Asistan Hekimlerin Sorunlarına Dair Çözüm Önerilerini Sizler İçin Derledik

Geçtiğimiz cumartesi günü, uzmanlık öğrenimine yeni başlamış olan bir meslektaşımızı, Dr. Rümeysa’yı insanlık dışı saatler boyunca süren bir nöbetin çıkışında yaşanan bir kaza sonucu kaybettik. Arkadaşımız için tuttuğumuz yas, onu öldüren çalışma koşullarına duyduğumuz öfkeye dönüştü. Türkiye’nin birçok yerinden bölümler, nöbet ertesi izin uygulaması kararı aldı.

İçinde bulunduğumuz durumun, çalışma koşullarımızın iyileşmesi için bir insanı kaybetmemiz mi gerekliydi sorusu hepimizin aklındaydı. Sağlık sistemindeki sorunlara yabancı değiliz. Hepimiz her gün bu bozuk düzenin yarattıklarına maruz kalıyoruz. Daha fazla canımızı kaybetmemek, insanları iyileştirmek için girdiğimiz meslekte bu şartlar altında tükenmemek adına artık çözümleri konuşmanın vakti geldi.

medikritik.com Yayın Kurulu olarak bizler de sağlık camiasında konuşulan çözüm önerilerini gözlemledik ve sizler için derledik. Umuyoruz ki artık sorunları, kayıpları değil çözümleri ve önerileri konuşacağımız zamanlara gireceğiz. Çözümleri değerlendirip sizlerin de önerilerinizi sunmanız dileğiyle…

 

Sosyal medyada dillendirilen çözümlerden bazıları:

-Nöbet sonrası mutlaka izin verilmeli. İzin kullananların ek ödemesinden kesilmesi uygulaması terk edilmeli ve ücret kaybı yaşamadan izin zorunlu olmalı. Kişinin ya da kurumun inisiyatifine bırakılmamalı.

 

-Günlük çalışma süresi nöbet dahil 16 saati geçmemeli.

 

-Ülkemizin her alanda gereksinimi olan hekim sayısı iyi planlanarak, bölümlerin hasta yükü düşünülerek asistan hekim alımı yapılmalı.

 

-Daha az ücret vermek amacıyla açılan kontenjanda yabancı uyruklu öğrencilerin oranını yüksek tutmak sonlandırılmalı. Yabancı uyruklu uzmanlık öğrencileri ile diğer meslektaşları arasındaki ücret ve statü farkları kaldırılmalı. 

 

-Asistan hekimler bölümleri hasta yükünü kaldırmak değil eğitim için geliyor, kliniklerin hekim gereksinimi asistan hekimler değil uzmanlar tarafından sağlanmalı.

 

-Asistan hekimler eğitim adı altında hemşireler, tıbbi sekreterler, teknikerler gibi başka mesleklerin işlerini yapmaya zorlanmamalı. Mümkün olan en az sayıda kişiye en çok işi yaptırma politikası sağlıkta bitmeli.

 

-İş yükünü zorunlu hale gelen “performans sistemi” sonlandırılmalı. Hekimlerin maaşında değişken ek ödeme oranı azaltılmalı, sabit maaş oranı arttırılmalı. Ek ödemeler verilecekse yapılan işlem başına değil, işlemin niteliğine göre olmalı. Çok işi değil, özellikli ve nitelikli işi teşvik etmek amacıyla yeniden kurgulanmalı.

 

-Hekimlerin uzmanlık eğitimi aldığı Eğitim Araştırma Hastaneleri ve Üniversite Hastanelerine gelen hasta yükü azaltılmalı. Bunun için Birinci Basamak Sağlık Kuruluşları güçlendirilmeli ve sağlıkta “Sevk Zinciri” kurulmalı. Hastalar kendi inisiyatifleri ile İkinci ve Üçüncü Basamak hastanelere başvuramamalı.

 

-Uzmanlık öğrencilerinin eğitim faaliyetleriyle hizmet üretme arasındaki dengenin eğitim yönünde yeniden yapılanmalı

 

-Günlük kullanımda “asistan” sözcüğünden vazgeçilmeli. “Tıpta Uzmanlık Öğrencisi” ya da “Uzmanlık Adayı” gibi kavramlar tercih edilmeli. Eğer kullanılacaksa “asistan hekim” olarak kullanılmalı.

 

-Kliniklerde asistan hekimler için dinlenme ortamları mutlaka olmalı.

 

-Her hastanenin yakınında asistan hekimlerin nöbet çıkışında dinlenebilecekleri lojmanlar olmalı.

 

-Nöbetten çıkan çalışanlar, evlerine özel araçlarıyla değil hastanenin ayarladığı araçlar ile gitmeli.

 

-Eğitim veren kliniklerde herkes akademisyen olmak zorunda değil, bazı uzmanlar sadece hasta bakabilmeli.

 

-Eğitim vermekle sorumlu olan hocalar bu işini eksiksiz yapmalı. Çömez asistan hekimleri kıdemlilerinden öğrendikleriyle yetinmeye itmemeli. Eğitim sürecine katılarak her uzmanlık öğrencisini beslemeli.

 

-Gergin ve zalim hocaların uzmanlık eğitiminden alınması gerekir. Asistan hekimlerin her yıl hocalarını 'gizli oylarla' puanlayacağı bir sistem getirilmeli ve bu tarz zulmeden hocaların eğitim verme yetkisi TUK tarafından ellerinden alınmalı.

 

-Kıdemlinin çömeze yaptığı mobbingi engellemek için ameliyat, nöbet gibi meselelerde hocalar denetim sağlamalı.

-Her eğitim kurumunda asistan hekimlerin haklarını savunan ve sorunları bilgileri ileten birimler olmalı. Tıpta Uzmanlık Kurulları her hastanede etkin olmalı ve bu birimler yerel tabip odaları ile birlikte çalışmalı.

 

-Sağlık Bakanlığı asistan hekimlerin eğitim programlarına dair dal dernekleri ile iletişim içinde olmalı.

 

-Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’ne uyulmalı. Sağlık Bakanlığı Başhekimliklere ve bölümlere mevzuata uymaları yönünde baskı yapmalı, uymayan bölümler cezalandırılmalı.

 

-Nöbet ertesi izin ve ayda en fazla 10 tane nöbet tutulabileceğine dair zaten yazılı olarak belirlenmiş durumlarda karar almaları için bölümlere inisiyatif tanınmamalı. Bakanlık bu konuda topu başhekimliklere atmaktan vazgeçmeli, sorumluluğu kendi üstlenmeli.

 

-Mevcut durumda az olan asistan hekim sayısını daha da azaltacak istifaların önüne geçilmeli. Kişiyi istifa noktasına götüren etkenler ortadan kaldırılmalı. Kadrodaki azalma sonucu kalan meslektaşlarına daha fazla iş yükü ve nöbet düşmesinin önüne geçilmeli.

 

-“Kıdemliye itaatsizlik” bahane gösterilerek verilen cezalar engellenmeli. Eğitimin seyri arada birkaç ay kıdem farkı olan başka bir asistan hekimin eline bırakılmamalı.

 

-Cerrahi bölümlerde asistan hekimlerin ameliyathane girmesini yasaklamak gibi uygulamalar terk edilmeli.

 

-Ceza olarak fazladan nöbet yazmak, belirli bölümlerden men etmek gibi uygulamalar son bulmalı.

 

medikritik.com Yayın Kurulu adına

Dr.Mert Savcı           

Haber Müdürü          

Asistan Hekim