuçlanması iyimser ihtimalle yaz aylarını bulur.” dedi.
AŞI KARARSIZLIĞI
Aşı ile ilgili bilim dışı tartışmalar, insanların aşı konusunda yanlış fikirlere kapılmasına neden olabilir. Merak ettik Bilim Kurulunun bu yönde bir endişesi var mı? Kara yanıtladı:
“Türkiye’de aşı tereddüdü oluşmaz. Dünyaya aşıyı öğreten bir toplumuz. İlk çiçek aşısı uygulaması bizim topraklarımızda başladı. İngiliz büyükelçisinin eşi aracılığıyla aktarıldı. Aşının ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Türkiye aşıyı yalnızca yurt dışındaki verilerle yapmıyor, kendi testlerini tekrar tekrar yapıyor.”
İNAKTİF AŞI AVANTAJLI
“Genel olarak baktığımızda inaktif aşı yıllardır kullandığımız, teknolojisini bildiğimiz, ölü olarak verdiğimiz için en avantajlısı gibi görünüyor. mRNA aşısının üretimi kolay, teknolojik olarak belki daha iyi cevap verecek, onu görüyoruz. Bugüne kadar alışkın olduğumuz bir aşı değil. Yeni bir teknoloji. Güvenlik tarafında mutlaka verilerinin çok net olması ve bilgilerin ortaya konulmuş olması gerekiyor. Türkiye nüfus olarak büyük bir yapıya sahip. mRNA teknolojisi, yaygın bir uygulama değil. Verileri var, elimizdeki verilere baktığımız zaman hepsi olumlu. İnaktif aşı teknolojisinde istenmeyen yan etkileri biliyoruz. Çok büyük bir yan etki beklemeyiz. Nadir istisnalar olabilir. Etkinlikte de birbirlerine yakın olduklarını açıkladılar. İnaktif aşının maliyeti, mRNA aşısından bir miktar daha yüksek. Aşıda ‘pahalı’ dememek lazım. Sağlıklı kişiye yaptığımız bir uygulama. Korumak amaçlı yapıyoruz. Önceliğin güvenlik olması, arkasından da etkinlik gelmesi lazım. Güvenlikte çok emin, etkinliğinde de iyiyseniz onu tercih edebilirsiniz.”
ÖZLEM KONUR USTA/ AYDINLIK