Geçtiğimiz günlerde İstanbul Bayrampaşa'da özel bir hastanenin yoğun bakım servisinde görevli hemşire, tedavi altında bulunan 5 aylık Kaan bebeğin babası tarafından silahlı saldırıya uğramıştı. Göğsünden ve omzundan ağır şekilde yaralanan hemşire aynı hastanede tedavisine başlanmış ve saldırı sonrası şüpheli gözaltına alınmıştı. Saldırıya uğrayan hemşirenin yoğun bakım ünitesinde sürmekte ve hayati tehlikesinin sürdüğü açıklandı.
Yaşanan bu saldırı üstüne Türk Hemşireler Derneği (THD), Hemşireler ve Tüm Sağlık Personelleri Sendikası (HEP-SEN), Türkiye Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği (TYBHD) ve Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) saldırının gerçekleştiği hastanenin önünde ortak açıklama yaptı. Yaralanan ve hayati tehlikesi devam eden meslektaşlarının ve çalışma arkadaşlarının yanında olduklarını bildiren kurumlar adına açıklamayı THD Genel Başkanı Sevilay Şenol Çelik ve HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek yaptı.
Konuşmasında Sevilay Şenol Çelik sağlıkta şiddet uygulayanlara yönelik hapis ve idari para cezası artırımı yapılmasına umutlandıklarını ancak bunun yeterli olmadığını vurguladı. Bir çok sağlık çalışanının çalışma huzurundan olduğunu belirten THD Genel Başkanı “Sosyal medyada ‘şiddet istemiyoruz’ deyip, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi, can güvenliğimizin olmadığı iş yerlerimize mi gideceğiz?” dedi.
Sağlık çalışanlarını ve halkı şiddete alışmamaya, şiddete karşı sessiz kalmamaya davet eden HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek, şiddetle mücadelenin örgütlü bir şekilde yürütülmesi gerektiğini açıkladı. Şimşek konuşmasının devamında çalışanına güvenli çalışma ortamı sunamayan sağlık hizmetlerinin sağlıkta şiddeti beslediğini, şiddet yasasının ise sağlık çalışanını koruyamadığının aşikâr olduğunu söyledi.
Sağlıkta şiddete yönelik susma, kınama, dışlama döneminin bittiğini belirten kurumlar; her türlü şiddet olayında meslektaşlarının yanında olduklarının sözünü verdi.Tüm sağlık çalışanlarını omuz omuza her nereden gelirse gelsin şiddetle mücadeleye davet ederek açıklamalarını sonladırdı.
Basın açıklamasının tam metni ise şöyle:
“Ülkemizde ne yazık ki çocuğa, kadına, hayvana, bitkiye, sağlık çalışanına yönelik şiddet ile ilgili haber duymadığımız gün yok.
Her alanda bir şiddet sarmalı içindeyiz.
17 Nisan 2020
‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ TBMM’de Kabul Edildi. Şiddetin önlenebilmesi için yapılan yasal düzenleme, Meclis’te grubu bulunan bütün siyasi partilerin ortak imzasıyla sunulan Sağlıkta Şiddet Yasası, Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Şiddeti caydırmaya yönelik ‘şiddet uygulayanlara yönelik hapis ve idari para cezası artırımı yapılmış’ olmasına sevindik, umutlandık ancak bu yeterli değil.
Şiddet olayları hız kesmeden artarak devam ediyor.
29 Ağustos 2020
Bir meslektaşımız, Sağlık Bakanı da etiketlenerek sosyal medya üzerinden hakarete uğradı, tehdit edildi!
Üzüldük..
11 Eylül 2020
Aile Sağlı Merkezi’nde annesine zatürre aşısı vurdurmak isteyen vatandaş, merkezde aşı olmadığını söyleyen 3 hemşireyi darp etti. Hemşirelerin yardım çığlıklarını duyan ve hemşirelerin yardımına koşan hasta, bu şahıs tarafından bıçaklanarak yaralandı!
Sağlıkta şiddet yasası uygulansın dedik…
22 Eylül 2020
Silahlı saldırıda yakınlarını kaybeden bir grup, hastaneyi bastı. Sağlık çalışanları kendi canlarını kurtarabilmek için acil servisin önüne sedyelerle barikat kurdu.
Kınadık!
28 Mayıs 2021
Daha önce tedavi ettiği hastası tarafından bıçaklı saldırıya uğrayan Ortopedi Asistanı Doktor, ağır yaralandı, parmakları tamamen kesildi.
Sağlıkta şiddet sona ersin dedik.
10 Eylül 2021
Gaziantep’te bir hasta, görev başındaki hemşireye önce küfürler savurdu sonra da saldırarak saçlarını yoldu.
Kınadık.
29 Eylül 2021
Yoğun bakım biriminde görev yapan meslektaşımız, hasta yakını tarafından önce fiziki olarak şiddete uğradı, ardından silahla göğsünden ve omzundan vuruldu. Şu anda, görev yaptığı yoğun bakım ünitesinde yaşam mücadelesi veriyor.
Kınayacak mıyız?
Alışacak mıyız?
Sosyal medyada ‘şiddet istemiyoruz’ deyip, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi, can güvenliğimizin olmadığı iş yerlerimize mi gideceğiz?
Bu şiddet olayları, alacakaranlık kuşağı değil, bizim, toplumumuzun her gün burun buruna olduğu bir gerçek. Her bir şiddet mağduru bir can, bir yaşam.
Sağlık çalışanını aşırı iş yükü, uzun çalışma saatleri altında ezen; sağlık çalışanı ile sağlık çalışanını, sağlık çalışanı ile hastayı ve hasta yakınını karşı karşıya getiren; çalışanına güvenli çalışma ortamı sunamayan sağlık hizmetlerin, sağlık çalışanına şiddeti adeta beslediği; şiddet yasasının ise sağlık çalışanını koruyamadığı aşikâr.
Artık kınayacak hal, söyleyecek söz kalmamıştır.
Sağlık çalışanları olarak önce meslektaşlarımızı sonra halkımızı şiddete alışmamaya, şiddete sessiz kalmamaya, şiddete örgütlü dur demeye çağırıyoruz!
Sessizliğini istikrarı bir şekilde sürdüren yetkililerden;
- Bir an önce sağlıkta şiddet yasasında düzenleme yapılmasını;
- Sağlık hizmeti veren işyerlerinin şiddetten arındırılmasını temel amaç olarak benimsemelerini,
- Sağlık işyerlerinde çalışan bütün görevlilere kanun kapsamında yer vermelerini,
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılamayacağı yönündeki düzenlemeyi bir an önce hayata geçirmelerini talep ediyoruz.
Bu düzenlemeler, elbette sağlıkta şiddetin önlenmesi için gerekli, ancak yeterli değildir.
- Ciddi bir toplumsal sorun haline gelen “şiddet” olaylarının sosyolojik olarak ele alınması,
- Şiddeti önleme amaçlı topluma yönelik bilimsel müdahaleler planlanması,
- Çalışma ilişkilerinin demokratikleştirilmesi ve
- Güvenceli çalışma koşulları sağlanmasına yönelik somut adımlar acilen atılmalıdır.
Sağlıkta şiddete yönelik SUSMA, KINAMA, DIŞLAMA dönemi bitmiştir.
Biz THD, HEPSEN ve TYBH derneği olarak,
Sağlıkta şiddetle mücadeleyi tüm meslektaşlarımıza ve toplumuza bir borç biliyor,
Haberdar olduğumuz her türlü şiddet olayında meslektaşlarımızın yanında olduğumuzun, her bir şiddet olayının takipçisi olacağımızın ve meslektaşlarımıza hukuksal destek sağlayacağımızın sözünü veriyoruz.
Görev yaptığı hastanesinin yoğun bakım biriminde tedavisi devam eden değerli meslektaşımıza acil şifalar diliyor,
Tüm sağlık çalışanlarını omuz omuza her nereden gelirse gelsin şiddetle mücadeleye davet ediyoruz.
Saygılarımızla.”