Bursa Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Gülbahar Çalışkan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve varyantları ile özveriyle mücadele ederken yaşamını yitiren hastalardan, özellikle hamileler ve yeni doğum yapmış anneleri kaybetmekten büyük üzüntü duyduklarını söyledi.
Çalışkan, AA muhabirine, koronavirüs nedeniyle yoğun bakımlarda doluluğun devam ettiğini ve her yaştan hastaların olduğunu anlattı.
Genç ve yandaş hastalıkları olmayan hastaların da yoğun bakımda bulunduğunu belirten Çalışkan, "Çok fazla kronik hastalığı olup ileri yaş hastalarımız da var ama yine yoğunluğumuz fazla." dedi.
Çalışkan, özellikle bu dönemde hastanede tedavi görenlerin büyük çoğunluğunun aşı olmamış ya da hatırlatma dozunu yaptırmamış kişilerden oluştuğunu vurguladı.
Kovid-19'un Türkiye'de 1,5 yılı aşkın süredir etkisini sürdürdüğünü hatırlatan Çalışkan, şöyle konuştu:
"Başlarda biz bununla mücadeleye, savaşa başladık ama şu anda bu savaş için bir silahımız var ve bence bunu kullanmamız gerekiyor artık. Herkesin bilinçlenip aşı olması gerekiyor. Aşı olmak bireysel karar da değil çünkü aldığımız bu karar bizi, sevdiklerimizi ve toplumu ilgilendiriyor. Çünkü aile bulaşlarıyla gelen, oğlu, babası ve dedesi yatan çok hastamız var. Karı koca, anne oğul yatan hastalarımız var. Gerçekten çok acı. Eminim ki şimdi onlara da sorsak aşı olmadıkları için çok pişmanlardır ve 'Keşke aşı olsaydım' diyorlardır. İşte bu pişmanlığı yaşamamak için elimizdeki silahımızı kullanalım."
Aşı olmayanların gençliğine ve yaşına güvenmemesi gerektiğine dikkati çeken Çalışkan, hastalığın kimde ağır seyredeceğinin, kimde çoklu organ yetmezliğine yol açacağının bilinmediğini dile getirdi.
"Psikolojik olarak daha çok yorulduk"
Dr. Gülbahar Çalışkan, bu süreçten hamilelerin de çok etkilendiğini, azımsanmayacak kadar gebe hastalarının olduğunu ifade etti.
Evladını kucağına alamadan, onu sevemeden, öpüp koklayamadan hayatını kaybeden anneleri gördükçe kendilerinin de büyük üzüntü duyduğunu anlatan Çalışkan, "Aslında evet çok çalışıyoruz, çok yorulduk fiziksel olarak ama fizikselden daha çok psikolojik olarak yorulduk çünkü o gencecik hayatlar elimizde kaldığında biz de çok etkileniyoruz, üzülüyoruz. Şu anda daha çok üzülüyoruz çünkü bunların hepsini önleyebiliriz. Çünkü biliyoruz ki aşı etkili, olmamız lazım. Son pişmanlık fayda etmez." değerlendirmesinde bulundu.
Çalışkan, hastanelerinde tedavi gören hamile bir Kovid-19 hastası anneyi yakın zamanda kaybettiklerini aktardı.
Bu süreçte hastayla ilgili yaşadıkları hakkında bilgi veren Çalışkan, şunları kaydetti:
"Hastamızı doğumdan sonra solunum sıkıntısı geliştiği için yoğun bakıma almıştık. Tabii ki kendinden daha çok bebeğindeydi aklı. Bebeğini de kısa süreli bir yoğun bakıma almışlardı ama durumu stabildi. Oradaki hemşire arkadaşlar bize bebeğin fotoğrafını atıyordu, biz de bunları anneye gösteriyorduk. Takip eden süre içinde anne entübe oldu ve maalesef biz anneyi kurtaramadık. Anne bir kez bile bebeğini kucağına alamadı ve o çocuk da bir kez bile annesini görememiş olacak. Bu durum bizi, çalışanları, hemşireleri çok derinden yaraladı. Artık biz böyle olaylar yaşamak istemiyoruz. Herkes hayata tutunsun istiyoruz. Kimse üzülmesin, kimseyi üzmeyelim istiyoruz."
Çalışkan, son zamanlarda aile bireylerinden birkaç kişinin aynı anda koronavirüs nedeniyle tedavi görmesi durumuyla da karşılaştıklarını bildirdi.
Onlara moral vermeye çalıştıklarını belirten Çalışkan, "Baba oğlunu, oğlu babasını soruyor ve biz hepsine 'iyi' demek zorunda kalıyoruz ama durumları hiç de iyi olmayabiliyor ancak yapacak bir şey yok. Tedavi sürecinde herkese moral de vermek zorundayız." diye konuştu.
AA