“Stetoskop” kelimesi, Yunanca iki kelimenin birleştirilmesi ile türetilmiş bir sözcüktür. Yunanca “göğüs” anlamındaki “stetos” ve “bakmak” anlamındaki “skopein” kelimelerinden “stetoskop” sözcüğü ortaya çıkmıştır.
Vücut seslerini dinlemek amacıyla kullanılan stetoskop, diyafram, elastik boru, kulaklıktan oluşan ve tıp uygulamalarında kullanılan cihazdır. ‘Mekanik yükseltici’ olarak da bilinen stetoskoplar ile vücut seslerini dinlemeye “oskültasyon” denilir. Fizik muayenenin önemli bir bölümünü oluşturan oskültasyon genellikle göğüs ya da batın bölgelerinde meydana gelen hastalıkların teşhisi açısından önemli rol oynar. Teorik ve pratik bir süreç ile vücut iç seslerinin ayırt edilmesi hayati önem taşır.
STETOSKOBUN ÇALIŞMA TEKNİĞİ
İç organlarımız tarafından üretilen ses stetoskopun diyaframına çarpar. Ortam koşullarından yalıtılmış olan diyafram ince bir zardan oluşur. Ve temas edilen vücut yüzeyinden gelen ses dalgaları ve titreşimler zarda titreşimlere neden olur. Zarda meydana gelen bu hareketlilik konik parça içerisinde ki havaya baskı uygular. Oluşan akustik titreşim elastik boru aracılığı ile kulaklığa iletilir.
GENÇ TIBBİYELİLERDEN ÇAĞRI: STETOSKOP ALAMIYORUZ
Her şey bir tıp fakültesi öğrencisinin sosyal medya üzerinde yaptığı bir paylaşım ile gün yüzüne çıktı. Hastaların tanı ve tedavi sürecinin belirlenmesinde kullanılan ve bir hekimin olmazsa olmazı olan stetoskop gündem oldu. Genç tıbbiyelinin serzenişi açıktı. Piyasada yerli üretim stetoskopların bulunmadığı ve yurt dışından ithal geldiği, dövize bağlı olarak adet fiyatının 800-1200 TL arasında olduğu ve bu açıdan öğrenci ve hekimlerin hastalıklara karşı savaşırken kullanmış oldukları stetoskoplarını alamadıkları ifade edildi. Medikritik.com aracılığıyla yapılan çağrı tüm toplumda karşılık bularak kısa sürede dev bir kampanyaya dönüştü. ‘ASKIDA STETOSKOP’ isimli kampanyaya başta hekimler olmak üzere toplumun her kesiminden destek gelmeye başladı.
ÇÖZÜM: YERLİ ÜRETİM
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki atılımlar çözümün anahtarı. Ülke olarak kendi öz suyumuzdan beslenmeli ve yabancı menşeli ürünler yerine yerli imkanlar ile üretilen teknolojik, ucuz ve kaliteli cihazlar üretmeliyiz. Tarihsel bilgi birikimimiz ve tecrübelerimiz ile 1937 yılında denizaltı gemilerini üreten, 1961 yılında devrim arabalarını üreten, İHA, SİHA, ve günümüzde pandemi ile beraber dünyada adeta bir krize neden olan solunum cihazlarını üretip bölge ülkelerine yardım eden ülkemiz; dün olduğu gibi bugün de sorumluluk alıp üretim yapmalıdır.
Tıp fakültesi öğrencileri yerli pazarda yabancı stetoskopların baskınlığı ve bu stetoskopların pahalılığı yüzünden büyük zorluklar çekmektedir. Her öğrencinin rahatlıkla alabileceği fiyatta yerli üretim stetoskoplar üretilene kadar bu açığı kendi içimizde çözmek zorundayız.
Tıp fakültesi öğrencisi olarak kampanyaya katılmak için tıklayınız:
https://medikritik.com/askida-steteskop-ogrenci-kayit
Stetoskop bağışlamak için tıklayınız:
https://medikritik.com/askida-steteskop-bagis
Eren ÖZTÜRK
Medikritik.com Genel Yayın Yönetmeni