Prof. Özlü, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada salgın sürecine dair ortaya atılan iki zıt yaklaşıma dikkat çekti. "Salgın kontrolünde aşı bulununcaya ve yeterli sayıda kişiye uygulanıncaya kadar iki zıt yaklaşım var. Biri: hiçbir tedbir almayalım herkese bulaşsın, sürü bağışıklığı oluşsun ve salgın dursun. Diğeri: herkesi eve 14-28 gün tam kapatalım salgın dursun" diyen Özlü, sürü bağışıklığının insani bir uygulama olmadığını herkesi eve kitlemenin ise insanlar hayata döndüğünde tekrar bir salgın yaşanabileceğinden dolayı doğru olmadığını vurguladı.
Türkiye ve dünyanın temel hedefinin süreci en az bedelle geçirmek olduğunu belirten Özlü, "Türkiye’nin ve aslında tüm ülkelerin yapmaya çalıştığı en az bedelle süreci yönetmek, bulaşı azaltıp zamana yayarak aşı veya etkili bir ilacın bulunmasını veya virüsün mutasyon geçirip virülansını kaybetmesini beklemek" dedi.
Yasaklara dair " Haftasonu yasakları, il bazlı yasaklar, yaş gruplarına göre kısıtlamalar, sektörel farklı tedbirler bu yaklaşımla uyumlu. Diğer iki uç yaklaşımı benimsiyorsanız bu politikaları yetersiz veya aşırı bulabilir ve eleştirebilirsiniz. Normalleşme için atılan adımları da bu üç faklı yaklaşımdan hangisini tercih ediyorsanız o zaviyeden aşırı veya yetersiz bulabilirsiniz. Bir uygulamanın çok etkili olması yeterli değil, sürdürülebilir de olmalı. Bulaşı engellerken topluma ödeteceği bedeller de önemli. " diyen Prof.Dr.Tevfik Özlü, normalleşme adımlarından hangisi tercih edilirse edilsin önemli olanın uygulamanın sürdürülebilir olması gerektiği olduğunu vurguladı.