Az Tetkik Az Radrasyon

Aydınlık gazetesinden Burak Demirbaş'ın haberine göre; 8 Kasım Dünya Radyoloji Günü kapsamında Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRTDER) Başkanı Barış Cavlı ile konuştuk. Cavlı, gereksiz tetkikin, sağlığa zararlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını ve sorunun hastaya uygulanan gereksiz tetkik olduğunu belirtti.

"Gereksiz tetkikin insan sağlığına zararları tehlikeli boyutlara ulaştığını,bununla birlikte hastalara uygulanan doz takip sistemleri ile hastanın aldığı dozun takip edilerek teletıp programında kayıt altına alınmaya başlandı,bu verilen dozlerin ortalaması alınarak bir nebze de olsa dozlarin düşürüldüğü bilinmektedir,buradaki en büyük sorun yine hastaya uygulanan gereksiz tetkiktir,klinisyenler ile ortak çalışmalar içinde bu isteklerin azaltılması, hastaya uygulanan doz düşürücü sistemler hastaya Alara prensibi olan en düşük dozun verilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca bu tetkikleri yapan Radyoloji Teknisyen/Teknikerlerinin çekim sayısına bağlı olarak ciddi hasta yükü ile karşı karşıya kaldığı bilinmektedir,bununla birlikte meslek içinde olan bir çok kişinin kansere kadar ulaşan ciddi sorunlar ile mücadele ettiği bilinmektedir."

RADYASYON MİKTARI TEKNOLOJİ İLERLEDİKÇE AZALIYOR MU? ARTIYOR MU? 

Günümüz teknolojileriyle sağlık alanında belli atılımlar gerçekleşti bazı tıbbi görüntüleme cihazları da buna bağlı olarak değişti ve gelişti. Hepimizin cebinde bir akıllı telefon ve buna bağlı radyasyon etkileri konuşuluyor. Bu yeni teknolojiler radyasyonu daha da artırmıyor mu?

"Radyasyon hepimizin bildiği gibi hayatımıza yaygın olarak girmiştir, Örnek olarak ; günlük hayatımızın vazgeçilmezi cep telefonları, çevremizdeki radyasyon kaynaklarından sadece biridir. Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun tehlikeli olduğu görüşü yaygındır,bununla birlikte teknoloji ilerledikçe radyasyon miktarı cep telefonlarında olduğu gibi azalmadığı aksine arttığı kabul edilmiştir. Hastane boyutuna baktığımızda hastaların istenen tetkik sayısının ne kadar fazla olursa o kadar radyasyona daha fazla maruz kaldığını bilmesi gerekmektedir. Gerekmedikçe çekim yapmamalıdırlar. Ne yazık ki günümüzde tetkik istemeyen doktorun, iyi olmadığı yönünde bir algı olduğunu ve bu tamamen yanlış bir düşünce olduğunu kabul etmeliyiz.

'UMARIM 2 YILIK EĞİTİM ÖRNEĞİNİ BİTİRMİŞ OLURUZ'

Belkide en mühim sorulardan biri eğitim.. Bir radyoloji çalışanının nasıl bir eğitimden geçmesi gerekmektedir? Standart bir eğitim yeterli mi?

"Radyolojide bir çok alandan oluşan multidisipliner bir alandır. Bu alanda çalışan kişiler sadece 2 yıllık bir ön lisans eğitimiyle mezun olmaktalar. Yurt dışında ise eğitim 3-4 sene sürmektedir. Biz TMRTDER olarak, bu konuda çalıştay ve toplantılar ile konuyu gündeme alıyoruz. Bununla birlikte iki üniversite, radyoloji eğitiminin 4 yıllık lisans eğitimi şeklinde olması için başvuru yapmış olmasına rağmen Sağlık Bakanlığı'nın lisans mezunlarının görev tanımı çalışmasının bitmesini beklmekteyiz. Umarım bu konu çözülür ve örneği görülmeyen iki yıllık eğitim sürecini bitirmiş oluruz. 8 Kasım X Işınlarının Keşfi Radyoteknoloji Günümüzde tetkik sayılarının normal sınırlara indirildiği , Meslektaşlarımızın Kanser gibi rahatsızlıklardan yakalanmasını bir yıl dilemekteyiz."

kapsamında Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği (TMRTDER) Başkanı Barış Cavlı ile konuştuk. Cavlı, gereksiz tetkikin, sağlığa zararlarının tehlikeli boyutlara ulaştığını ve sorunun hastaya uygulanan gereksiz tetkik olduğunu belirtti.

TMRTDER Başkanı Cavlı, 8 Kasım Dünya Radyoloji kapsamında sorularımızı yanıtladı. Cavlı radyolojide bilinç, radyasyonun etkileri ve sağlık çalışanlarının eğitimi konularına vurgu yaptı.

Temelden başlayacak olursak, radyoloji nedir, alt dalları nelerdir?

"X ışınları ve diğer görüntüleme yöntemlerini tedavi ve teşhis amaçlı kullanan bir alandır. Bu görüntüleme yöntemlerinden birkaçı ultrason, bilgisayarlı tomografi (CT), manyetik rezonans görüntüleme (MR), girişimsel radyoloji, nükleer tıp yöntemleridir."

TMRTDER kimdir? Neyi hedefler?

"Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği'mizin temelleri 1992 yılında atılmşıtır.27 Aralık 1995'te Medikal Radyoloji Teknisyenleri adıyla X-Işınları keşfinin 100.yılında İzmir de kurulmuştur. 1998 yılında İçişleri Bakanlığı'ndan alınan izinle derneğimizin isminin önüne ''Türk''adını alarak tüm Radyoloji, Radyoterapi, Nükleer Tıp alanlarında hizmet veren iyonizan Radyasyonla çalışan meslektaşlarımızı kapsayacak şekilde Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği olarak kendi alanındaki en büyük dernek olarak hizmet vermeye başlamıştır. Yıl içinde yaklaşık 1500 kişiye ücretsiz eğitim vermektedir.Sağlığımızı korumak, özlük haklarımıza sahip çıkmak, eğitimimizin lisans düzeyine çıkartılmasını, meslek tanımımızın yapılarak, mesleki yeterliliklerin belirlenmesini sağlamayı görev edinen derneğimiz, ücret politikasının iş yükü ve iş riskine göre belirlenmesinin gerekliliğini her platformda dillendirmekte, çalışmalar yürütmektedir. Özlük hak kayıplarının olmaması için de çalışmalar içindeyiz."

'MESLEKTE KANSERE ULAŞAN CİDDİ PROBLEMLER VAR'

Radyoloji deyince hepimizin aklına ilk gelen şey aslında radyasyon. Gebelikte, bebeklere, yaşlılara gibi birçok kişinin pek fazla maruz kalmaması gereken bir etken aslında...Peki bunu önlemek ve etkilerini azaltmak mümkün mü?

"Gereksiz tetkikin insan sağlığına zararları tehlikeli boyutlara ulaştığını,bununla birlikte hastalara uygulanan doz takip sistemleri ile hastanın aldığı dozun takip edilerek teletıp programında kayıt altına alınmaya başlandı,bu verilen dozlerin ortalaması alınarak bir nebze de olsa dozlarin düşürüldüğü bilinmektedir,buradaki en büyük sorun yine hastaya uygulanan gereksiz tetkiktir,klinisyenler ile ortak çalışmalar içinde bu isteklerin azaltılması, hastaya uygulanan doz düşürücü sistemler hastaya Alara prensibi olan en düşük dozun verilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca bu tetkikleri yapan Radyoloji Teknisyen/Teknikerlerinin çekim sayısına bağlı olarak ciddi hasta yükü ile karşı karşıya kaldığı bilinmektedir,bununla birlikte meslek içinde olan bir çok kişinin kansere kadar ulaşan ciddi sorunlar ile mücadele ettiği bilinmektedir."

RADYASYON MİKTARI TEKNOLOJİ İLERLEDİKÇE AZALIYOR MU? ARTIYOR MU? 

Günümüz teknolojileriyle sağlık alanında belli atılımlar gerçekleşti bazı tıbbi görüntüleme cihazları da buna bağlı olarak değişti ve gelişti. Hepimizin cebinde bir akıllı telefon ve buna bağlı radyasyon etkileri konuşuluyor. Bu yeni teknolojiler radyasyonu daha da artırmıyor mu?

"Radyasyon hepimizin bildiği gibi hayatımıza yaygın olarak girmiştir, Örnek olarak ; günlük hayatımızın vazgeçilmezi cep telefonları, çevremizdeki radyasyon kaynaklarından sadece biridir. Cep telefonlarının yaydığı radyasyonun tehlikeli olduğu görüşü yaygındır,bununla birlikte teknoloji ilerledikçe radyasyon miktarı cep telefonlarında olduğu gibi azalmadığı aksine arttığı kabul edilmiştir. Hastane boyutuna baktığımızda hastaların istenen tetkik sayısının ne kadar fazla olursa o kadar radyasyona daha fazla maruz kaldığını bilmesi gerekmektedir. Gerekmedikçe çekim yapmamalıdırlar. Ne yazık ki günümüzde tetkik istemeyen doktorun, iyi olmadığı yönünde bir algı olduğunu ve bu tamamen yanlış bir düşünce olduğunu kabul etmeliyiz.

'UMARIM 2 YILIK EĞİTİM ÖRNEĞİNİ BİTİRMİŞ OLURUZ'

Belkide en mühim sorulardan biri eğitim.. Bir radyoloji çalışanının nasıl bir eğitimden geçmesi gerekmektedir? Standart bir eğitim yeterli mi?

"Radyolojide bir çok alandan oluşan multidisipliner bir alandır. Bu alanda çalışan kişiler sadece 2 yıllık bir ön lisans eğitimiyle mezun olmaktalar. Yurt dışında ise eğitim 3-4 sene sürmektedir. Biz TMRTDER olarak, bu konuda çalıştay ve toplantılar ile konuyu gündeme alıyoruz. Bununla birlikte iki üniversite, radyoloji eğitiminin 4 yıllık lisans eğitimi şeklinde olması için başvuru yapmış olmasına rağmen Sağlık Bakanlığı'nın lisans mezunlarının görev tanımı çalışmasının bitmesini beklmekteyiz. Umarım bu konu çözülür ve örneği görülmeyen iki yıllık eğitim sürecini bitirmiş oluruz. 8 Kasım X Işınlarının Keşfi Radyoteknoloji Günümüzde tetkik sayılarının normal sınırlara indirildiği , Meslektaşlarımızın Kanser gibi rahatsızlıklardan yakalanmasını bir yıl dilemekteyiz."

Yeni yorum ekle

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.