
Anketlere göre hekimlerin yüzde 85’i şiddete uğruyor. Bir aile hekimine 4 bin kişiye kadar nüfus düştüğü belirtiliyor. Rapor yazma merkezi haline gelen aile hekimliklerinde, giderler karşılanamıyor. Hekimler, sorunların çözümü için eylem planı hazırladı.
Artan iş yükü, şiddet, maddi sıkıntılar... Canımızı emanet ettiğimiz doktorlar birçok sorunla boğuşuyor. Yapılan anketlerde hekimlerin yüzde 85’inin sözel veya fiziksel şiddete uğradığını gösteriyor. Her geçen gün sorunları artan ve çözüm için seslerini duyurmaya çalışan branşlardan biri de aile hekimliği. Bir aile hekimine 4 bin kişiye kadar nüfus düştüğü belirtiliyor. Aile hekimliğinin, koruyucu hekimlik yerine adeta bir rapor yazma merkezi haline getirildiğini belirten hekimler, şubat ayı içerisinde Ankara’da miting yapmaya hazırlanıyor. Aile hekimleri yüzde 40’lara varan hak kayıplarımızın karşılanmasını talep ediyor.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Basın Yayın ve Bilişim Komisyonu Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazğan, Aydınlık’ın sorularını yanıtladı. Eryazğan, aile hekimlerinden hekimlik dışında istenen pek çok görev olduğunu söyledi. Eryazğan, “Bu görevlerin hepsini yerine getiremeyeceğimiz düzeyde yüksek poliklinik sayısı nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz” dedi.
TÜKENMİŞLİK ANKETİ
Aile hekimleri her geçen gün artan ve birinci basamak sağlık hizmetiyle bağdaşmayan iş yükü altında ezildiğini belirten Eryazğan, şöyle konuştu: “Hekimler arasında yapılan tükenmişlik anketleri de bunu doğrulamaktadır. Usulsüz rapor ve reçete talepleri, bunun hak olarak görülmesi, usulsüzlüğe karşı koyma ve sonucunda sözel veya fiziksel şiddete maruz kalma aile hekimlerinin en büyük sorunlarından.”
GİDERLERİ KARŞILAYAMIYORLAR
Aile hekimlerinin görevli oldukları aile sağlığı merkezlerinin giderlerini karşılamak için aldığı cari gider ödeneklerinin yetersiz olduğunu söyleyen Eryazğan, Aile Sağlığı Merkezleri’ni ayakta tutmakta güçlük çektiklerini bildirdi.
Eryazğan, illerde yapılan anketlerin sonuçlarında ülke geleceği ve iyi aile hekimliği için şu kararların alındığını açıkladı:
-Şubat ayı içerisinde Ankara’da geniş katılımlı miting yapılması.
-Süreç içerisinde stratejik eylem planı kapsamında aksiyon planlarının hazırlanması ve sahaya duyurulması, il dernek yönetimlerinin de kendi illerinde duyurması ve katılımın sağlanması.
-Eylem planının aynı zamanda platform üyesi STK’lar ile birlikte değerlendirilmesi amacıyla platform üyelerinin davet edileceği bir toplantı düzenlenme.Reklamdan sonra devam ediyor
GÜLERYÜZ MÜMKÜN OLMUYOR
Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarını koruyan herhangi bir güvenlik önlemi olmadığını söyleyen Eryazğan, şöyle konuştu:
“Bu güvensiz çalışma koşullarını yönetici erkler bilmesine rağmen etkin bir sağlıkta şiddet yasası da henüz çıkmadı. Sağlık politikaları siyasi oy kaygısıyla planlandığında hastalar başta memnun olsalar da; özü insan sevgisine dayanan bu meslekte tükenmiş, mutsuz sağlık çalışanları karşısında hastaların da gerçek şifa ve memnuniyetinin sağlanması, güler yüzlü hizmet verilmesi ne yazık ki mümkün olamıyor.”
AŞI KARŞITLIĞINA GEÇİT VERMEYECEĞİZ
Aşı karşıtlığı aile hekimliğinin temel görevi olan koruyucu hekimlik karşısındaki en önemli sorun. Verilere göre 2016 yılında ülkemizde sadece dokuz kızamık vakası bildirilirken 2017’de 84 vaka, 2018’de 716 vaka bildirilmiş. Doktor Eryazğan, şöyle konuştu:
“Aşılamalar ve yüksek aşılanma oranları sayesinde kızamık, çocuk felci, difteri, zatürre, hepatit gibi bulaşıcı hastalıklar ve bu hastalıkların ne kadar ölümcül olabilecekleri unutuldu. Yeni salgınlar baş gösterirse bunun hesabını kim verecek? Dolayısıyla biz aile hekimleri olarak aşı karşıtlarının toplumun sağlığıyla oynamalarına izin vermeyeceğiz. Yaşatmak istediğiniz çocuğunuzu aşılatın diyeceğiz.”,
AİLE HEKİMLİKLERİNİN YÜZDE 82'İ BOŞ!
Dr. Hacı Yusuf Eryazğan aile hekimi olmak isteyenlerin sayısının giderek azaldığını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: “Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerde hem aile sağlığı merkezi giderlerinin çok yüksek olması hem de sadece aile hekimlerine sorumluluk yüklenmesi ve halkın tüm sorumluluklardan muaf tutulması ve sürekli performansı cezalandırmaya dayanan bir aile hekimliği sistemi sonucu, son açılan 300 aile hekimliği biriminin sadece yüzde 15’i dolmuş, yüzde 85’i boş kalmıştır.”
BUNALIMA GİREN AİLE HEKİMİ KENDİNİ ASTI
Manisa’nın Alaşehir ilçesinde, bir sağlık ocağında aile hekimi olduğu öğrenilen doktor Musa A.(48), oturduğu apartmanın çatı katındaki kömürlüğünde kendini asarak intihar etti. Geçen haftalarda meydana gelen olayda Dr. Musa A.’nın psikolojik sorunları olduğu ileri sürüldü. A.’nın iki çocuğu vardı.
Sıla Kemahlı
Aydınlık
Yeni yorum ekle