SSCB’den Coronavirüs tavsiyesi: Tokalaşma kaldırıldı

Özellikle 1918-1920 yılları arasında birçok cana mal olan İspanyol gribi, Sovyet Rusya’da da etkisini göstermişti. Salgın hastalıklarla mücadele, yeni Sovyet devletinin temel gündemlerinden biri olmuştu.

O dönemin salgın hastalıklarla
ilgili Sovyet posterlerinden örnekleri kısa bir süre önce
yayınlamıştık. (Bkz. Mehmet Perinçek, Doktorlar ve salgın
hastalıklarla ilgili Sovyet posterleri)

Lenin’in duvarında asılı

1920’ler boyunca salgın
hastalıklarla, özellikle de İspanyol gribiyle mücadele kapsamında
yürütülen ana kampanyalardan biri de tokalaşmadan selamlaşmayı
teşvik etmekti.

SSCB’de o dönemde birçok
kurumda “Tokalaşma Kaldırıldı” yazılı uyarıları
duvarlarda asılı görmek mümkündü. Hatta bu kampanya devletin en
üst kademelerinden başlayarak yürütülüyordu.

Macaristan devrimcileriyle Lenin
arasındaki bağı sağlayan Vladimir Urasov, Sovyet liderin
kendisini makamında kabul ettiği anları hatırlarında şöyle
anlatmıştı:

Lenin, çalışma masasında oturmuş,
en önemlilerini bir taraf koyarak hızlı bir şekilde postaları
okuyordu. Gözüme arkasındaki beyaz Hollanda fayanslarının
üzerine yazılmış duyurular çarptı: ‘Lütfen, sigara
içmeyiniz’, ‘Tokalaşma kaldırıldı’.

Moskova’yı o
zaman ‘İspanyol’ salgını kasıp kavuruyordu. İstemeden
uzatmamak için ellerimi arkama sakladım… Ancak Lenin, bana doğru
geliyordu bile, gözlerini kısarak ve beni de şaşırtarak hiçbir
duyuru yokmuşçasına iki elini de uzattı.


Bolşeviklerin önde gelen
liderlerinden, Lenin’in yakın mücadele arkadaşı Yakov
Mihayloviç Sverdlov’un makam odasında da aşağıda görüldüğü
üzere “El sıkışmak yasaktır” levhası bulunuyordu.

Sverdlov, 1919 yılında İspanyol
gribi salgını sırasında hayatını kaybetti.

“Türkiye’nin Kalbi
Ankara” filminden tanıdığımız yönetmen Sergey Yutkeviç,
1940 yılında çektiği Sverdlov’un hayatını anlatan filmin
alttaki sahnesinde de “Tokalaşma kaldırıldı” yazısının
duvara asılmasını ihmal etmemişti.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2787","attributes":{"class":"media-image wp-image-12338","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Sovyet yazar Vsevolod Koçetov da “Ugol
Padeniya” (Düşüş Açısı, 1967) adlı romanında devrim
günlerinin Petrograd’daki karargahı Smolnıy’dan bir sahneyi
kurgularken her odada “Tokalaşma kaldırıldı” levhasının
asılı olduğunu eklemeyi unutmamıştı.

Merkezden taşraya her yerde

Bu kampanyanın üst kademelerden alta,
merkezden taşraya da yayıldığı görülmektedir.

Örneğin “Sovyet
Sibirya’sı” gazetesinin 21 Kasım 1924 tarihli
sayısında “Tokalaşma Kaldırıldı” başlığı
altında Sibirya Beden Eğitimi Kurulu’nun bünyesindeki birimlerin
üyelerine el sıkışmayı bırakmasını önerdiği belirtilmiştir.

Benzer bir karar, tifüs salgınından
dolayı İrkutsk’ta da alınmıştır.

Hatta taşraya bu kampanyayla ilgili o
kadar fazla malzeme gönderilmiştir ki, bazen bu durum eleştiri
konusu dahi olmuştur.

6-9 Mayıs 1924 tarihlerinde toplanan
2. Sibirya Bölge Toplantısı’nda katılımcılardan biri,
merkezden gönderilen “Tokalaşmadan arındırılmış” afişlerine
ihtiyaç olmadığını ve talep de görmediğini belirtmiştir.

Piyonerlerin tüzüğüne girdi

“Tokalaşmama” ilkesi, Sovyet
çocuk izci teşkilatı piyonerleri de etkilemişti. Teşkilat, 1922
yılında kurulduğunda görevlerinden biri de hijyen anlayışının
yayılmasıydı.

Piyonerlerin, ellerini alınlarına
götürerek verdikleri meşhur selam, bir taraftan toplumun
çıkarlarının kişisel çıkarlardan üstte olduğunu anlatıyordu,
diğer yandan da hijyenden kaynaklanıyordu.

Çocuklar için tokalaşmadan
selamlaşmanın yolu böylece bulunmuş oldu.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2788","attributes":{"class":"media-image wp-image-12339","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Tokalaşmama ilkesi, piyonerlerin
1920’lerdeki ilk yazılı “kural ve alışkanlıları” arasında
da yerini almıştı:

Piyoner, elini vermez: Selamlaşmak
için onun piyoner selamı var, elden ise hastalık bulaşabilir.


Piyonerlerde tokalaşmamak öyle
önemliydi ki, el uzatanlar geri çevrilmeliydi. Aşağıdaki
fotoğrafta Sovyet devletinin ve parti aygıtının en üst
isimlerinden A. İ. Rıkov’un 1926 yılında bir piyonere elini
uzattığı, küçük çocuğun ise buna karşılık vermediği
görülüyor.

“Sovyetskoe Foto” dergisi, bu
sahneyi Ocak 1927 tarihli sayısında şu fotoğraf altıyla
yayınlıyor:

A. İ. Rıkov, piyonerle selamlaşıyor,
ama o, tüzüğü gayet iyi biliyor ve elini uzatmıyor.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2789","attributes":{"class":"media-image wp-image-12340","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Mayakovskiy kampanyanın öncüsü

Bu slogan, İspanyol gribinin ortadan
kalkmasından sonra da diğer salgın hastalıklarla mücadele
kapsamında yıllarca etkisini korudu.

“El sıkışmama” kampanyası,
halk sağlığı çerçevesinde yürütülmeye devam edildi. 

Bu kampanyanın önemli
destekçilerinden biri de ünlü Sovyet şair Vladimir Mayakoskiy’di.

Zaten Mayakovskiy, hijyen konusunda
aşırı hassas ve titiz bir kişiliğe sahipti. Dolayısıyla el
sıkışmamak Mayakovkiy’in günlük hayatında da gündemdeydi.

Hatta ünlü besteci Dmitriy
Şostakoviç’i gençlik yıllarında Mayakovkiy’e takdim
ettiklerinde ünlü şairin iki parmağını uzattığı anlatılır.

Ancak genç besteci de bunun altında
kalmamış ve bir parmakla karşılık vermiştir. Mayakovskiy, bunu
üzerine elini uzatarak, “büyük başarılara
ulaşacaksın” demiştir.

Mayakovskiy’in el sıkmama ve
temizlik konusundaki hassasiyetini bilen Tıp Edebiyatı Devlet
Yayınevi, 1929 yılında konuyla ilgili afişler hazırlanması için
Sovyet şaire başvurmuştur.

Toplam 35 afiş hazırlanır. İ. M.
Lebedev, N. F. Denisovskiy, A. V. Lojkin projenin ressamlarıdır.

Sloganları Mayakovskiy yazar.
Lebedev’in çizdiği “kişisel hijyen” temalı 12
afişten oluşan seriden sayfamızda
gördüğünüz, “tokalaşmama” üzerine olandır.

Bu sloganlar, Mayakovskiy’in bütün
eserleri arasında da yerini almıştır:

Tokalaşmak
kahrolsun!
Tokalaşmadan
Birbirinizi selamlayın
Ve
uğurlayın!

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2790","attributes":{"class":"media-image wp-image-12341","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Sovyet hicivci Viktor Ardov ise 1926
yılında kaleme aldığı hikayesinde (Lozungofikatsiya)
konuyu “Eğer kızıl hijyenin dostuysan, elini uzak tut
tokalaşmadan!” şeklinde sloganlaştırmıştı.

Sovyet edebiyatından örnekler

Tokalaşmama kampanyası çerçevesinde
ülkede oluşan atmosfer, haliyle dönemin Sovyet edebiyatına da
yansıdı.

Birkaç örnek verelim:

- Yoldaş! (…) Meşgul insanın
zamanını almayın! Koridorlarda yürümeyin! Tükürmeyin! Sigara
içmeyin! 

- kükredi sarışın kendinden geçerek.

-
Tokalaşma kaldırıldı! – şeklinde çığırdı sekreter.

-
Yaşasın kucaklaşma! – diye coşkuyla fısıldadı esmer.

(M. A. Bulgakov, Dyavoliada, 1924)

*** 

- Çok teşekkür ederim. Elinizi
sıkmama izin verin.

- Hayır, artık tokalaşmak kaldırıldı.

(M. A. Bulgakov, Priklyuçeniya
Pokoynika
[Rahmetlinin Maceraları], 1924)

***

Sahne Kırım Kültür Dairesi’nin
ofisinde geçiyor. Sigara dumanıyla dolu, dar ve berbat bir yer. Tek
kapı. Ön planda üstünde telefon ve hokka olan bir masa. Masanın
üzerinde üç afiş duruyor: ‘Eğer meşgul birine geldiysen, sen
öldün’, ‘Bitir işini, hak et gezmeyi’, ‘Tokalaşma bir
kereliğine ve sonsuza dek kaldırıldı.

(M. A. Bulgakov, Silnodeystvuyuşeye
Sredstvo
[Güçlü Tesirli Araç], 1924)

***

Savva: Ne güzel bir papağan!

Lord:
Bu piyes için özel sipariş edildi, Savva Lukiç.

Savva:
Peki pahalıya mı verdiler?

Lord: Yedi yüz… Beş yüz elli
ruble, Savva Lukiç, konuşandan. Hiçbir tiyatroda yok, bizde ise
var!

Savva: Söyleyiniz! Merhaba, papağancık!

Papağan:
Merhaba, Savva Lukiç, dünyanın bütün işçileri, birleşin;
tokalaşma kaldırıldı.”

(M. A. Bulgakov, Bogravıy
Ostrov
[Kızıl Ada], 1927)

***

Şimdi Moskova’da uyuz salgını var.
Tüm Moskova kaşınıyor. 
Parmaklar arasında başlıyor,
sonra tüm vücutta, derialtı kenesinin durduğu yer, çıban.
Sadece akşamları oluyor. Ofislerde yazılar: ‘Tokalaşma
kaldırıldı’. (En iyisi öp)

(M. İ. Tsvetayeva, Çesotka
[Uyuz],
1920’ler)

***

İçeri giriyorum ve herhangi bir ilk
hareketi bekleyerek duruyorum. O [hareket], o an Bryusov’dan
geliyor.

-İşte bu, şair Marina Tsvetayeva. Ama ‘şairler
ailesinden herkes arkadaş’ olduğu için, (bana dönerek)
tokalaşmasak da olur.

(Beklenildik Sovyet 'tokalaşma
kaldırıldı'sı değil, ne de olsa Sovyet insanında uyuzdan, peki
Bryusov’unki neden?)

(M. İ. Tsvetayeva, Geroy Truda (Zapisi
o Valerii Bryusove
[Emek Kahramanı (Valeriy Bryusov Hakkında
Notlar)], 1925)

***

Aylak Karadeniz filosu askeri, mağazaya
bakarken, tezgâh ve rafların yok olduğunu, yerlerin tertemiz
silindiğini, oval ofis masalarının durduğunu, duvarlarda ise
alışılageldik çalışma saatlerine ve tokalaşmanın zararlarına
dair kurum afişlerinin asılı olduğunu fark edebilirdi.
 

(İlya İlf ve Yevgeniy Petrov, Zolotoy
Telyonok
[Altın Buzağı], 1931)

***

- Hayır, bizde hiçbir anket formu
yok. Hiçbir şey doldurmak gerekmiyor. Sadece sandalyeye oturun ve
konuşun!

- Peki tokalaşma kaldırıldı mı? – diye sesi
titreyerek sordu donuk suratlı ziyaretçi.

- Kaldırıldı,
kaldırıldı! – diye sakinleştirdi onu.

- İşte bu! –
diyerek biraz olsun parıldadı yüzü.

(V. Katayev, Tusklaya Liçnost
[Donuk
Kişilik], 1926)

***

Pencereler titredi, elektrikler
kesildi, su boruları patladı, artık tifüs kendini hiçbir şeyle
sınırlamıyordu, ambulanslar (şehirdeki tek araçlar) at
cesetlerinin etraflarından dolanarak caddelerde yanıp sönüyordu,
kulaklara takılmış pamuklar sesleri geçiriyordu, saklanacak
hiçbir yer yoktu, kızıl saçlı poliglot ve eleştirmen
(kulaklarında pamukla) sağ kolunu askıda taşıyordu, Tanrı
korusun, temas yoluyla (“tokalaşma yasaklandı”) tifüs, çiçek
ya da yeni ahlak mikroplarını almamak için.

(Y. P. Annenkov, Povest o
Pustyakah
[Boş Şeyler Hakkındaki Öykü], 1934)

***

Bu önemli belgenin tüm karmaşık
içeriğini paragraf paragraf aktarmayacağım.

(…) eller,
tokalaşmak için değildir, iş içindir: Tokalaşma kaldırıldı.

(S. D. Krjijanovskiy, Çujaya
Tema
[Yabancı Konu], 1931)

***

- O zaman, Sofiya Pavlovna… Buyurun
oturunuz, oturunuz!.. O zaman farklıydı. Bir taraftan daha zor, bir
taraftan daha basit. Daha zordu, çünkü eski, yerleşik, taşlaşmış
ataletin üstesinden gelmek gerekiyordu. Ama bunun nasıl
yapılacağını her birimiz, her seferinde bilmiyorduk. Tecrübe
yoktu. Basitti, çünkü tüm ülke ve her kişi bireysel olarak şu
anki gibi yüksek kültür, ekonomi ve bilgi seviyesine ulaşmamıştı.
Meseleler bugünkü kadar çeşitli değildi. Şimdiki gibi derin
kararlara ihtiyaç yoktu. Lise mezunu, bilgi ve birikimiyle ilah gibi
olabiliyordu. Bölge komitesinde yerlere tükürürlerdi, izmaritleri
masa altına atarlardı… ‘Tokalaşma kaldırıldı’, ‘İşini
bitir, çık’. Çalışma odamda işte böyle afişler asılıydı.

(Vsevolod Koçetov, Sekratar
Obkoma
[Bölge Komitesi Sekreteri], 1961)


“Kahrolsun Tokalaşma” Derneği

Bu örneklerin çoğunda Sovyet
ülkesini saran bu kampanyaya daha hicivsel yaklaşıldığı
görülmektedir.

Ancak bu konuya çok daha ciddiye
alanlar ve hatta dernekleşenler dahi vardı. Bunlardan biri,
1920’lerde kurulan “Kahrolsun Tokalaşma” Derneği’ydi. 

Hijyenik bulunmayan ve karanlık
geçmişin kalıntısı olarak görülen tokalaşmaya karşı savaş
ilan eden bu derneğin rozetlerini bugün hala müzayedelerde ve
antikacılarda bulmak mümkün.

Aşağıda örnekleri görülen
rozetleri, “Tokalaşmadan arındırılmış”, “KT: Kahrolsun
tokalaşma”, “Tokalaşmadan arındırılmış: Temizlik sağlığın
teminatıdır” sloganları süslüyor.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2791","attributes":{"class":"media-image wp-image-12342","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Sovyet şair Vadim Şefner (1915-2002),
anılarında kimya öğretmeninin bu rozetlerden taktığını şu
satırlarla anlatmıştır:

Kimya öğretmenimiz, iyi ve kibar bir
insandı, nedense ceketinde iki beyaz dışbükey harfin (KT)
bulunduğu üçgen mavi bir rozet takardı.

Bu, ‘Kahrolsun
tokalaşma’ anlamına geliyordu. Bu rozetleri, selamlaşmanın ve
vedalaşmanın sözlü olması gerektiğini düşünen, birbirlerinin
elini sıkmayı ise sağlıksız, karanlık geçmişin kalıntısı
gören insanlar satın alır ve takardı.


Ünlü Sovyet şarkıcı Klavdiya
Şuljenko’nun (1906-1984) da o dönemde İlya Grigoryev isimli bir
müzisyenle tanıştığında uzattığı eli havada kalmış ve
müzisyen ceketindeki rozeti gösterip ona şunu söylemiştir:

KT’! Yani ‘Kahrolsun tokalaşma’!
Tokalaşma, bir burjuva âdetidir.


Derneğin çalışmaları dönemin
Sovyet mizahına da konu olmuştur. İ. İlf ve Y.
Petrov, “Morepolavatel i Plotnik” (Denizci ve Marangoz,
1929) isimli hikayesinde şehirdeki “Kahrolsun Tokalaşma”
Derneği başkanının bu mücadeledeki beşinci yıl
kutlamaları, hicivsel olarak ele alınmıştır.

Kutlama sırasında yapılan
konuşmalardan kısa bir bölüm aktaralım:

- Siz! – diye haykırdı Podlinnik
işaret parmağını dernek başkanının gözüne sokarak. – Siz,
kendini bilime adamış biri, şehrimizde tokalaşmayı kaldırma
fikrinin büyük mücahidisiniz! İşte önünüzde gözyaşlarımı
tutamıyorum!


“Ben antitokalaşmacıyım!”

Tokalaşmayla mücadele eden başka bir
Sovyet derneği de “Zaman Ligi”ydi.

“Zaman Ligi”nin temel hedefi,
toplumsal ve özel hayatta zamanın doğru ve tasarruflu
değerlendirilmesini sağlamaktı.

Dernek, konu hakkında yazılı bir
öneri metni de yayınlamıştı:

Lig, yeni bir hayat için mücadele yoluna yönelmiştir. Bu mücadele, her şeyden önce hayatta kendini korumuş ESKİ ALIŞKANLIKLAR-KALINTILARLA MÜCADELEDİR. 

TOKALAŞMA, bu kalıntılardan biridir. YENİ HAYAT, HER ŞEYDEN ÖNCE HİJYENİK HAYATTIR.

Gerçekten, barbar alışkanlığı tokalaşmadan daha antihijyenik ne olabilir?

İnsanların karşılaştıklarında tokalaşarak elinde silah olmadığını gösterdiği zamanlardan kalma bu âdet, yüzyıllarca yaşamış ve en zararlı ve çirkin kalıntılardan biri haline gelmiştir. Esasen: 

TOKALAŞMA, HASTALIK BULAŞTIRMAKTIR. Her sene birkaç bin insan sadece tokalaşma yüzünden hastalanmaktadır. Devlet, bu hastalıkların tedavisi için birkaç yüz bin ruble harcamaktadır. 

TOKALAŞMA, GEREKSİZ BİR HAREKETTİR. Bununla mücadele, EBÖ [Emeğin Bilimsel Örgütlenmesi] ilkelerinden biridir. Tokalaşma, işi engeller ve zaman alır.

Sayılarla haşır neşir olanlar, Moskova’daki bir kurumda bir ay boyunca tokalaşmaya ne az ne çok 8000 saat harcandığını hesaplamışlardır. Sekiz bin iş saati.

Bu kadar harcama yapacak kadar zengin miyiz? Sekiz bin saat, bir ay boyunca bir kurumda. Dileyenler, bütün kurumlarda, okullarda, askeri birliklerde, SSC Birliği’nin bütün fabrikalarında ne kadar iş zamanı kaybedildiğini ve cici alışkanlık tokalaşmanın ne kadar ettiğini hesaplasın. 

TOKALAŞMAYA KARŞI KARARLI BİR SAVAŞ İLAN EDİLMELİDİR. Lig örgütleri, bu davanın en ön cephesinde dövüşmelidir.

Eski tarz mücadele yöntemleri, ‘Tokalaşma kaldırıldı’ duyuruları, neredeyse hiçbir şey vermemektedir. Yeni yöntemlere ve yeni yaklaşımlara ihtiyaç vardır. 

İlk etapta KAMUOYUNU SEFERBET ETMEK, basını (duvar gazeteleri dahil) bu konuya çekmek gerekmektedir.

Konuşmalar örgütlenmelidir: Uygun düşen kararların (önceden hazırlamalı) mutlaka alınmasıyla sonuçlanan üç dakikalık sunumlar.

Bu konuda kişisel örnekler, öncü rol oynamalıdır:

EN İYİ PROPAGANDA İCRAATLA PROPAGANDADIR. Tokalaşmaya izin verilmemesi konusundaki slogan ve afişlere öyle bir görünüm verilmelidir ki, bilinçlere sirayet etsin.

Tokalaşma karşıtları için özel rozetler çıkartmak anlamlıdır. 

Sonuçları hakkında bilgi verilerek bu mücadelenin tecrübesinin paylaşılması gerekliliği unutulmamalıdır. 

Lig’in hücreleri, tokalaşmayla mücadelede propaganda çalışması yapacak, taraftar toplayacak, sağlık birimleriyle temas kuracak vb. vurucu timler oluşturmalıdır.

Aşırıcılığa düşülmemeli ve selamlaşmanın tamamen kaldırılması talep edilmemelidir. Tokalaşmanın PİYONER SELAMIYLA değiştirilmesi tasarruf ve hijyen açısından bizi tatmin edebilir.

Bununla birlikte piyoner selamı, Lig’in katılmasının (EBÖ Kurulu kararına göre) zorunluğu olduğu mücadelede ‘günlük yaşamda tekrarlanan tipik fenomenler için uygun şablonlardan’ biridir. 

Tokalaşmayla mücadele, Lig’in önceki görevlerinden vazgeçmesi değildir, sadece işin yeni bir alanda yayılmasının başlangıcıdır. Bu mücadele, boş işlerle zaman kaybı değildir:

BÜYÜK AMAÇLARA DAR KAPILARDAN GEÇEREK DE GİDİLEBİLİR. Hijyene uygun normların belirlenmesi ve hayata geçirilmesi, Lig’in önünde duran en önemli görevlerden biridir.

Lig’in bazı örgütleri, şimdiden bu yola girdiler. Tatar örgütü, örneğin, Lig’in üyelerinin tokalaşmadan arındırıldığını ilan etti.

Bu çalışma, yayılmalı ve geliştirilmeli, SSCB vatandaşlarının olabildiğince büyük çoğunluğunun şunu diyebilmesi hedeflenmelidir:

‘BEN ANTİTOKALAŞMACIYIM’


“Ben
antitokalaşmacıyım” sloganının o dönemde belirli
kesimler açısından bir kimlik beyanı halini aldığı görülüyor.

Tomsk kentinde çıkartılan “Ponedelnik”
(Pazartesi) isimli haftalık gazetenin 2 Eylül 1918 tarihli
sayısındaki “Antitokalaşmacı” başlıklı haber,
bunun örneklerinden biri.

Habere göre Bölge Duması’nın
Danışma Meclisi Başkanı Prof. Dr. Boris Petroviç Veynberg, en
yakınlarıyla dahi tokalaşmamakta, kendisine bir el uzatıldığında
sağ elini hızlı bir şekilde havaya kaldırıp “kusura
bakmayın, ben antitokalaşmacıyım” yanıtını vermektedir.

Saygın bilim adamı, bu
alışkanlığından da asla taviz göstermemektedir. Ancak Duma’daki
bir toplantı sonrası, bir ordu komutanının elini sıkması orada
bulunanları hayrete düşürmüş ve bu hareketi gazeteye haber
olmuştur.

SSCB’de bu kampanya, 1930’ların
ortasına kadar varlığını sürdürmüştür. Salgın
hastalıkların tamamen ortadan kalmasıyla da silinip gitmiştir.

Ancak insan, Coronavirüs salgının
yaşandığı günümüzde bu slogan ve dernekler yeniden canlanır
mı diye düşünmeden edemiyor.

KAYNAKÇA:

  • Antirukojom”, Ponedelnik, No. 11, 2 Eylül 1918, s.2
  • Annenkov, Yuriy, Povest o Pustyakah, İzdatelstvo İvana Limbaha, 2001. 
  • Ardov, Viktor, “Lozungofikatsiya”, Sovyetskiy Yumoristiçeskiy Rasskaz 20-30-h godov, İzdatelstvo “Pravda”, Moskva, 1987, s.16-19
  • Bulgakov, M. A., Sobranie Soçineniy, c.1, 2, 5, “Golos”, Moskva, 1995
  • Hotulyov, Vyeçeslav, Klavdiya Şuljenko: Jizn, Lyubov, Pyesnya, İzdatelstvo “Rusiç”, Moskva, 1998
  • İlf, İlya ve Petrov, Yevgeniy, Neobıknovennıe İstorii iz Jizni Goroda Kolokolamska, Knijnaya Palata, Moskva, 1989
  • İlf, İlya ve Petrov, Yevgeniy, Zolotoy Telyonok, Sovyetskaya Literatura, Moskva, 1933
  • Katayev, Valentin, Goroh v Stenku, Sovyetskiy Pisatel, Moskva, 1963
  • Kevorkyan, Konstantin, Fronda. Blesk i Niçtojestvo Sovyetskoy İntelligentsii, Knijnıy Mir, Moskva, 2019
  • Kirillov, M. M., Moi Bonıe: Sborik Rasskazov, Nordmedizdat, Saratov, 2013
  • Koçetov, Vsevolod, Sobranie Soçineniy, c.4, 5, İzdatelstvo “Hudojstvennaya Literatura”, Moskva, 1975
  • Krasinskiy, S., “A. İ. Rıkov zdorovaetsya s pionerom, no tot tverdo znaet svoy ustav i ruki ne podayot”, Sovyetskoe Foto, No. 1, Ocak 1927, s.19
  • Krjijanovskiy, Sigizmund, Polnoe Sobranie Soçineniy, c.1, İzdatelstvo “Simpozium”, 2001
  • Mayakovskiy, V. V., Polnoe Sobranie Soçineniy, c.10, Goslitizdat, Moskva, 1958 
  • Otçyot II-go Sibirskogo Oblastnogo Soveşaniya Gubernskih Rabotnikov Uçrejdeniy i Organizatsiy Sotsialnogo Obespeçeniya, İzdanie Upravleniya Upolnomoçennogo NKSO i Vserokompoma po Sibiri,  Novo-Nikolayevsk, 1924. 
  • “Otmena Rukopojatiy”, Sovyetskaya Sibir, No. 266 (1508), 21 Kasım 1924, s.11
  • Perelomova, Yulia, “YaYest Borets za Vlast Sovyeta…”, Vostoçno-Sibirskaya Pravda, No. 10 (26819), 22 Mart 2016
  • Reşeniya Pyatogo Vserossiyskogo Syezda R.K.S.M., İzdatelstvo “Molodaya Gvardiya”, Moskva, 1922
  • Şefner, Vadim, “İz Zapiskoy Knijki Vasileostrovtsa”, Neva, No. 7, 1995, s.213-218
  • Ternovaya, L. O., Geopolitiçeskie Baryerı Mejkulturnoy Kominikatsii, Mejdunarodnıy İzdatelskiy Tsentr “Etnosotsium”, Moskva, 2016
  • Tsvetayeva, Marina, Sobranie Soçineniy, c.4, Ellis Lak, Moskva, 1994 
  • Urasov, Vladimir, Svyaznoy Troyh Revolyutsii
  • Voznesenskiy, İ. S., Uçim Personalnoy Efektivnosti: Posobie Dlya Pedagogov i Trenerov, MADİ, Moskva, 2019
  • Yastrebov, Aleksandr, “İdyom za Siney Ptitsey…”, Gorizont, No. 8, 1991, s.13-17
  • Yevtuşenko, Yevgeniy, Politika-Privilegiya Vseh, İzdatelstvo Agenstva Peçati Novosti, Moskva, 1990
  • Zakonı i Obıçai Yunıh Pionerov, 192?

Dr. Mehmet Perinçek Independent Türkçe

Yeni yorum ekle

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.