Hastalık pandemik mi?
Koronavirüs epidemisinin sınırlandırılamayacağı artık aşikar. Aşı geliştirilmesine aylar var. SARS ve MERS ile önceki deneyimlerimiz, Kuzey Yarıküre’de havalar ısındığında hastalığın ortadan kalkacağına inanmak için bir neden olmadığını gösteriyor.
En iyi sağlık sistemi bile kırılgan; enfeksiyöz vakalarda orta düzeyde bir artış kaynakların tükenmesine neden olabilir. Salgının en ağır vakalarıyla meşgul olan hastanelerde kalp krizi, kritik yaralanmalar veya kanser hastalarına bakım verme süreci zarar görebilir.
Bu nedenle, salgının etkisini en aza indirmenin en etkili yolu, zaten aşırı iş yüküne sahip olan sağlık sistemlerini desteklemektir. Her ülkenin en önemli önceliği, sağlık çalışanlarını korumak olmalıdır. Koruyucu ekipmanlar öncelikle sağlık çalışanlarına sağlanmalıdır.
Lokal hastaneler hazırlıklı olmalı ve hastanelerin kapasitesi, park alanlarına acil servis çadırları kurulması gibi yöntemlerle geçici olarak arttırılabilir olmalıdır. Hastanelerde aşırı yığılmayı önlemek için hastaların, bakım merkezleri ya da evlerinde bakımı sağlanabilir.
2001 Şarbonlu mektup ve 2016 Ebola salgınlarındaki deneyimler gösterdi ki, insanlar entelektüel ve duygusal olarak hazırlandıklarında daha akılcı ve dayanıklı davranmaktadırlar. Halka şeffaf ve eksiksiz bilgilendirme yapılmalıdır.
Bilgilenmiş olmalı ve ellerimizi sıkça yıkamalıyız. Sakin ve akılcı olmalıyız. Olasılıkları düşünmeliyiz. Örneğin, bir personelin yokluğunda işlerin nasıl yürütüleceğini planlamalı, aile üyeleri ve arkadaşlarımızın sağlık ve iyilik hallerine dikkat etmeli ve hastaneler aşırı yoğun olduğunda orta derecede hasta olan kişinin bakımını üstlenmeye hazırlanmalıyız.
Minnesota Üniversitesi Center for Infectious Disease Research and Policy (Enfeksiyöz Hastalıklar Araştırma ve Politika Merkezi) direktörü Michael T. Osterholm tarafından yazılan makaleden çevrilmiştir.
Çeviren: Özlem Kayım Yıldız
Yeni yorum ekle