“Biz mevcut koşulları analiz ettiğimizde çok temel bazı değişikliklerin en azından bizim tasarlamak zorunda olduğumuz geleceğe yön vereceği görülüyor.” diyen Çağdaş Hekimler, şu sözlerle İZAHED yönetimine talip oldu:
“Dünya değişiyor, zaman akıyor, kurumların, sıfatların biri gidiyor, biri geliyor…
Asıl çabamız insanı sağaltma olsa da yol, yöntem her devirde değişiyor.
Geçmişte çok güzel işler yapıldı. Güzel, başarılı insanlar ülkemizin en zor, en kıt imkanlı günlerinde çok muazzam işler çıkardılar. Verem, lepra, trahom gibi birçok bulaşıcı hastalığı toplum için daha az önemli hale getirdiler. Büyük kısmı taşrada yaşayan halkın en uç kısımlarına kadar, sağlık hizmetlerini sağlık ocakları, sağlık evleri, gezici hizmetler aracılığıyla ulaştırdılar. Ve daha sayamadığımız birçok iyiliği ülkemiz, milletimiz için büyük bir fedakarlıkla yaptılar. Hepsi sevgi ve saygıyı sonuna kadar hak ediyor.
Çok güzel günlerdi, minnettarız…
Şu anı yaşamaktayız…
Geleceği ise tasarlamak zorundayız…
Çünkü biz o vatanseverlerin evlatları, öğrencileriyiz…
Toplum değişmekte, değişmeye de devam edecek…
Biz mevcut koşulları analiz ettiğimizde çok temel bazı değişikliklerin en azından bizim tasarlamak zorunda olduğumuz geleceğe yön vereceği görülüyor:
- Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan hekim sayısı ülkemizdeki tüm hekimlerin %40’ından azını oluşturmaktadır.
Bu bize basamak kavramının artık sorgulanması gerektiğinin zamanının geldiğini haber veriyor.
- Batı tıbbında uzmanlaşma hatta aşırı uzmanlaşma had safhada. Tıbba bütüncül bakan hekim ve eğitici sayısı oldukça azalmış durumda.
Aşırı uzmanlaşmanın ve uzmanların kendini insan sağlığından değil özelleştiği daldan sorumlu hissetmesi hastaların tedavi sürecinde çok fazla konsültasyon ihtiyacı getirmekte.
Ancak yine bu çok fazla konsültasyon istenen kurumlarda tüm konsültasyonu değerlendirerek hastanın bütüncül iyiliğinden sorumlu bir uzmanlık dalı yok.
Bu bizim hastaya bütüncül bakmamızın aslında ne kadar önemli olduğunu haber veriyor.
- Başta tıpta sorumluluk gibi yasal sorumluluklar gibi ve tıp endüstrisi fizik muayene ve anamnezin önemini azaltıp her şeyi kanıtlamayı telkin etmiştir.
Bu durum çoğu hastanın tam bir fizik muayene yapmadan ve anemnezin yeterince ayrıntılı alınmaksızın birçok tetkik ve aralarında yüksek doz radyasyon verilmesi de dahil birçok görüntülemenin yapılmasına neden olmaktadır.
- Aşırı uzmanlaşmanın sonucu olarak bütüncül (holistik), fonksiyonel tıp gibi yeni akımlar gün geçtikçe daha çok rağbet görmekte…
Fizik muayenenin geri plana itilerek kanıtlama çabasının bir sonucu olan aşırı laboratuvar ve görüntüleme istemi ise hastaya daha çok dokunan, anlamaya çalışan geleneksel tıp yöntemlerini ön plana çıkarmakta…
Bu bize yeni bakış açılarına rağbetin gün geçtikçe arttığını, bu durumu görmezden gelmenin sadece mevcudiyeti görmemezlik olduğunu haber vermektedir.
- Saygın ve manevi yönü yüksek bir sanatı icra eden hekimler hastaları ile ilişkisinde yasal olarak Borçlar Kanunu’na göre değerlendirilmektedir.
Tıbbi sorumluluk davalarının değerlendirildiği Borçlar Kanunu hekimi borçlu, hastayı alacaklı kabul etmektedir.
Bu bizim yüksek manevi motivasyonla, hastalara yararlı olma güdüsüyle yaptığımız sanatımızı borcunu ödeyen pozisyonuna indirgediğini haber vermektedir.
İvedilikle yasa koyucuyu bu yanlıştan döndürmek için raporlar hazırlanmalı ve hekimliğin bir iyilik, sağaltım sanatı olduğu hatırlatılmalıdır.
- Performans ya da kayıtlı hasta başına ücretlendirme, başta hekimlik etik değerleri olmak üzere tüm etik değerlere zarar vermektedir.
Hiçbir öğretmene, mühendise… uygulanmayan bu sistemin sağlık çalışanlarına da uygulanmaması raporları ve kanıtları ile yasa koyucuya anlatılmalıdır.
- Hastaların ve kurumların hiçbir ödevi olmadan yaptıkları hak talepleri hem hekimlik mesleğinin doğasına aykırı hem de kamu ciddiyetine zararlıdır.
Hasta eczaneden aldığı ilaçların hekim tarafından yazılmasını hakkı görürken… kurumlar işe giriş raporlarının, belli aktiviteleri yapabilir raporlarının aile hekimlerince verilmesinin kendilerinin hakkı görmektedir…
Bu hakkı elde etmek için ise hekime karşı hiçbir ödevlerinin olduğunu düşünmemektedirler.
Bu durum ivedilikle ödev ve sorumluluk kapsamlarının işlendiği raporları gerektirmektedir.
Çağdaş Hekimler olarak yıllarıdır başarıyla sürdürdüğümüz faaliyetlerimizi önümüzdeki dönemde aşağıdaki projeler doğrultusunda sürdüreceğiz:
1- Aile hekimlerini doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilendirebilecek tüm gelişmelerin günlük takibini, haftalık ve aylık analiz ve raporlamasını yapacağız.
2- Aile hekimlerinin en etkin ve verimli, huzur içinde mesleklerini icrası için engel teşkil eden kişi, kurum ve kuruluşların etik ve mevzuat dışı keyfiyetine karşı en kısa sürede profesyonel şekilde tepki vereceğiz; hukuki olarak destekleyeceğiz.
3– Sahayı yansıtan olabildiğince kapsamlı ve net raporlar hazırlayarak sahanın sesi olacağız.
4- Meslektaşlarımızın sürekli öğrenmesi için mümkün olduğunca çok ve sahada eğitimler düzenleyeceğiz.
5- Fonksiyonel tıp, medikal estetik, hipnoz vb… farklı tıp bakış açılarında eğitimler düzenleyerek meslektaşlarımızın bakış açılarını genişletmeye çalışacağız.
6- Hekimlerimizin sosyal hayatlarına olabildiğince çok dokunup birçok sosyal etkinlik ile kardeşlik bağlarımızı güçlendireceğiz.
7– Tüm sendikalar tarafından ağız birliği edilmişçesine tüm sağlık çalışanlarının 3600 ek göstergede toplanması hususunun zaten 3600 ek göstergesi olan biz hekimleri dolaylı olarak mağdur edeceğini daha net anlatacağız. Hekimlerimizi için 6400 ek gösterge isteyeceğiz.
8– Maaşlarımızın ve özellikle de cari ödemelerimizin enflasyon karşısındaki değer kaybını ve bizi uğrattığı mağduriyeti daha çok gündeme getireceğiz.
9- Geçtiğimiz dönemde mali yapımızın güçlenmesi için pek çok etkinlikte bulunduk. Bu etkinlerin sonunda elde ettiğimiz gelirlerle derneğimize bir ofis kazandırdık. Üyelerimizin aidat ücretini aylık 1(bir) TL ye indirdik. Gelecek dönemde de mali yapımızı daha da güçlendirmek için gerekli çalışmaları arttırarak sosyal ve mali anlamda üyelerimizin yanında olduğumuzu hissettireceğiz.
10– Sağlıkta şiddete karşı hepimiz omuz omuza tüm üyelerimizin ve sağlık çalışanlarının yanında olduk. Sağlıkta şiddetin önlenmesi konusunda dernek olarak üzerime düşen her görevi yerine getirmeye devam edeceğiz.”