
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, internet sitesinden yaptığı açıklamayla bu konudaki görüşünü belirtti. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Salgının başlangıcından itibaren hidroksiklorokinin, tek başına veya azitromisinle kombinasyonunun COVID-19 tedavisi ve profilaksisinde yerini tanımlayacak, güçlü kanıt sağlayan randomize kontrollü çalışmalar yayımlanmamıştır. (…) Hidroksiklorokin veya klorokinin COVID-19’daki etkinliğini karşılaştıran şu ana kadar yapılmış, gözlemsel toplam 10 çalışmanın 6’sında hidroksiklorokinin olumlu etkileri olabileceği bildirilirken, 4’ünde (2’si yayımlanmış ve vaka sayısı 1000 üzerinde olan) herhangi bir etkisinin olmadığı bildirilmiştir. Bu gözlemsel çalışmaların tümünde, elde edilmiş sonuçlarda, karıştırıcı faktörlerin etkisinin söz konusu olabileceği ve bu nedenle randomize kontrollü çalışmaların gerekliliği vurgulanmıştır.
Bu konunun açıklığa kavuşması için halen devam etmekte olan randomize kontrollü çalışmaların sonuçları beklenmektedir. Ancak bu süreçte, hidroksiklorokinin tek başına kullanımında veya azitromisinle kombinasyonunda ortaya çıkan istenmeyen etkiler konusunda bazı uyarılar ve çalışmalar yayımlanmıştır. COVID-19 salgınından önce yapılmış çalışmalarda farklı endikasyonlarda kullanıldıklarında hem hidroksiklorokinin, hem de azitromisinin, ayrı ayrı QT aralığının uzaması riskini artırdığı, ilaçla ilişkili torsades de pointes’e ve ani kardiyak ölüme yol açabildiği gösterilmiştir. Geçtiğimiz aylar içinde hem ülkemizden, hem de diğer ülkelerden bu ajanların COVID-19 hastalarında kullanıldığında kardiyotoksisite yaratabildiği, özellikle azitromisin-hidroksiklorokin kombinasyonu yapılan gruplarda bu riskin daha yüksek olduğu bildirilmiştir.
“RİSK GRUBUNDA KULLANILMAMALI”
KLİMİK Derneği, yaptığı açıklamada yapılmakta olan randomize kontrollü araştırmalar sonuçlanıncaya kadar, COVID-19 tedavisi amacıyla hidroksiklorokin+azitromisin kombinasyonundan kaçınılması, kardiyotoksisite açısından risk faktörleri olan hastalarda (>65 yaş, kadın cinsiyet, konjestif kalp yetmezliği veya akut myokard infarktüsü gibi kalp hastalıkları, kan potasyum seviyesinin <3.5 mEq/l olması, diüretik kullanımı, böbrek yetmezliği, QT aralığını uzatan başka ilaç kullanımı ve sepsis varlığı) hidroksiklorokin kullanılmamasını belirtti. Bunun dışında kalan gruplarda COVID-19 tedavisinde hidroksiklorokinin, tercihen klinik çalışmalar içinde yer alacak şekilde kullanılması, bu ilacın başlandığı hastaların tümünde hem başlangıçta, hem de yatış süresi boyunca kardiyak riskler açısından uygun şekilde ve yakın izlem yapılması önerildi.
MEDİGÖRÜŞ: Hidroksiklorokinin tek başına ve azitromisin ile birlikte kullanımı ile ilgili tartışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Türkiye'de vakaların görülmeye başladığı ilk günlerden bu yana neredeyse her COVID-19 şüphelisinde bile Hidroklorokin kullanılmış ve hala kullanılıyor olmasından dolayı Türkiye bu tartışmalarda bir taraf olarak görünmektedir. Sağlık bakanımızın ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin yaptığı açıklamalar da bunu göstermektedir. Erken evrede kullanıldığında çok faydalı olduğuna dair gözlemlerinin olduğunu söyleyen Türk bilim insanlarının bu gözlemlerini bir an önce bilimsel bir çalışma ve daha sonra da bilimsel bir makale haline getirip yayımlamaları sadece ülkemiz değil bütün dünya için çok önemli olacaktır. Çok değerli Türk bilim insanlarının, hocalarımızın da bildiği gibi gözlem eğer bilimsel bir şekilde yapılır, sonucu bilimsel bir şekilde analiz edilir ve yayımlanırsa değerlidir, aksi halde sadece gözlemdir. Değerli hocalarımızın gözlemlerini bir an önce bilimsel bir çalışma yaparak bilim dünyasına sunmaları ve bu tartışmalara son vermeleri dileğiyle...
Açıklamanın tamamı için tıklayınız:
https://klimikbulten.org/covid-19-tedavisinde-hidroksiklorokin-kullanim…