Korona mücadelesinin birinci dönemi kapanırken

Aralık 2019’un son günlerinde Çin’in Wuhan kentinde başlayan SARS Cov2 virüs salgını, 11 Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü’nün “Pandemi” açıklamasıyla tüm dünyaya yayıldığı resmen ilan edilmiş oldu.

Salgın başlayalı 5 ayı geçmiş durumda. Henüz dünyaya yayılma aşamasında. Virüsün yayılma gücünde henüz bir azalma tespit edilmiş durumda değil. Ciddi bir öldürücülük oranına sahip olan virüsün henüz etkin bir tedavisi yok. Aşı geliştirme çabaları çok sayıda ülkede ve ülkemizde bütün hızıyla devam ediyor ve yakın zamanda bir sonuç beklenmiyor bu çalışmalardan.

Salgınla mücadelenin yüzyıllardır bilinen yöntemleri bugün de etkinliğini koruyor. Sosyal izolasyon, karantina, duyarlı nüfusu ayırarak koruma, sürveyans (aktif veya pasif yöntemle vaka bulma) ve filyasyon (geriye ve ileriye dönük temaslı bulma)... Tespit edilen vakaların tedavisi ise mevcut sağlık üniteleri tarafından yapılıyor. Covid 19 esas olarak solunum sistemimizi hasta ediyor ve bu vakaların belli bir kısmı solunum yetmezliğine girdiği için yoğun bakım yatakları ön plana çıkıyor. Her ülke sayılan yöntemleri ne kadar etkin ve zamanında kullandığına göre mücadelede çok farklı sonuçlar oraya çıkıyor.

5 aylık süre ülkelerin Pandemi mücadele etkinliklerini değerlendirme açısından yeterli veriler ortaya çıkardı. Ülke karşılaştırması yaparken ana kriter milyon nüfus başına düşen ölüm sayıları olarak kabul edilebilir. Buna göre, salgın, kendisinde başlayıp bir yayılım gösterdiği zamanda mücadeleye başlamasına rağmen Çin yukarıda sayılan yöntemlerin hepsini çok etkin bir şekilde kullanarak, salgını Wuhan’la sınırlayıp 1,4 milyarlık nüfusu koyabilmiş ve 8 Nisan’da da Çin içindeki vakaları neredeyse sıfıra indirdiği için, normalleşme sürecini başlatmıştır. Nüfus başına ölüm sayısı dahil her tür kritere göre Çin en başarılı ülkedir. Değerlendirmenin diğer ucunda ise sokaklarından, evlerinden, huzurevlerinden ölülerin toplandığı, hastaların yer yokluğundan hastane koridorlarında, yerlerde tedavi edildiği, başını ABD’nin çektiği, İtalya, İspanya, İngiltere ve Fransa’nın oluşturduğu Batı’nın güçlü ülkeleri oldu. Bu ülkeler yukarıda sayılı tedbirlerin çoğunu uygulamadıkları ya da etkin uygulayamadıkları için çok kötü insan manzaraları ortaya çıktı. Diğer tüm ülkeler ise mücadele sonuçları açısından en iyi Çin ile en kötü ABD arasında bir yere yerleşti.

Türkiye, Çin’de salgın ortaya çıkar çıkmaz tedbirlerini almaya başladı. Ocak ayı başında Türkiye’nin bu alandaki seçkin bilim insanlarından oluşan Bilim Kurulu’nu oluşturarak mücadelenin en önemli adımını attı. Hükümet bundan sonra attığı tüm salgınla mücadele adımlarını Bilim Kurulu rehberliğinde attı. Yukarıda sayılan tüm önlemleri değişik zamanlarda salgının seyrine göre kademeli olarak artırarak aldı.

Sağlık sistemi ve diğer kuruluşlar salgın öncesi Bilim Kurulunun hazırladığı rehberler doğrultusunda eğitim ve hazırlıklar yaptılar. 11 Mart’ta ilk Covid(+) hasta tespit edildi. Dikkat çeken uygulamaları ise sınırların erken kapatılması, sosyal izolasyon tedbirlerinin erken alınması ve etkin uygulanması, yurtdışından gelenlere zorunlu karantina uygulaması, riskli yaş grubuna sokağa çıkma yasağı (dünyada sadece Türkiye uyguladı), 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı, etkin filyasyon (bunun için özel ekipler kurdu, bu etkinlikte sadece Çin’de uyguladı), özel sektör de dahil olmak üzere pandemi sürecinin tüm sağlık kuruluşlarında Sağlık Bakanlığı tarafından yönetilmesi ve tedavinin ücretsiz olması, Covid testlerin yaygın ancak amaca yönelik olarak yapılması, Türk tıbbının amiral gemileri Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerimizin hastanelerdeki tedavileri etkinleştirecek uygulamalara yaptığı katkılar süreçteki önemli katkılar olarak ortaya çıktı. Bu tedbirler neticesinde salgının Türkiye’ye girmesi 1 ay geciktirildi ve nüfus başına düşen ölüm sayısında en iyi durumdaki üçüncü ülke olduk. Diğer tüm kriterlere göre de en başarılı ülke olan Çin’e en yakın birkaç ülkeden birisi olduk. Nihayetinde salgın kontrol altına alındı ve 11 Mayıs’tan itibaren kademeli olarak, 1 Haziran’dan itibaren daha yaygın olarak tedbirleri gevşetmeye başladık.

            Bu mücadelede öne çıkan başlıklar

Süreç Bilim Kurulu rehberliğinde Cumhuriyet hükümeti tarafından tüm kurumlar eş güdüm içinde çalıştırılarak alınan ilave etkin sosyal ve ekonomik tedbirlerle başarı ile yönetilmiştir. Devletin her kademesi tıkır, tıkır işlemiştir.

Süreç boyunca alınan etkin tedbirler sayesinde üretimin tam olarak durdurulması gerekmemiş, bunun ortaya çıkaracağı ekonomik ve sosyal sorunların ortaya çıkması önlenmiştir.

Süreç etkin ve doğru olarak yönetildiği için vatandaş güven duymuş ve alınan tedbirlere uyumu çok yüksek olmuştur.

Kamucu gelenekleri çok güçlü olan sağlık sistemimiz Sağlık Bakanlığının yönetiminde her vatandaşına, ayrımsız ve hiçbir kesintiye uğramadan ücretsiz her tür tedaviyi özel sektör de dahil olmak üzere sunabilmiştir. Hizmetlerde en küçük bir aksama görülmemiştir. Sağlık sisteminde bir kapasite aşımına bağlı sorun ortaya çıkmamıştır. Tek elden ülke çapında yürütülen bir hizmet verilmiştir. Altı çizilmesi gereken bir yönetim başarısıdır ve sonuç katkısı büyük olmuştur.

Başta amiral gemilerimiz Çapa ve Cerrahpaşa Tıp Fakültelerimiz, yıkık-dökük binaları içinde bile üniversitelerimiz, tedavi sürecinin yönetilmesine yaptıkları katkılarla öne çıkmışlar ve ülkemiz için önemlerini bir kez daha kanıtlama fırsatı bulmuşlardır.

Üretimi durdurmayan emekçiler, kardeşlerinin yaralarını saran sağlıkçılar ve onların güvenliğini sağlayan hem yurt içinde hem de yurt dışında ordumuz, polisimiz, bekçilerimiz, köy korucularımız, hepsi canlarını ortaya koyarak mücadelenin kahramanları olmuş ve saygıyla, ayakta alkışlanmayı hak etmişlerdir.

Nüfusun yaklaşık %40’ını oluşturan, üretimi durdurmayan emekçilerin 20 yaş altı çocukları ve onları yaşlı ana-babaları, emekli emekçiler evlerinden dışarı çıkmayarak büyük fedakârlık örneği göstermişlerdir.

Sonuç olarak Türkiye Korona Mücadelesinin 1. Dönemini başarıyla kapatmıştır.

Dr. İ Hikmet Çevik

İç Hastalıkları Uzmanı

Cumhuriyetçi Hekimler 2. Başkanı

Etiketler
coronavirus