Kovid-19 korkusu aile sağlığı merkezlerindeki aşı faaliyetinde tereddütlere neden oldu. Dr. Gezer, ‘Tek tek arayıp, aldığımız önlemleri anlatıyor ve güvenli olduğuna ikna ediyoruz. Bu özveri sayesinde salgına rağmen aşılama oranı değişmedi' dedi.
Aydınlık gazetesinden Özlem Konur'un haberine göre aile hekimleri, salgın döneminde de aşıların aksatılmaması gerektiğini savunuyor. Aile Sağlığı Merkezleri’nden koronavirüs kapma endişesi aşı konusunda tereddütlere neden oldu. Aile hekimleri, takip ettikleri bebek, çocuk, gebe ve erişkin hastaları tek tek arayarak ikna ediyor. Aile hekimi Dr. Emine Özden Gezer, Aydınlık’a yaptığı açıklamada “Aile hekimlerinin özverisi sayesinde aşılama oranları salgına rağmen değişmedi” dedi.
Dr. Emine Özden Gezer, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu basın komisyonu üyesi, İstanbul Aile Hekimliği Derneği’nde de Aşı Çalışma Grubu üyesi. Gezer, 26 yıllık hekim. Meslek hayatında hep birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışmış. Sağlık ocağı, ana çocuk sağlığı merkezi, aile sağlığı merkezi… Bunların hepsinde hekim olarak yer almış. Kartal’da Cumhuriyet Aile Sağlığı Merkezi’nde (ASM) aile hekimliği görevini yürütüyor. Gezer, “Salgın döneminde ailelerde endişe arttı. Aileler, randevuya gelmiyor. Aşı zamanı gelenleri tek tek arıyoruz. Bu dönemde, ‘Bebeğimi ASM’ye getirirsem hastalık kapar mı?’, ‘Daha sonra getirsem olur mu?’, ‘Gelmesek’ gibi yanıtlar alıyoruz” dedi.
‘GÜVENLİ ALANLAR OLUŞTURDUK’
Başka salgınların gündeme gelmemesi için aile hekimleri aşılama oranlarının düşmemesine özen gösteriyor. Aile hekimleri, telefonla tek tek konuşarak aileleri ASM’lerin güvenli olduğuna ikna ediyor. Gezer şöyle konuştu: “Sağlık Bakanlığı, genelge yayımladı. ASM’lerdeki işleyiş salgın dönemine uygun şekilde planlandı. Aile hekimleri, hastaları takip edebilmek amacıyla güvenli alanlar oluşturdular. Maskesiz içeriye almıyoruz. Girişte triyaj uygulaması yapıyoruz. Dezenfektan veriyoruz. Ateşini ölçüyoruz. Yüksek ateş şikayeti olanları ayrı bir odaya alıyoruz. Bazı ASM’ler haftanın belli günlerinde belli saatleri aşı ve izleme faaliyetlerine ayırdı. O saatte sadece aşılama yapılıyor. Ailelere bunları anlattığımızda ikna oluyorlar. Bu çabanın sonucu olarak salgının yoğun olduğu nisan ayında aşı oranları düşmedi. Bunda ebe ve hemşirelerimizin emeği de büyük.”
10 YILDA İKİ BEBEK AŞISIZ KALDI
On yıldır aynı ASM’de çalışan Gezer, bu on yıl içinde iki bebeğe aşı yapamamış. “Aileleri reddetti. Bunlar halen takibimizde olan hastalar. Aşı takvimine göre her aşı sırası geldiğinde yeniden arayıp soruyoruz. İkna etmeye çalışıyoruz. Aşı reddi, aşı tereddüdü salgın öncesi gibi değil. Artık herkes aşının öneminin farkında. Aşı olmadığı zaman ne tür sonuçlarla karşılaşabileceğimizi canlı canlı yaşıyoruz.”
Aşılama oranı ne kadar yüksek olursa toplum o kadar korunuyor. Gezer, “Aşılama oranlarımız yüksek olduğu için aşıyı reddedenler de korunuyor. Ama bu oran düşerse, hastalıklar baş gösterir, salgınlarla karşı karşıya kalırız” dedi.
'AVRUPA'NIN EN İYİLERİNDENİZ'
“Türkiye aşılamada özellikle son 10 yılda Avrupa’nın en iyi ülkeleri arasında. ASM sistemi hastaları birebir takip etme olanağı da sundu. Kayıt altına aldığımız için aşı oranları da yükseldi. Cumhuriyet döneminden beri Türkiye’nin aşı faaliyeti konusundaki birikimi de bu başarının nedenlerinden biri.”
Yeni yorum ekle