AHESEN (Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Özer Medikritik'e yazdı...
Pandemi başından itibaren koruyucu ekipman temini ve dağıtımını sürecini maalesef doğru yürütemedik. Pandeminin ülkemizin sınırlarına dayandığı günlerde Aile Hekimliği çalışanlarına hiçbir ekipman henüz temin edilmemişti. Temin etmek gibi bir gayret de yoktu. Gerekçe iş her zamanki gibi şu meşhur “cari gider” ödemesi idi. Aile Hekimliği çalışanları o dönemde tüm koruyucu ekipmanlarını kendileri sağlamaya çalıştılar. Ancak krizi fırsata dönüştürmek kafa yapısı ile davranan firmalar yüzünden; maske, dezenfektan, koruyucu kıyafet ve eldivenler 10-15 kata varan fahiş fiyatlarla temin edildi. Ve o süreçte maalesef en hafif tabiriyle bilgisiz olan bürokratlarımız Aile Hekimliği çalışanlarına kesinlikle koruyucu ekipman verilmeyeceği ve bunun Aile hekimleri tarafından cari giderlerle karşılanması gerektiğini belirttiler. Gereksiz tartışmalara zemin hazırladılar. Oysa bir pandemi vardı. Pandemide en ön safta olanlar 10-15 kat artan ücretle koruyucu ekipman temin etmeleri elbet kabul edilebilir değildi. Tüm bu olumsuzluklara ek olarak ekipman bulmakta çok büyük sıkıntılar vardı. Süreç ilerlediğinde koruyucu ekipmanları kamu tarafından temin edileceği haberlerini duyar olduk ve aile hekimliği çalışanlarına koruyucu ekipmanlar sağlık müdürlükleri tarafından gönderilmeye başlandı. Ancak sorun yine de tam çözülmedi. Aile Hekimliği uygulamasının her zaman başına en büyük bela olan iller arası farklı uygulama geleneği hız kesmedi. Her ilin kendisinin keyfiyetle oluşturduğu Aile Hekimliği uygulamasına bu alanda da maruz kaldık. Az sayıda da olsa örnek olabilecek iller her türlü koruyucu ekipmanları yeterli sayıda çalışanlara ilettiği halde; birçok ilde de yeterli ekipman gönderilemedi. Ekipman dağıtımında da kişiye özel dağıtım anlayışı benimsenmesi sorunlar üretti. Geldiğimiz noktada hala birçok ilde koruyucu ekipman yeterince dağıtılmıyor. Örnek gösterebileceğimiz bazı iller ASM’lerde çalışan sağlık personeli ve diğer çalışanlara koruyucu ekipman gönderdiği halde bazı iller bu çalışanları yok sayıyor. Yetersiz dağıtıma sınıftan çalışan personelin yok sayılmasının eklenmesi ile yetersizlik katlanıyor. Özellikle maske alımını ve satımını yasak olduğu bir süreç de sağlık çalışanları eldeki yetersiz malzemeyi paylaşmak zorunda kalıyor. Korunaksız çalışmanın etkileri maalesef Covid-19’lu Aile Hekimliği çalışanlarının sayısında artış olarak karşımıza çıkarıyor. Dünya'da birçok ülkede yapılan araştırmalarda Aile Hekimliği çalışanlarının enfekte olma ve hasta olma oranının ilk sıralarda yer aldığı bilinmektedir. Toplumun her kesimine dokunan, bağışıklama, izlem ve kronik hastalık takipleri nedeniyle, sağlıklı insanlara da bir arada olan aile hekimliği çalışanlarına koruyucu ekipman sağlanması, salgınla mücadelenin temel koşullarından biridir. Sınıftan çalışan ve temizlik görevlileri dahil ayrım gözetmeksizin yeterli sayıda ve kalitede koruyucu ekipman sağlanmalıdır. Koruyucu ekipman sayı ve kaliteleri bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur. Bu salgınla mücadelede, kamunun en önemli görevlerinden biri sağlık çalışanlarını korumaktır. Salgınla mücadeledeki başarının temel taşı budur. Bir an önce tedarik süreçlerindeki eksikliklerin giderilmesini bakanlık ve müdürlüklerden talep ediyoruz.
AHESEN Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Özer
Yeni yorum ekle