Medikritik.com ailesi olarak öncelikle sizi tanıyarak söyleşimize başlamak isteriz. Kendinizden bahseder misiniz?
Merhabalar, Renk Protez Göz Merkezi'nin sahibiyim ve 16 yıldır bu iş ile uğraşıyorum. Yaklaşık 4 yıldır bu merkezi işletiyorum. Güzel bir mesleğimiz var ve bu şekilde ilerliyoruz.
Protez göz nedir? Hekim tarafından hangi durumlarda hastaya protez göz önerilir? Her yaşta protez göz kullanılabilir mi?
Protez göz herhangi bir kazadan, herhangi bir hastalıktan veya doğumsal sebeplerden dolayı gözü gelişmemiş veya gözünü kaybetmiş hastalara uygulanan bir protez çeşididir. Tamamen yuva alındıktan sonra fitizik göz dediğimiz çökmüş gözün üzerine göz protezi yapılır. Yaş olarak bir sınırlaması yoktur. Tamamen göz yuvası (orbita) dediğimiz kısım ve göz kapağımız buna uygunsa her yaş için yapılabilir. Bu 1 yaş için de geçerli 90 yaş için de geçerli bir durumdur, kullanılabilir yani.
Yalnızca travmatik göz küresi hasarlarında mı protez uygulanabilir? Doğumsal anoftalmi gibi durumlarda da hastalar bu yönteme başvurabilir mi?
Tabii ki. Dediğim gibi fitizik göz diyoruz. Görme yetisini kaybetmiş gözlerin üzerine protez yapılır. Hatta şu anda bu yönde ilerleme oluyor, birçok hastamız gözünü komple aldırmak istemiyor ve olan gözlerinin üzerine protez yaptırmak istiyor.
Protez gözün üretim aşamasında kişiden ölçüler nasıl alınır? Üretim aşamasında kullanılan malzemeler nelerdir? Bu malzemelerde fiyat ve kalite farkı çok fazla mıdır?
Ölçü anlamında bizim özel jellerimiz var. Bu jeli yuvanın orbitasına sıkarak yuvanın iç kalıbını alıyoruz ve renk, kan yoğunluğu, iris büyüklüğü, simetrisini de hastanın fotoğraflarını çekerek dijital ortamlara aktarıp burada tamamen kişiye özel olacak şekilde hazırlıyoruz. Bizim kullandığımız ham madde, bio-akrilik dediğimiz maddedir. Tamamen yurt dışından ithal edip burada kendimiz işliyoruz. Ham madde ve teknoloji olarak çok iyidir. Yan etkisi yoktur, birebir insan sağlığına uygundur. Fiyat olarak ham maddeye göre çeşitlilik değişiyor. Protez gözler cam, porselen ve sadece akrilik olarak var. Eskiden plastik olarak yapılıyormuş ama şu anda en yeni sistem bio-akriliktir. Daha kullanışlı, daha kaygan, daha parlak ve daha canlı görüntü veriyor. Dünya üzerinde kullanılan en iyisi şu an bio-akriliktir.
Cam, akrilik ve porselen şeklinde protez göz çeşitleri olduğunu biliyoruz. Bunların arasındaki farklar nelerdir? Siz hastalarınıza hangisini öneriyorsunuz?
Biz bio-akrilik kullanıyoruz. Bu arada cam ve porselen aynı ham madde. Porselen ham maddesini şu anda dünyada Ruslar ve Almanlar yapıyor. Türkiye’de veya dünyanın başka bir yerinde bunu yapabilen yok. Almanya ve Rusya’da bunu yapan protez göz uzmanları bütün dünya ülkelerini gezip orada belirli firmalarla anlaşarak cam veya dediğim gibi porselen protez gözü uygulayabiliyor ama genel olarak bizim de kullandığımız olan bio-akrilik kullanılıyor.
Özel üretim protez gözler ile özel yapım bio-akrilik göz protezi arasındaki farklar nelerdir? Hastalar hangisini daha çok tercih ediyor ve hastaların tercihlerinde hekimin önerisi etkili oluyor mu? Sizin tercihiniz nedir?
Bio-akrilik kişiye özel yapılandır. Bir de bizde fabrikasyon gözler vardır. Hazır protezler de tamamen hastanın kendi tercihidir veya ekonomik durumuna göre değerlendirilir. Hasta eğer hazır protez isterse bizim daha önceden belli kalıplarda hazırladığımız protezleri hastada deneriz. En yakın rengi ve yuva ölçüsüne olanı veririz. Kişiye özel olan protezler ise tamamen hastanın birebir yuvasına ve rengine uygun olacak şekilde yapılır. Rengi, beyazı, kan yoğunluğu, iris büyüklüğü, yuvanın iç şekli, simetrisi ve kapak açıklığının ölçüsü alınır. Protez kullanıcılarında bir algı var. Protezi sadece görsellik olarak değerlendiriyorlar. Oysaki protez bir kalıptır. Yuvanın gelişimini şeklini tamamlamak, yuvanın bozulmasını engellemek içindir. Kişiye özel protezler çok daha kullanışlı, görüntü anlamında çok iyi ve sağlamlık olarak da kırılmadığı için daha çok fayda sağlıyor.
Protez gözün imalat aşamalarından bahsedebilir misiniz? Üretimin püf noktaları nelerdir?
Aslında kişiye özel üretimini de fabrikasyon üretiminin de yapılış aşamaları aynı. Sadece biri tamamen kişiye özel olarak yapılıyor, diğeri belirli kalıplarda yapılıyor. Protezin tamamı olarak değerlendirirsek, püf noktası her yönüyle çok fazla. Çünkü en ufak bir yanlışta görüntü fark ettiriyor, o ayarı çok iyi yapmak gerekiyor. En ufak simetrik bir ayrımda şaşı durabilir, biraz büyük yaptığınız protez büyük durabilir. O ayarı çok iyi vermeniz gerekiyor. Kalıbını çok iyi çıkarmanız gerekiyor, biraz böyle sanatsal bir yöne kaydığı için renk konusu da keza öyle. Tamamen kişinin rengine göre boyadığınız için püf noktası aslında öncelikle renk olarak değerlendiriliyor. Hasta direkt aynaya baktığında, renkte en ufak farklılık varsa bu göze çarpıyor. O yüzden en önemli noktası renk diyebilirim.
Protez göz imalatında yerli üretim mevcut mudur? Mevcut ise nasıl geliştirilebilir, değilse nasıl yerli üretime geçilebilir?
Yerli üretim şöyle, ham madde olarak yok ama dediğim gibi eskiden plastikten yapılıyormuş, şimdi tamamen akrilikten yapılıyor. Ham maddeyi yurt dışından temin ediyoruz.
Biz bu akrilik maddeyi kendimiz geliştirebilir miyiz? Akrilik madde de yerli üretim olabilir mi?
Yerli üretime çevirebiliriz tabi ama buna uygun fabrikalarımızın ve teknolojimizin olup olmadığı konusunda çok bilgim yok. Protezin ham maddesi toz ve sıvı halde gelir, onu proteze biz çeviririz. Yani ham madde olarak değil ama üretim olarak yerli üretim diyebilirim.
İlk başta geçici protez kullanımı, renk çalışması dönemi ve kalıcı protez gözün teslim aşamalarından bahsedebilir misiniz?
Eskiden yapılan plastik protezlerden ve cam protezlerden bahsedeyim. Cam protezlerde, geçici bir protez hastaya verilir ve hastanın protezi yapılana kadar hasta o geçici protezi kullanılırdı. Eskiden protez gözün yapımı 10-15 gün sürerdi ve protez üzerinde değişiklik yapılamadığı için belli bir süre hasta geçici protezle idare eder ve vakit geçirirdi. Bizim kullandığımız ham maddede böyle bir şey söz konusu değil. Hasta ameliyat olduktan sonra ameliyat ödemi 6-7 ayda iniyor. Bizim kullandığımız ham maddede protez değişikliğine ve geçici süre için vereceğimiz proteze gerek kalmıyor. Çünkü protez üzerinde değişiklik yapabiliyoruz yani o ameliyat ödemi inse dahi hasta aynı protezi 5 yıla kadar kullanabiliyor.
5 yılın sonunda bu protez göz deformasyona mı uğruyor?
Ham madde ömrü 5 yıl. Senede bir kere hastaları hem protez üzerindeki cilayı yenilemek hem de yuvada herhangi bir değişiklik varsa (protez küçük durabilir ya da kayma yapabilir) düzeltebilmek adına kontrol amaçlı kliniğimize davet ediyoruz. Protez üzerinde belli bir yere kadar değişiklik yapabildiğimiz için ve protez ham madde ömrünü artık tamamladığı için 5 yıl kullanım süresini yeterli olarak görüyoruz.
Protez gözlerin kullanımına başlayan hastalarınızın uyum süreci için neler öneriyorsunuz? Bir rehabilitasyon programı var mı?
Biz hastalara aslında onların ruh sağlığı açısından bir psikolojik destek almalarını öneriyoruz. Hastalarımızın çoğu kendini farklı sınıflandırıyor. Ailesinden, eşinden, çocuklarından protez göz kullandıklarını saklayanlar var. Bunun için destek almalarını öneriyoruz ve almayanlara da biz burada elimizden geldiğince destek vermeye çalışıyoruz. Rehabilitasyon süreci gerçekten hem hastalar için zor bir süreç hem de bizler için zor bir süreç. İnsanlar proteze alıştığı zaman psikolojik olarak çok daha normal düzeye geliyorlar ve bu da bizi mutlu ediyor ama bir destek gerekiyor tabii ki.
Hastaların protez gözleri başkaları tarafından anlaşılıyor mu? Hareket ettirilebiliyor mu?
Hasta protezi hareket ettirebiliyor. Eskiden böyle bir sistem yokmuş ama şimdi ameliyat sırasında sifer dediğimiz bir ham madde var (biz bilye diyoruz kısaca). Göz alındıktan sonra bilye yuvanın içine yerleştiriliyor ve kaslar bilyeye bağlanıyor. Bu sayede protez hareket ettirilebiliyor.
Biz de protezi tam merkezi olarak o bilyenin üzerine yaptığımız için hasta kendi gözüymüş gibi protezini hareket ettirebiliyor. Çok rahat derecede, kendi gözüyle birebir oranda protezi hareket eder.
Protez gözlerin kullanım ömürleri hakkında bilgi verir misiniz? Ömürlük protezler mevcut mu?
Ömürlük protez yok. Şu durumlarda protez kullanılır; hastanın yuvası mümkünse yani kapak durumu ve yuva durumu kullanıma müsaitse protezi istediği zaman kullanabilir. Ham madde olarak da ömürlük protez yok. Protezin muhakkak değişmesi gerekiyor. Bizde bir algı var, bu algı oldukça zararlıdır. Biraz önce bahsettiğim gibi protez üzerinde cila var ve bu cila yıprandığı zaman protez üzerinde proteinler üretir. Proteinler artık kapakta aşınmalara, kızarıklıklara ve kirpiklerde dökülmelere neden olur. Bu nedenle sürekli olarak senede bir kere kontrollerde cilasının yenilenmesi gerekir. Bazı protez merkezleri ömürlük olarak değerlendiriyor ama öyle bir şey yok. Çünkü protez, belirli bir süre sonra yuvaya tamamen zarar verebiliyor. Biz protezin kullanım ömrünü maksimum 5 yıl olarak değerlendiriyoruz. Porselen ya da cam protezlerde ise şöyle bir şey var; Alman hükümeti vatandaşlarına porselen göz protezini her sene ücretsiz bir şekilde karşılıyor fakat bio-akriliği 5 yılda bir ücretsiz olarak karşılıyor. Yani öyle ömürlük bir protez kullanımı yok.
Türkiye’de göz protezi kullanıcılarına devlet Almanya’daki gibi bir destek sunuyor mu?
Hayır, sunmuyorum.
Protezin kişiye uygulanma süreci hakkında neler söylemek istersiniz? İşlem ağrılı mı? Genel anestezi altında mı yapılıyor?
Hayır. Hiçbir şekilde ağrı olmuyor, anestezi işlemi uygulanmıyor. Herhangi bir acı hissi de yok. Sadece biz his olarak değerlendiriyoruz yani gözün yuvasında bir şey oluyor. Birkaç günlük süreç ve bu süreç geçtikten sonra hasta orada protez olduğunu dahi hissetmiyor.
Türkiye’de göz protezinin kullanım yüzdesi kaç? Ortalama fiyatı ne kadar?
Yüksek bir kullanım oranı var. Burada sosyal meydanında çok önemli faktörü var İnsanlar artık girip araştırıyor bu nedenle yüksek kullanım oranı var.
Hazır protezler yaklaşık 500 TL ile 1.000 TL arasında değişiyor. Kişiye özel üretim protezler ise çok yüksek fiyatlarda. 5.000-10.000 TL arasında değişiyor yani çok yüksek. Tamam, bir emek var ama bence o emeğin karşılığı bu fiyatlar değil bunu şahsi fikrim ve bir firma sahibi olarak söylüyorum. Kişiye özel yapım protezlerde 1.500 TL ile 10.000 TL arasında fiyatla yapanları tanıdım. Hastalarımdan bu yönde şikayetler geliyor.
Yani fiyatların fazla olduğundan bahsediyorsunuz.
Evet, fiyatlar gereğinden fazla.
Türkiye’de bu konuda eğitim verilmiyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Yani bu aslında hem bizler için hem öğrenciler için hem de bu işi yapmak isteyenler için geçerli. İnsanlar bu konuda çok fazla bilgi sahibi değiller. Birçok üniversite öğrencisinden "Göz protezi de mi vardı?" sözlerini duyduğumuz çok oluyor. Keşke insanlar bu işi bilip yapsalar ve bu sayede rekabetimiz artsa. Çünkü rekabetten her zaman için güç doğar. Belki biraz önce sormuş olduğunuz sorudaki gibi ham maddeyi bizim yapabilme imkanımız doğar. Keşke üniversitelerde bu mesleğe yönelik eğitimler verilse. Protez sadece burun, kulak, kol veya bacak değil. Birçok protez var. Keşke göz protezi de bunlardan biri olsa ve bu kadar önemsense. Diğer branşları kötülemek gibi olmasın ama bizim işimiz biraz daha sanatsal olduğu için insan mutluluğu daha ön planda ama üniversitelerin bu konuda birçok eksikliği var.
MEDİKRİTİK.COM