The Lancet: Çin'e haksızlık ediliyor

Ünlü Tıp Dergisi Lancet’in Baş Editörü Richard Horton, Amerikalıların söylemlerinin hayal kırıklığı olduğunu ifade ederek, Çin’in virüsün kaynağı olduğu suçlamasının yanlış olduğunu belirtti. Horton, Çin’in dünyaya zaman kazandırdığını vurguladı ve ‘Çin haklıydı, biz yanıldık’ dedi.

Uluslararası öncü tıp dergisi Lancet’in baş editörü Richard Horton, coronavirüsle ilgili Amerikalı siyasetçilerin söylemlerinin hayal kırıklığı olduğunu söyleyerek, Çin’in virüsün kaynağı olduğu suçlamasının yanlış olduğunu belirtti. Horton, coronavirüs konusunda başından beri Çin’in haklı olduğunu, Batı’nın ise yanıldığını bildirdi. Horton, Çin’in dünyaya zaman kazandırdığını, örnek olduğunu ifade etti.

Lancet’in baş editörü Richard Horton Çin Medya Grubu’na verdiği özel röportajda şunları söyledi:

KOMPLO TEORİLERİ MÜCADELEYİ OLUMSUZ ETKİLER 

Virüsle ilgili komplo teorilerinin salgına karşı mücadelede elverişsiz olduğunu söyleyen Horton, şöyle devam ediyor:

“Virüsün kaynağını anlamalı ve bilimsel bir tavırla incelemeliyiz. Bu komplo teorisinin düşüncemizi bozmasına izin vermemeliyiz. Bu komplo teorisinin olumsuz etkisi çok ciddidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü’nün dediği gibi, son aylarda biri virüsün, diğeri yanlış bilgilerin neden olduğu dezenformasyondan doğan iki salgınla mücadele ediyoruz. Birçok durumda yanlış bilginin etkisi, virüsün neden olduğu salgın kadar şiddetlidir. Bu tür söylentiler virüs gibi yayılır ve insanları etkiler, insanlara zarar verir. Bu nedenle, virüsün yayılmasını önlerken ve kontrol ederken söylentileri ortadan kaldırmak gerekir.”

‘SIFIR NUMARALI’ HASTAYI ARAMAK ANLAMLI DEĞİL

“Sıfır numaralı hastayı aramak çok anlamlı değil” diyen Horton AIDS salgınından şöyle bir örnek veriyor:

“1980’lerde AIDS salgını patlak verdiği sırada, birçok kişi sıfır numaralı AIDS hastasını bulmak istedi ve çok fazla enerji harcadı. O zamanlar insanlar bulunduğunu düşündüler, bu kişi medyaya maruz kaldıktan sonra geniş çapta tartışıldı, ancak yıllar sonra bu kişinin sıfır numaralı hasta olmadığı sonucunca varıldı. Sıfır numaralı hasta aramak damgalamaya ve ayrımcılığa neden olabilir, salgına karşı herhangi bir rol oynamaz ve bilimsel değildir. Ancak öte yandan, bu virüsün kökenini anlamamız, nereden geldiğini bilmemiz, bulaşma sürecini keşfetmemiz ve daha sonra insanlara yayılma riskini azaltmamız gerekiyor.”

AMERİKALI SİYASETÇİLER HAYAL KIRIKLIĞI

Komplo teorilerini savunan Amerikalı siyasetçilerin hayal kırıklığı olduğunu söyleyen Horton, şu ifadeleri kullanıyor:

“ABD’nin bilimsel ve tıbbi gelişim seviyesi iyi noktada. Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü müdürü Anthony Fauci gibi Amerikalı doktorlar ve bilim insanları salgına müdahale konusunda çok iyi performans gösterdi. Ancak beni hayal kırıklığına uğratan şey, komplo teorilerini savunan, sağlam kanıtlara sahip olmayan tedavi paketini destekleyen ve diğer ülkeleri ya da kuruluşları kamuoyu önünde eleştiren Amerikalı politikacılardı. Bu yaklaşım işe yaramaz, yapmamız gereken salgının yol açtığı zorlukların üstesinden gelmek için işbirliğini güçlendirmektir."

ON BİNLERCE İNSANIN ÖLÜMÜ ÖNLENEBİLİRDİ

DSÖ’nün salgını 30 Ocak’ta uluslararası bir kamu sağlığı acil durumu olarak ilan ettiğini belirten Horton, uyarıların dikkate alınmamasının on binlerce ölüme yol açtığını söyledi:

“Bu virüsün yayılmasından söz eden Dünya Sağlık Örgütü Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, insanların hazırlıklı olmaları uyarısında bulundu. Küresel sağlık alanındaki en otoriter örgüt olan DSÖ’nün uyarılarına dikkat etmeliyiz. Ne yazık ki, birçok ülke erken uyarılara dikkat etmeyerek on binlerce ölüme neden oldu ve bu ölümler önlenebilirdi. ABD gibi çoğu Batılı ülke, şubat ve mart ayı başındaki zamanı boşa harcadı. Bu yapay bir COVID19 trajedisi oldu.”

DÜNYADA SALGININ DURUMU

Salgının ne zaman biteceğine ilişkin de yorumlarda bulunan Horton şunları söyledi:

“Wuhan’daki duruma bakıldığında, karantina 23 Ocak’tan Nisan ayının başına kadar yaklaşık 10 hafta sürdü. Wuhan’ın tecrübesine göre, virüsün yayılma durumu on hafta süren karantina döneminden sonra engellenebildi. Önümüzdeki altı ila on iki ay içinde, muhtemelen bir aşı geliştirmiş olacağız. Önümüzdeki yıl, bu aşıyı enjekte etmeye başlayabiliriz, böylece herkes gerçekten korunabilir.”

ÇİN DÜNYAYA ZAMAN KAZANDIRDI

Çin hükümetinin acil bir durum karşısında Wuhan’ı kapsamlı olarak karantina altına almasını çok kesin ve doğru bir karar olarak değerlendiren Horton şu yorumları yaptı: 

“Wuhan’ın karantina altına alınmasıyla, Çin dünyaya salgına müdahale etmek için zaman kazandırdı, bu sadece doğru bir karar değil, aynı zamanda diğer ülkelere salgının yol açtığı acil duruma karşı nasıl hareket etmeleri gerektiğini konusunda örnek gösterdi. Bu yüzden Çin’e, Wuhan’daki salgınla mücadele çabaları için teşekkür etmeliyiz.”

HAKSIZLIK EDİLİYOR

Salgınla ilgili Çin’i suçlamak yerine Çin’le işbirliği yapılması gerektiğini vurgulayan Horton, Çin’e yöneltilen eleştirileri haksız bulduğunu ifade etti:

“Bazı insanlar Çin’i salgının kaynağı olmakla suçladı. Bu suçlama işe yaramaz ve doğru değil. Yapmamız gereken salgını anlamak için sakin bir şekilde Çin hükümetiyle işbirliği yapmak ve salgının geri gelmeyeceğinden emin olmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaktır. Çin’in kendisi zaten salgının ortaya çıkmasını istemez, salgından da sorumlu tutulmamalı. Edindiğim bilgilere göre, Çinli doktorlar ve bilim insanları salgınla mücadeleye önemli katkılar sağladılar. Onlar hükümete tavsiyelerde bulundu, hastaları tedavi etti ve Çin vatandaşlarının hayatını kurtardı. Çin bu durumdan çok gurur duyabilir. Çin’in çok seçkin bilimsel araştırma ve sağlık personelleri var. Bazı dünya liderleri Çin’i haksız olarak eleştirdiler ve aslında bu çok yanlış. Salgınla mücadele eden Çinli doktorlara ve bilim insanlarına teşekkür etmeliyiz.”

İNSANLIK TRAJEDİSİ

Dünyanın SARS salgınından yeterince ders almadığının ortaya çıktığını söyleyen Horton şu yorumu yapıyor:

“17 yıl önce SARS salgını sona erdikten sonra, dünya ülkeleri gelecekteki salgınlara müdahale yöntemlerini değiştirmeye söz verdiler ve salgına büyük önem vermeyi vaat ettiler. Ama aslında mevcut COVID19 salgını durumu SARS’tan ders almadıklarını ve virüs tehlikesini fark etmediklerini gösteriyor. Bu bir trajedi ve bu insanlık için gerçek bir felaket.”

SALGINI DİKKATE ALMADIK

Çin’in SARS virüsü ile mücadelede edindiği deneyimler sayesinde hızlı, kesin ve etkili kararlar alabildiğini ifade eden Horton, Çin’in haklılığını şöyle anlatıyor:

“Son 20 yılda Çin hastanelere ve sağlık sistemlerine büyük yatırım yaptı. Çin hükümeti bazı üniversitelere ve bilimsel araştırmalara da çok yatırım yaptı. Dolayısıyla, COVID19 salgını geçen yıl aralık ayında meydana geldiğinde, Çin’in salgınla başa çıkacak bilimsel araştırma yetenekleri ve tıbbi kaynakları vardı. Aynı zamanda siyasi yetenekleri de vardı, bu salgının SARS virüsüne benzediği ve Çin toplumu için büyük bir tehdit oluşturacağı kanısına varan Çin hükümeti bu nedenle kesin bir karar verdi. Batı Avrupa ülkeleri bunun SARS değil, ancak gribe benzeyen bir virüs olduğunu düşünüyor. Bu salgının en fazla başka bir grip dalgası olduğunu düşündük ve bu tehlikeye dikkat etmedik. Çok ciddi bir hastalık olmayan grip virüsü insanlar arasında yayılabilir ve sürü bağışıklığından sonra hepimiz virüsten korunabiliriz sanıyorduk. Ama aslında bu ciddi bir yanılgıydı. Çin haklıdır, biz yanıldık.”

KABİN HASTANESİNİN ROLÜ

Bu salgında Çin’in dünyanın öğrenmesi gereken birçok deneyime sahip olduğunu belirten Horton, şu örneği verdi: “Kabin hastanesi Çin’in salgına başarılı bir şekilde müdahale etmek için yaptığı çok önemli bir yenilik. Hafif hastalar kabin hastanesine giriyor, sağlık personeli bunlarla ilgileniyor; durumu daha da kötüleşirse, hasta başka bir hastaneye sevk ediliyor. Bu sadece hastaneyi korumakla kalmayıp aynı zamanda geniş tedavi alanını sağlayan ve hastaları etkili bir şekilde izole eden çok iyi bir yenilikçi fikirdir.”

Yeni yorum ekle

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.