Psikiyatrist ve Pskioterapist Arzu Erkan Yüce sosyal medya hesabı üzerinden kkoronavirüs ve virüs yüzünden hayatını kaybeden insanların özellikle hangi yaş gurubu olduğunun vurgulanmasının toplum üzerindeki etkilerini aktardığı bir dizi paylaşımda bulundu.
Arzu Erkan Yüce'nin paylaşımları şöyle:
Bazıları için koronadan ölenlerin çoğunluğunun "yaşlı" olmasının vurgulanması umursamazlık etkisi yaratıyor, "zaten bir nedenle öleceklerdi" olarak yorumlanıyor ne yazık ki. Ayrıca sadece ölüme odaklanmamalıyız. Hastalanmanın genel topluma yansımaları da görülemiyor. Şöyle:
Hastalığın çeşitli
evreleri olduğundan acil servislerde, izlemlerde müthiş bir hasta
yoğunluğu olacak. Bu kişilerin ayırıcı tanı ve tedavileri
için, yeterli sayıda yatak, yoğun çaba, ekipman, eksta sağlıkçı
gücü gerekecek. Diğer tıbbi durumlar acil değilse ertelenecek.
Diğer tüm sağlık
hizmetleri ve ameliyatlar aksayacak, ertelenecek. Çünkü binlerce
tüm branşlardan doktor, bu yoğun başvuruların muayenesi ve
tedavisi için göreve çağrılacak. Bu doktorların kendi
branşlarındaki hizmetleri, geride kalan sınırlı sayıdaki uzmana
devredilecek.
Korona dışı nedenlerde (trafik kazası, apandisit, kalp krizi) başvuran hastaların tedavisi için ayrılan bölgelerde acil müdahale, ameliyat, yatış ve tedaviler sürdürülmeye çalışılacak. Bu yayılma hızından sağlıkçılar ve o hastalar ne kadar korunabilirse...
Korona nedeniyle tedavi altındaki hastalar hastalığın ağırlaştığı aşamada yoğun bakımlarda yatacak. Çok sayıda yoğun bakım ünitesi ve yatak gerekecek. Olasılıkla -yetemeyecek sayıdaki- solunum cihazına bağlı kalacak olan binlerce genç/yaşlı hasta olacak.
Bu arada sosyal mesafe
sağlanmadığı için yayılmaya devam eden virus nedeniyle sürekli
yeni hastalar ve başvurular olmaya devam edecek. Bu dünyanın her
yerinde sağlık kapasitesini yetersiz kılan pandemide, ne yeterli
sayıda yatak/ yoğun bakım, ne ekipman olacak.
Sağlıkçılar sürekli
biçimde yorgun, stresli olacakları ve hastalarla temas edecekleri
için hastalanma ve tükenme riski taşıyacaklar.
Panik yaratmak değil
niyetim. Bunların hiç birini felaket senaryosu niteliğinde,
korkutmak, umutsuzluğa neden olmak için yazmadım. Ama diğer
ülkelerde örneklerini gördüğümüz bu gerçekleri/olasılıkları
dillendirmedikçe sanırım alınması gereken önlemlerin ciddiyeti
anlaşılmıyor.
"Bana bir şey olmaz" "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" zihniyetini bir an önce bırakmamız gerekiyor. Hepimiz ateş altındayken, hele de tedavi veren sağlıkçılar hastalanmaya başlamışken, düğün, dernek, asker uğurlama, toplu etkinliklerin tamamen ortadan kalkması gerekiyor
@saglikbakanligi önerilerine uyalım,
zorunlu haller dışında evde kalalım, ellerimizi, eşyalarımızı
öneriler doğrultusunda temiz tutalım. Umutsuzluğa kapılmayalım
umursamaz da olmayalım.
Ülkemiz köklü bir sağlık alt
yapısının, iyi hekimlik uygulamalarının, insan yaşamına
adanmış donanımlı sağlıkçıların; her alandan nitelikli bilim
insanının ve çok sayıda sorumluluk bilinci olan vatandaşlarının
olduğu son derece güçlü olanak ve kaynakları olan bir ülke.
Tüm bu olanaklara sahip olmanın
verdiği umut ve güven ile; hepimiz el ele vererek mücadele etmeli,
birbirimizi desteklemeli ve güçlendirmeliyiz.
Tıp, sağlık alanında otorite
olmayan, @saglikbakanligi bilimsel kurulu ve kanıta dayalı bilimsel
bilgi paylaşan hekimlerin verdiği bilgiler dışında; populer de
olsa kanaat önderi de olsa şahısların kişisel görüşlerine
itibar etmeyin.
Belirsizlik ortamlarında ihtiyacımız
olan en temel şeyler; geçerli ve güvenilir bilgi, şeffaflık,
tutarlılık, kapsayıcılık ve öngörülebilirlik. Sağlık
otoritelerince bilgilendirmeler yapılırken bu temel gereksinimler
karşılanmaya çalışılmalıdır.
Dedikodulara, size twitter'dan ilaç
öneren, dehşete düşüren ya da umursamaz hale getiren kişilerin
bilgilerine itibar etmeyiniz. Birkaç "doğru" kaynak
belirleyip, bunlar dışında her gördüğünüze, dinlendiğinize
inanmayın. Okuyun, araştırın, sorgulayın.
Doğru kaynak nedir? Bir formül
vereceğim. X, bir bilgi paylaşıyor, buna yüzlerce hekim; eczacı,
diyetisyen, bilim insanı itiraz yorumu yazıyor, aksine ilişkin
kanıt sunuyorsa; X doğru bir kaynak olmayabilir. Sağlıkçı ve
bilim insanlarınca kaynak gösterilenleri takip ediniz.
Sağlıkçılarımıza, emekçimize, bu
zor günlerde görünmez emeği ve fedakarlığı olan herkese sahip
çıkmalı, moral olmalı, birey ve toplumun korunması ve temel
insani haklarının gözetilmesi için talepçi olmalı,
dayanışmalıyız.
Yeni yorum ekle