Coronavirüsle mücadele her gün hız kesmeden devam ediyor. Hastaların tedavi süreçlerinde çeşitli ilaçlar kulanılırken yakın zamanda immün plazma transferi yöntemi denenmeye başlandı. İyileştirici etkisinin bilindiği bu yöntem Prof. Dr. Ercüment Ovalı tarafından önerilmişti. Şimdiyse kendini 45 gün karantinaya alan, hatta ilk haftasını önlem olarak tek başına çalışarak geçirecek olan ve aşı çalışmalarına başlayan Ercüment Ovalı tüm Türkiye’nin merak ettiği bir isim olmayı başardı. İşte biz de sizler için merakınızı giderecek bu sorunun cevabını araştırdık.
ERCÜMENT OVALI KİMDİR?
Hacettepe Üniveristesi Tıp fakültesinde başladığı tıp eğitimini, iç hastalıkları uzmanlığını yine Hacettepe’de tamamladı. Hematoloji üst uzmanlığını Marmara Üniversitesi Tıp fakültesinde tamamladı.
KTÜ’de öğretim üyeliği yapan Ovalı, 38 yaşında profesör oldu. KTÜ Hematoloji bilim dalında öğretim üyeliği görevini yaparken Acıbadem Labcell hücre laboratuvarı ve Kordon kanı bankası Mesul Müdürü oldu.
Son 18 yıldır hücresel tedavi ürünlerinin geliştirilmesi ve klinik uygulaması ilgili olarak çalışmaktadır. KTÜ’de Kemik iliği nakli Merkezi Sorumluluğunu yürütürken Sağlık Bakanlığı Kemik iliği nakli Komisyonunda üye ve Kordon kanı bankaları Koordinasyon kurulunda başkan olarak görev yaptı.
2003 yılından sonra KTÜ adına ülkemizin ilk GMP laboratuarının Trabzon’da kuruluşunda proje koordinatörü olarak faaliyet gösterdi ve 2007 yılından sonrada bu proje kapsamında GMP şartlarında üretim yeri ruhsatına sahip ilk mesul müdür olarak Mezenkimal kök hücreler başta olmak üzere 14 ayrı hücresel tedavi ürününü ülkemize kazandırdı.
2017’de kan ve kök hücreden ilk kez yapay deri üreten Ercüment Ovalı En İyi Deneysel Araştırma unvanını almıştır. Türkiye’de ilk kez hücresel işlem laboratuarı açarak ülkemize kazandıran Ovalı, 2018’de GQ ödül töreninde aldığı Yılın Bilim Ödülü’nü Şehit Eren Bülbül, Şehit Astsubay Ferhat Gedik ve Afrin’deki askerlerimiz adına aldığını ve Mehmetçiğimize adadığını açıklamıştır. İşte o ödül töreninde yaptığı konuşmasında;
"Önce bu ödüle layık görüldüğüm için herkese teşekkür ediyorum. Ama maalesef bilim ödülü tek başına kazanılmıyor. Aslında bu ödülün arkasında 186'dan fazla insanın emeği var. Önce tek tek isimlerini sayayım dedim, çok zor ama beni affetsinler. Ama neredelere, ben size dört tane Türk genci getirdim. Mutfakta olan insanlar. O hamuru yoğuran çocuklar. Ve onların isimlerini yarın sadece geleceğimizi değiştirecekleri için değil hayallerimizi değiştirecek. O yüzden o 186 kişiye ithafen onların burada olmasını istedim.
Buraya gelmemde tabi ki yaptığımız işlerin bir farkı oldu. İyi bir zafer kazandık, doğruydu ama bence beni buraya getiren bir şey vardı. Ödül haberini aldığımda çok duyguluydum. Çünkü o Trabzon'da bir çocuk evinin önüde vurulmuştu. Onu korumak için bir astsubay üzerine kapanmış ve üzerinden 41 kurşun çıkmıştı. Ben o gün dayanamadım. Ödül haberini verdikten sonra ben bu ödülümü Eren Bülbül'e bu şehit astsubayıma ithaf ediyorum dedim. Aslında beni buraya getiren aldığım ödül değildi. Tabi ki önemliydi ama eğer bu yazım 200 bin defa paylaşılınca aslında aldığım ödülden herkesin haberi olurdu. Dolayısıyla ben Eren Bülbül'ün ailesine, o şehit astsubayımın ailesine ve de şu an Afrin'de olan tüm Türk çocuklarına selam ediyorum." Sözleriyle tarihe vatansever bir Türk hekimi olarak adını yazdırdı.
Ülkemize daha şimdiden çokça katkı sunan ve bunu yaparken vatanını, milletini unutmayan Ercüment Ovalı her gün çalışma alanından görüntüler paylaşıyor. Bu süreçte vatanı ve tüm dünya için zorlu bir yola baş koyan Ercüment Ovalı'yı cesareti ve sorumlu aydın bilincinden dolayı tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz. Ercüment Ovalı gibi hekimlerimiz var oldukça her zorluğu aştığımız gibi virüsü de yeneceğiz. Tüm sağlık ordumuza güvenimiz tam!
Yeni yorum ekle