DRx Çukurova Tıp'ta izleyiciyle buluştu

Hekimlerin, 'doktor' kimliklerinin yanında farklı renkler taşıyan ve her şeyden önce insan olan kimliklerini daha yakından tanımak ve topluma tanıtmak için yola çıkan DRx, beşinci sahnesiyle Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi'nde izleyiciyle buluştu.

Türkiye Klinikleri TV organizasyonluğunda düzenlenen ve “Önce İnsan Olmak” ve Çok Hikayem Var mottosunu benimseyen DRx’in sponsorluğunu Recordati İlaç üstlendi. Hekimlerin kendi hikayelerini anlattığı etkinlik, müzik ve sahne performansıyla da zenginleştirildi.

“Sizlerin yarısı mezun olduktan sonra hekimlik yapmayacak”

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Derya Gümürdülü, üniversite olarak DRx’e ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını ve Çukurova Tıp Fakültesi’nin 50. kuruluş yıl dönümünde yapılan etkinliklerin, DRx ile taçlandırıldığını söyledi.

Hekimlik yolculuğunun Ankara Tıp’ta başladığını ifade eden Prof. Dr. Derya Gümürdülü, hekimlerin farklı kimlikleri yansıtan “Doktor Bey ve Doktor Hanım”  hitaplarının arkasındaki kimliklerini, üniversitedeki hocasından duyup unutamadığı şu sözlerle anlattı:

 “Duayen hocamız, Prof. Dr. Fuat Aziz Göksel’in açılış konuşmasını hiç unutmuyorum, bugünkü gibi aklımda. Bizlere, “Sizin yarınız mezun olduktan sonra hekimlik mesleği yapmayacaksınız. Çünkü hekimlerin çok farklı farklı yönleri var. İçinizden şairler, müzisyenler, yazarlar çıkacak” dedi. Gerçekten çok şaşırdım ama görüyorum ki yıllar içinde; evet hekimlerin çok farklı ve güzel özellikleri var ve siz de bugün buna şahit olacaksınız.”

Türkiye’nin farklı uçlarından hasta-hekim anıları

CV'ler Yalan Söyler" isimli konuşmasında CV’lere inanmadığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Çetiner, “Çünkü yaşadığımız başarısızlıklar hiç yer almıyor. Onlar kendimizi övgü metinlerdir. Eğer bana sorsalardı CV ve neyi yazmak isterdin sadece ilk yazacağım şey, mutlu bir adam olduğumdur” dedi.

Konuşmasında Ağrı, Rize ve Trabzon,  Ankara ve İstanbul’da yaptığı görevlerde karşılaştığı hasta-hekim anılarını anlatan Çetiner, izleyicilere eğlenceli anlar yaşattı.

Bir hekim arkadaşının paylaştığı anıyı anlatan Çetiner, karşılaştıkları bir anıyı şu sözlerle anlattı:

“Bir gün hastanın biri hekim arkadaşıma telefon etmiş. Doktor bey, sizin yazdığınız ilacı bulamadık demiş. Ne yazmıştık diye sorduğunda B12 vitamini vermiştiniz, bulamadık iki tane B6 yapsak olur mu demiş”

“Mesleğime aşığım”

Mesleğini bir ‘aşk’ olarak tarif eden  Prof. Dr. Derya Ufuk Altıntaş çocukluk anılarını ve çok küçük yaşlardan itibaren gelen pediatrist olma isteğini anlattı.

Bir subay kızı olduğunu ve Cizre’de geçirdiği çocukluğunda her zaman çocuklara, hayvanlara ve yaşlılara büyük sevgi duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Altıntaş;

“Neden böyle bir sevgim vardı? Şimdilerde biraz düşünüyorum. Muhtaç olmaları, masum olmaları ve yardım en büyük motivasyonum olmuştur. Yıl 1967 civarı annem köydeki doktorun ilaçla iyi ettiği hastaları temizleyerek ve besleyerek iyi etmeye çalışırdı. Evimizde bir takım bebekler olurdu. Sanıyorum bu pediatri aşkı öyle başladı.” dedi.

Türkiye’de pek çok ilke imza attı

“Buzdan bebekler” isimli konuşmasıyla izleyici karşısına  çıkan Prof. Dr. Murat Sönmezer, konuşmasında meslek hayatında unutamadığı, kendisinde iz bırakan anılarını paylaştı.

Türkiye’de pek çok ilke imza attıklarını ifade eden Prof. Dr. Sönmezer bu hastaların hikayelerini de DRx’de izleyicilerle buluşturdu.

Konuşmasına ismini veren ‘buzdan bebeklerin’ hikayelerini paylaşan Sönmezer, “22 yıllık evli fakat gebe kalamayan çok sayıda tüp bebek deneme başarısız olan bir hasta karşıma geldi. Umutsuz bir çiftti. Daha sonra biz bir deneme yaptık, kendi özel yöntemleri kullandım ve gebe kaldı. Hasta sonra bu hasta 3 yıl sonra tekrar bana geldi ve hocam ben buz bebek istiyorum sizden dedi. Nedir dedim ve hasta anlatınca hatırladım: Ben bu embriyonun transferini yaparken demişim ki, siz yıllarca gebe kalamadınız ama burada çok güzel başka bir embriyo daha var. Buz bir embriyoyu donduralım. Bundan size buz kardeş yaparız demiştim” sözleriyle Ankara Üniversitesi'nin ilk dondurulmuş bebeklerden olan birinin hikayesini anlattı.

"Notalar Bütünüdür Hayat"

DRx sahnesinde Ast. Dr. Yankı İflazi ile müzik grubu da "Notalar Bütünüdür Hayat" başlıklı bir müzik dinletisi programı gerçekleştirdi.

Maddi zorluklar içinde tıp okumak

DRx sahnesine çıkan Prof. Dr. Mesut Demir, ekonomik olarak zor bir çocukluk geçirdiğini öğrencilik hayatında da bu zorlukların devam ettiğini söyledi.

Maddi yetersizlikler nedeniyle bazen bir simit parasıyla idare ettiğini söyleyen Prof. Dr. Demir, çalışırken bir yandan okuduğunu, tıp fakültesini bir yandan memurluk yaparken bitirdiğini dile getirdi.

Hayatta her zaman bir yol olduğunu ve mutlaka çaba sarf etmek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Demir, hayatta çok çabalayarak mutlaka bir sonuca ulaşmanın mümkün olduğunu şu sözlerle anlattı:

“Yani eğer anneniz babanız bir yerde değilse sizi alıp bir yere koyamıyor olsa mutlaka uğraşmanız gerekiyor. Çabalarınızı o görmez bu görmez ama mutlaka bir gün birisi görür.

Öğrenciler için söylüyorum, biz isteyen öğrencileri seviyoruz. Koşturan öğrencileri seviyoruz. Kimsenin getirip size kaşıkla bir şey vermesini asla beklemeyin. Hayatta başarının ne olduğunu karar verin. Ne istediğinize karar verin. Bunun için doktor olmak şart değil, mühendis olmak şart değil ya da bir şey olmak şart değil. Ona giden birden fazla yol vardır. Ne istediğinize karar verin ve o yoldan devam edin.”

“Ruhun şarkı söylüyorsa eğer hayat seni mutlaka dansa kaldırır”

“Her gün bir yazar tarafından hayatının hikaye düşün ve dinle böyle bir hikayenin kahramanı olmak ister miydin?” sorusunu hayatının mottosu olduğunu ifade eden Asistan Dr. N. Nur Tozluklu, DRx sahnesinde hayatının dönüm noktalarını paylaştı.

Hayatta her sınavın bütünlemesi odluğunu ancak kaçırılan fırsatların ve anların bütünlemesi olmadığını söyleyen Tozluklu, konuşmasının başlığını seçme nedenini şöyle anlattı:

“Hayat gerçekten bazen tek bir şans önünüze geliyor. Neyse ya ben bunu sonra yaparım dediğim hiçbir şeyi sonradan gerçekten yapamıyorsunuz, zaman ilerliyor, hayat ilerliyor. Biz büyüyoruz, biz yaşlanıyoruz belki de. O yüzden ben hep o kaçınmayan o küçük fırsatların peşinden gitmiş bir insanım.

Sözlerimi beni en çok anlatan ve size söylemek istediğim cümleyle bitirmek istiyorum. Ruhun şarkı söylüyorsa eğer hayat seni mutlaka dansa kaldırır.”

Kadavra, deli ya da dilenci; Hekim olabilir mi?

DRx’de  sahneyi  tiyatro oyuncusu Uğur İzgi ile paylaşan Prof. Dr. Emre Toğrul ‘Kim Hekim Olmalı’ isimli bir sahne performansı gerçekleştirdi.

Hekim olurken başına ne geleceğini hiç bilmediğini söyleyen Prof. Dr. Emre Toğrul  “Ben bu işe uygun muyum, değil miyim? Hiç bilmiyordum. Çünkü Türkiye'de bir insanın hekim olabilmesi için sadece ve sadece çoktan seçmeli bir sınavı geçmesi lazım. Bugün burada hekimden çok insana odaklandık. Hekim de bir insan çünkü.” sözlerini kullandı.

Daha önce düşünülmemiş ve hekim olmaya uygun bulunmayacak 3 adayı tanıtan Prof. Dr. Emre Toğrul   “Bu adayların özelliklerini anlatmak ve hekimin arkasındaki insan kim olmalı?” bunu öğrenmek istiyoruz.

Bir kadavra, bir deli ya da bir dilenci... Hekim olabilir mi? yani yaşamayan, normal, akıl sahibi olmayan ve muhtaç insanlar. İnsanları iyileştirebilir mi, onlara bilgi verebilir mi? Bu dünyaya bir şeyler katabilir mi? Konumuz bu.” sözleriyle farklı sahne performansını izleyicilerle buluşurdu.

DRx 17 Aralık'ta Bursa'da

DRx'in altıncı ayağı Bursa Uludağ Tıp'ta izleyiciyle buluşacak. Etkinlik 17 Aralık günü saat 13.30'da Bursa Uludağ Üni. Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi P. Kur. Yb. İlker Çelikcan Salonu Görükle Kampüsü'nde gerçekleştirilecek.

MEDİMAGAZİN