Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge Eczacı Odasının basın açıklaması:
"Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile mesai içi çalışılmayan günler tanımı, COVID-19 pozitif tanısı alanları da kapsayacak şekilde genişletildi ve sağlık çalışanlarına üç ay süre ile ek ödeme verilmesi hükme bağlandı. Bu yönetmeliğin detaylarının Sağlık Bakanlığı tarafından önümüzdeki günlerde yayınlanacak Genelge ile açıklığa kavuşturulması bekleniyor.
COVID-19'a yakalanmış sağlık çalışanlarının çalışmadığı günlerin mesai içinde sayılması doğru bir yaklaşımdır ancak yetersizdir. Salgın, sağlık çalışanını vuruyorsa bunun adı meslek hastalığıdır; zarar gören sağlık çalışanını ve yakınlarını korumak da Sağlık Bakanlığının görevi olmalıdır.
Diğer yandan, yine yerinde bir yaklaşım olan sağlık çalışanlarına ek ödeme verilmesi noktasında, ek ödeme rakamlarındaki eşitsizlik "insaf" dedirtecek boyutlara ulaşabilir. Aynı sağlık kuruluşunda çalışan eczacılara reva görülen ek ödemenin; bugünkü koşullarda hesaplanırsa diş hekimi ve pratisyen hekimlerden iki, uzman hekimlerden dört, öğretim üyelerinden yedi kat daha az olması kabul edilemez. Öte yandan filyasyon ekiplerinde yer alan çok sayıda eczacımız, COVID-19 pandemisinde mücadele veriyor. Meslektaşlarımız görev ayrımı yapmazken ücretlendirmede yapılan ayrım, kabul edilebilir düzeyde değildir. Vaka sayıları günden güne artarken eczacılarımızın sahada olmaya, halk sağlığına katkıda bulunmaya elbette bir itirazı yok. Ancak söz konusu eşitsizlik, her zamankinden daha ağır şartlarda çalışan meslektaşlarımızın motivasyonunu düşürecektir.
Kimisini 10-15 metrekarelik pandemi eczanelerine 24 saat boyunca tek başına kapattığınız; her gün COVID-19 pozitif hastaların sağlığına kavuşması için mücadele eden, bilgisini, emeğini, hatta canını ortaya koyan eczacılara kaç TL ödeme yaptığınız önemli değildir. Bizim meselemiz de bu değildir. Önemli olan bu eşitsizliğin sağlık otoritesi tarafından meşru görülmesi, ücret düzeltmelerinin yapılmaması, sonuçta da mesleğimizi itibarsızlaştıran bu tip tabloların ortaya konmasıdır.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti olarak Sağlık Bakanlığını tüm sağlık çalışanlarına eşit ölçüde sahip çıkmaya, Yönetmeliğe bağlı olarak yayınlayacakları Genelgeden önce bu haksızlığı ortadan kaldırmaya çağırıyoruz.”
Haber: Ufuk Bozkurt