Epilepsi ve Yaşam Platformu Kurucu Başkanı Ebru ÖZTÜRK coronavirüs tehdidi altında geçirdiğimiz şu günlerde en fazla üst solunum yolları hastalığı taşıyanların dikkat etmesi gerekirken farklı rahatsızlıkları olanların coronavirüs stresine girmeden tedbirli davranmaları gerektiğini belirten bir yazı kaleme aldı.
Ebru Öztürk'ün yazısı şöyle:
26 Mart Dünya Beyin Gününü yaklaştığımız şu günlerde, oldukça meşakkateli bir dönemden geçiyoruz. Öncelikli olarak herkese bu zor zamanlarda, söylenilenlere uyulmasını rica ediyor, en kısa süreden, en az zararla atlatmayı diliyoruz.
Doktoralarımızdan
aldığımız bilgiye göre, Korona
nörolojik sistemlerimizi etkilese de, epilepsililer için şu ana
kadar özel bir şey paylaşılmadı. Paylaşıldığı zaman, konu
ile ilgili nöroloğumuz bize bilgi verecek. Bizde sizleri
bilgilendireceğiz, merak etmeyin…
Dışarı çıkmayan
epilepsililerin birçoğu hem toplumdan kendisi izole edenler,
fenalaşma korkusu ile çıkmayanlar, işsizlikte 1 numara olması
nedeniyle evde oturanlar…. Şimdi korana virüsü herkes gibi,
bizleri de etkilediği için, oturanlar ordusu olarak daha da
kalabalıklaştık….
Unutmayalım ki; korku
değil, kararlılıkla, bilinçle yüründüğü
zaman, kötülükleri de, virüsleri de yenilebilir. Nazım Hikmet’in
dediği gibi ‘çaresi yok usta, biz kazanacağız! Korona virüsünün
çıkışı ile gerekli tedbirleri alan sağlık bakanımıza çok
teşekkür ediyoruz, oldukça başarılı bir çalışma
gerçekleştirdi. Gerekli önlemleri aldı. Hatta daha virüs
ülkemize gelmeden, ocak ve şubat ayında 2 kere Sağlık bakan
yardımcısı Emine hanımın yanına gittiğim zaman, ikisinde de bu
konu ile ilgili toplantıdaydılar. Bir de ümreden ilk gelen grubu,
diğer yurt dışından gelen gruplara yaptıkları gibi 14 gün
onları da izole etselerdi; böyle bir artış olmayacaktı! Sözcü
Gazetesi’nde okuduğum haberde Giresun’a dönen 52 kişi,
Aydın’da 256 kişi, Espiye’de 30 kişi, Şebinkarahisar’da 20
kişi…. evlerine gittiler. Ayrıca yapılan açıklamalarda,
kimseyle temas etmeyecekler demişlerdi! Oysa bir de baktık. onlar
dışarılara çıkmışlar, hatta belediyelerde çalışanlar,
onlara ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gitmişler. 14 gün sonra
hayırlı olsuna gidilse, gezmeye gidilmese olmaz mıydı?
Bize hekimlerin
dediklerini, tartışmadan, uygulamalıyız! 6 yıl tıp okuyup,
üzerine bölümün doktorasını yapan
kişi, herhalde farklı bölümden mezun olan kişiden daha fazla
bilgi sahibidir, öyle değil mi?
Epilepsililer olarak
örnek olalım… Çalışıyorsak, sadece
iş-ev arasında hassasiyet göstererek gidip-gelelim. Araçlarda,
banka kuyruklarında, marketlerde diğer kişilerle aramızda 1 metre
kadar mesafe olsun. Metrobüste mesafe daha mı yakın; o zaman diğer
aracı bekleyelim, diğerine bineriz… Sağlık mı önemli; erken
gidip zaman kazanmak mı? Karar sizin… Çalışmıyorsak evden
çıkmayalım. Zorunlu ihtiyaçlar için çıkılacaksa, hep aynı
kişi çıksın. Kapıdan girerken montumuzu asıp, bir yere
dokunmadan elimizi yıkamaya gidelim. İçeri girerken kullandığımız
anahtar, elimizdeki eşyaları kolonyalı mendil ile silelim veya
onları 2-2.5 saat kapı girişinde yere bırakalım. Daha sonra
virüsten kurtulmuş halde onları alalım. 60 yaş üzeri olanlar,
enfeksiyon hastaları ve hasta olanlar hiç çıkmasınlar. Bir süre
evden çıkmamak mı iyi, hasta olup hastanede yatarak çıkmamak mı
iyi? Herkes kendi ebeveynine getir-götür işlerinde destek verir.
Kimsesi olmayan veya destek alamayanlara, belediyeler, polisler,
jandarma hizmet veriyor zaten…
En büyük sıkıntılardan
biri, işsizler ve bu dönemde çalışması
durdurulup maaş almayan işsizler ordusuna katılanlar. Bugünkü
yaşamı geçtim; önceki aya ait elektrik, su, telefon, doğalgaz,
kredi kartı gibi giderleri nasıl ödeyecekler? İşten çıkanlara
işsizlik verilecek mi? Benim düşündüğüm bolca para değil,
yaşaması için gerekli olan zaruri ihtiyaçların karşılanabilmesi…
İnşallah bu konuda Devlet gerekli desteği ve ertelemeleri
zamanında yapar…
Bir de son dönemde takip
ettiğimiz en önemli konuya dönelim.
Virüs geziyordu ama ben yine sizlerin ehliyet ve engel derecelerini
hesaplanması konularını içeren yönetmelik tasarı önerileri
için; 60 yaş yasağı konulduktan sonra da; korkmadım ombudsmana
tekrar gittim. Görevlilerle tokalaşmadım, uzaktan konuştuk ama
işin ilerlemesi için birşeyler yaptım… Peki siz
https://ebasvuru.ombudsman.gov.tr/ formunu doldurarak, görevinizi
yaptınız mı? Bence çok basit bir iş istedim sizden. Yıllardan
beri yapılan çalışmaların çöpe gitmemesi, bu kadar emeğin
heba olmaması için, altı üstü bir başvuru… Sadece talepte
bulunup, hayal kurmakla değil, harekete geçmekle elde edilir
başarılı sonuçlar… 850.000 tespit edilen, 100.000 tahin edilen
950.000 epilepsili kişi ve aile 4 kişi ise 4 milyona yakın bir
nüfusumuz var! Haydi 500 cesur kişi bu işi çözer! Sen de var
mısın? Unutma denizin kıyısında durup, denize bakarak; denizi
aşamazsın. Hayal değil, ivme gerekli! Unutma engelleri,
engellemeye çalışmazsan, engelli bir hayata mahkumsun demektir!
Bu arada 2 gün sonra
Dünya Beyin Günü…. 26 Matta basın açıklamamızı
yayınlarız! En kısa sürede atlatılan korna virüsü ile en az
zayiatla, en az hastalıkla, sağlıklı günlere ulaşmamız
dileğiyle… Şimdiden hepimizin günü kutlu olsun!
Sevgiyle kalın…
Ebru ÖZTÜRK
Epilepsi ve Yaşam
Platformu Kurucusu&Başkanı
Yeni yorum ekle