Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, kademeli mesai önerisini yeniledi. Koronavirüsle mücadele kapsamında toplu taşımaya yönelik alınan kararlar, kademeli mesaiye geçişin gerekliliğini bir kere daha ortaya koydu. Halk sağlığı uzmanları da kademeli mesai ve esnek çalışma modelinin özel sektörde de yaygınlaşması ile sorunun çözülebileceği görüşünde. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 7 Eylül’de kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada “Esnek ve kademeli mesai usullerinin yaygın şekilde tatbiki sağlanacaktır.” demişti.
İçişleri Bakanlığı tarafından 81 ilin valiliğine gönderilen genelgeyle koronavirüsle mücadele kapsamında toplu ulaşımla ilgili yeni kararlar alındı. Minibüslerin ayakta yolcu alması yasaklandı. Otobüs ve metrobüslerde oturan yolcu kapasitesinin yüzde 30'u kadar ayakta yolcu alınacak. Metro ve tramvaylarda ise ayakta yolcu sayısı kapasitenin yüzde 50'sini geçmeyecek.
ÜÇ AY ÖNCE ÖNERDİ
Yeni kuralların ilk gününde bazı otobüsler kurallara uydu, kapasite dolduğunda yolcu almadı. Bazıları ise yolcu almaya devam etti. Duraklarda yoğunluk oluştu. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, 5 Haziran’da Aydınlık’a yaptığı açıklamada, toplu taşımadaki yoğunluğa kademeli mesai çözümünü getirdi. Toplu taşımada dün yaşanan sorunların ardından Özlü bir kez daha kademeli mesai çözümünü önerdi.
Tevfik Özlü, Aydınlık’a yaptığı açıklamada “Aylar önce kademeli mesaiye geçişi önermiştim. Sadece yasaklama ve denetleme yeterli olmayacak. İnsanlar işe gitmek, para kazanmak zorunda. Kademeli mesai yarar sağlayacaktır.” dedi.
Kapasite artımı, mevcut araçların sayısının artırılması gibi çözümlerin de düşünülebileceğini ifade eden Özlü sözlerine şöyle devam etti:
“Bu kez personel sayısını da artırmak gerekecek. Bu mümkün olmayabilir. Kademeli mesai çözüm olabilir. Mesai saati 8.00’den 9.30’a kadar kademelendirilebilir. Böylece işe gidiş geliş saatlerinde toplu taşımada yaşanan yoğunluk iki saate yayılır. Yoğunluk azalır. Bir dairenin erken açılması diğerinin daha geç açılması gibi kademeli mesainin yol açabileceği sorunlar da olabilir. Ama bunlar, üstesinden kalkılabilir sorunlar. İşe geliş gidiş saatlerinde, toplu taşımayı bu amaç dışında kullanan talebi de azaltmak gerekiyor. Bunun için bu saatler dışında toplu taşımaya yüzde 50 indirim uygulanabilir. Denetimler yapılmalı, yaptırım da uygulanmalı ama insanlar işlerine de gidebilme imkanı bulmalı.”
ULUSAL DÜZEYDE TEDBİRE SIRA GELEBİLİR
Vaka sayılarındaki artış; mart, nisan, mayıs aylarındaki sıkı önlemler yeniden uygulanacak mı sorusunu da gündeme getirdi. Özlü bu konuyla ilgili de şöyle konuştu:
“Alacağınız önlemler salgının seyrine göre değişir. Geçmişteki uygulamalar tekrar gündeme gelebilir. Genel bir sokağa çıkma yasağı çok istenilen bir durum değil. Bütün dünyada bu böyle… Süreç uzadı ve insanlar üzerindeki olumsuz etkileri daha fazla hissedilmeye başladı. Sabit maaşı olanlar bu sorunu çok fazla hissetmiyor olabilir ama ellerine yeterli miktarda para geçmediği zaman evini geçindiremeyen insanlarımız var. İnsanlar, evde kalmayı istemiyor. Gençlerimiz, büyüklerimiz evde kaldıkları dönemde ‘Artık dışarıya çıkmak istiyoruz’ diyerek bizlere ulaşıyordu. Uzun süre evde kapanmanın psikolojik, sosyolojik ve hatta hastalıklara neden olan sonuçları var. Genel kısıtlamalar çok istenmiyor. Maske ve mesafe kurallarına uyum sağlanamıyor. Salgının seyri daha da ileriye giderse ulusal düzeyde tedbirler alınabilir.”
AYDINLIK