Hekim Sen Başkanı Dr. Adil Kurban anlatıyor: Neden kurulduk?

Koronavirüs ile mücadele sürecinde hekimliğe dair Hekim ve diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası “Hekim Sen” Başkanı Dr. Adil Kurban ile röportaj yaptık.

Hekim Sen hangi ihtiyaçtan dolayı kuruldu?

Şimdi ben resmi bir görüşmeden ziyade hasbi bir görüşme olsun istiyorum. Bu sebeple resmi ifadeler kullanmayacağım. Şöyle aramızda sohbet eder tarzda bir ropörtaj olsun istiyorum.

Hekim Sen’i kurduran nedenler başta hekimler ve tüm diğer sağlık çalışanlarının haklarını alamamaları, mesleklerinin izzetini kaybetmeleri, her yer ve basamakta liyakatsiz insanların liyakatli insanların haklarını gasp etmeleri, idari kuralların tıbbi doğruların önüne geçmesi ve bu şekilde sağlığa zarar verir hale gelmesi, çözüm beklenen çevrelerin sorunlarımıza çözüm sunamamasıdır.

“HEKİMLERİN ÖZLÜK HAKLARINDAKİ ADALETSİZLİKLER KABUL EDİLEMEZ DURUMDADIR”

Sağlık sistemini yönlendiren, hastalıklara tanı koyan, tedavi veren, bunları geliştiren, tıp bilimi zanaatidir. Bunun uygulayıcısı yalnız hekimlerdir. Bugün sanki hekimler bunu yapmıyor gibi, hekimlerin iş yükünü azaltmak, onların daha çok hastaya bakabilmesini sağlamak için, bu bilgi ve tecrübenin çok küçük bir kısmına sahip yardımcı sağlık personelinin sağlık hizmeti verdiği iddia edilir hale gelmiştir. Özlük haklarında ki adaletsizlikler kabul edilemez durumdadır. Mesela ilgili çevreler artık doktor, Sağlık Bakanı istemiyoruz demekte, lise mezunu, lisans mezunu ile maaşı alsın diyebilmekte ve artık akla, mantığa, bilgiye uygun olmayan ne varsa söylenir, saçmalanır hale gelmiştir. Sağlık çalışanları kabul edilemez bir görmezden gelinme, hak gaspına uğramaktadırlar. Bu durum hatta Cumhurbaşkanlığı genelgesine rağmen yapılır. Organize olamayan sağlık çalışanları tek tek haklarını almanın zahmeti masrafı nedeniyle haklarını almak için hukuki yollara da başvuramazlar. Sendikalar artık idareci atayacak, tayin maksatlı kullanılacak, baskı unsuru haline geldiler. Biz bunlara kirli siyaset gibi kirli sendikacılık diyoruz. Bizim için haklı olan üstündür, güçlü olan değil.

2) Hekimlerin örgütlenme veya temsil edilme konusunda sorun yaşadığını düşünüyor musunuz? Bu nasıl aşılır?

Özellikle hekimlerin idareci vasıfta olduğu sendikalara ihtiyacın olduğunu 10 yıldan fazla oluyor söylüyorum. Sistemin yanlışlarını gördükçe daha çok ifade etmeye başladım. Hekim arkadaşlarım bu konuda ümitsizdiler. Zira tıp fakültesinde sendikacılık öğretilmez ve Tıp zannatiyle uğraşılırken başka işlerle rahat rahat uğraşılabilecek bir meslek değildir. Ama sendikacı olan insanlarda bunun eğitimini tecrübe ederek almışlardı. Biz niye yapamayacaktık ki! Bugüne kadar hiçbir sendikanın üyesi olmadım. Bunun özel bir nedeni de yoktu. Bakın farklı şeyleri de ifade etmek maksatlı bir örnek vereyim. Uzmanlık veya bir konuda ustalık bir süreç içinde öğrenilir. Her mesleğin bir ustalığı vardır. Bizim hekimliğimizin farkı uzun bir tecrübenin yanı sıra, lise eğitimi ile beraber en az 18 yıl hatta 26 yıl kadar bir pratikle birlikte teorik eğitimi gerektirmektedir. Buna karşılık şu sırada bize hasta başı 5-6 TL hatta sayıya bağlı 1-2 TL para verilmektedir. Ancak mesela geçen gün evimize 2 küçük basit dolabın kapılarını sadece doğru bağlasınlar diye çağırdığımız ustalar, yarım saatlik bir iş için 500 TL istediler. Hiçbir malpraktis gibi riskleri de yoktu. Bu örneği konuyu daha net görebilmek için vermek istedim. Zira işimiz evrende ki en kıymetli iş olsa da ancak bu kadar değer veriliyor… Hâlbuki o ustaların ustalığı bizim tarafımızdan 1 ayda edinilebilirdi.

“SENDİKANIN TEMELLERİ APOLİTİK YAPIDADIR”

Bir facebook sayfası kurdum ve katılan tüm arkadaşları sendika kurmaya davet ettim. 1 yıl kadar sonra genel kurul videomuzda konuşmalar içinde geçtiği gibi kendi ifadeleri ile bazı arkadaşlar bu kadar uğraşan şu arkadaşımızı şu haklı davada yalnız bırakmayalım demişler ve birbirinin yüzünü daha önce hiç görmemiş (bir istisna bizim ilde ki diş hekimi arkadaşımızdır) 15 hekim kurucu olmaya hak kazandı. Üstelik farklı siyasi görüşlerde herkes kendi doğrusunu yaşarken.

Buradan da anlaşıldığı gibi sendikanın temelleri apolitik yapıdadır. Bu sendikanın siyasete girmesi, maksadı dışına çıkması tüzüğü gereği feshine sebep olur.

2. sorunuz da aslında sorarken ifade ettiğiniz gibi hekimler organize olmakta ciddi sorun yaşıyorlar. Bunun bence başlıca nedenleri içine hekimlerin mesleklerini ifade ederken aldıkları saygı hissinin verdiği güven vb. faktörlerin varlığı yanı sıra en başta da politik nedenler geliyor. Üzülerek söylüyorum ki, hekimlerin temsil ettiği gücün çok büyük olması nedeniyle bu gücü siyasi ve sekonder maksatlarına alet edenler oldu ve olacaktır. İşte bu birliğe dinamit koyan bir yaklaşımdır. Zira tıbbın onuru ve hakları siyasi maksatlara alet edilemez. Bu elinde ki elması verip yerine cam oyuncak almak gibi bir şey oluyor. İşin esas üzücü tarafı, bütün hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hakları da gasp ve suistimal edilmiş oluyor. İşte biz başta hekimler, tüm sağlık çalışanları bunlar yüzünden bu kadar aciz bir duruma düştük. Bu yüzden sendikamızda buna asla izin vermiyoruz.

“‘ASLA ZARAR VERME’ İLK PRENSİBİMİZDİR”

Sendikanızın şuana kadar yaptığı işlerden bahseder misiniz?

Sendikamız kurulalı yaklaşık bir yıl oldu. Yani 1 yaşında ki bir çocuğun yürümeyi öğrendiği gibi, yaşayarak sendikacılığı ileri götürdük ve adeta beklenmedik bir motor mental gelişme gösterdik. İzlediğimiz politika ise doğruları yanlış gösteren bir muhalif bakış açısı asla değildir. Doğru ve güzel her şeyi alkışlar teşekkür ederiz, ama yanlışları ise asla kabul etmiyor düzeltilmesini her yolla talep ediyoruz. Yani biz yıkmak için değil yapmak için buradayız, sağlık çalışanlarının haklarını rasyonel, bilimsel, akli ve vicdani olarak ispat ve talep ediyoruz ancak ölçülü tepki verirken sendikal hukuki meşru haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı da her zaman beyan ettiğimiz gibi de yaparak gösterdik. Mesela Sağlık Bakanımıza direkt olarak sağlık sisteminde ki eksikleri resmi yazılarla bildirdik, hatta TBMM Sağlık Komisyonu başkanlığına da yazılarımız oldu. En son yine sorunlarımızı ve taleplerimizi Sağlık Bakanımıza iletip yerine gelmemesi durumunda sendikal eylem yapacağımızı da ifade ettik. 60 günlük süre içerisinde taleplerimizin çok küçük bir kısmı yapılabildi. Sendikamız ise bu durumu temsilcilerimiz ve hukukçularımız ile derledi, yönetim kurulu ile Sendikal eylem kararı aldı. Bu karar 2 saatlik bir süre için bazı polikliniklerde iş bırakma şeklinde olmuştur. ‘Asla zarar verme’ ilk prensibimizdir. Ancak bir sendikayız ve haklarımızı sonuna kadar koruyacağımızı beyan ediyoruz.

“SAĞLIK ÇALIŞANINA HER BASAMAK VE YERDE DESTEK OLUYORUZ”

Tabii ki sadece eylem yapmak için kurulmadık. Sağlık çalışanına her basamak ve yerde destek oluyoruz. Mesela web sayfamızda bir tuşa basıp darp, cebir, hakaret gibi durumlarda sağlık çalışanları ücretsiz avukatlık hizmeti alıyorlar. İster üyemiz olsun ister olmasınlar. Bakın bu hizmeti sadece sendikamız vermektedir. Sağlık çalışanını mahkemelerde yalnız bırakmıyoruz maddi manevi tazminata kadar alabileceğimiz tüm haklarını alıyoruz. Çok sık şöyle şeylerle karşılaşıyoruz ki, mesela geçen olduğu gibi bir hekim arkadaş direkt bizi arıyor kendi anlatımıyla “Yanımda kimseyi bulamadım bana böyle haksızlık yapıldı sizi de yeni duydum acaba bana destek verirler mi?” diye aradım diyor. Tabii ki veriyoruz, zaten biz onlara yapılan haksızlıklar için kurulmadık mı! Bunun gibi birçok ilde ki sıkıntılara direkt dahil oluyoruz. Bu haksız tarafı tutmak şeklinde asla değil, hatta bazen güzellikle anlaştırmak şeklinde ama bazen de bu mümkün olmuyor inanılmaz zorbalıklar ve anlayış bozuklukları ile karşılaştık bunlara gereğini hukuki yolla veriyoruz. Bununla beraber hedeflerimiz çok önemliler; Bunların içine başka emekliliğe esas katsayımız giriyor ki, bizim yaptığımız çalışmalara göre talebimiz 3600 olan katsayının 9000’in üzerine çıkarılmasıdır. Tabii bu birden olmasa da akut olarak 7200’le başlanması taleplerimiz içindedir. Malpraktis bir haktır ancak bize karşı ölçüsü kaçırılmaktadır. Malpraktis’in bizim kültürümüzde yeri vardır ve rasyonel organize edilmiş bir durumdur. Bir akademik kitapta bu konuyu da içeren bir makalem olmuştu. Bununla ilgili bazı yerel tv kanallarında açıklayıcı bilgi verdik, yasa örneğini biz hazırlamak istiyoruz, hekimlerin ve sağlık çalışanının aleyhine hiçbir haksızlığı kabul etmeyiz. Bunlar da bizim kırmızı çizgimizdir.

“HEKİMLERİN MESLEKİ GELİŞİMLERİNİ ÇOK YÖNLÜ DESTEKLEMEK HEDEFLERİMİZ İÇİNE GİRİYOR”

Sağlıkta şiddeti önlemenin çok farklı yöntemleri vardır. Bu tamamen ortadan kaldırılamasa da asgari indirilebilir. Bunun yollarının örneklerini Sağlık Bakanımıza bildirdik ciddi masrafı olan şeylerde değildi. İşte mücadelemizin en önemli gereklerinden birini de açıklamış oldum. Basın bildirimizde biraz daha açık olarak var ama yine paylaşımlarımızda bunları görebilirsiniz. Hekimlerin mesleki gelişimlerini çok yönlü desteklemek hedeflerimiz içine giriyor. Bunun içine mesela Getat eğitimlerinin teorik kısmının açık öğretim sistemi üzerinden verilmesi de var. Kongre düzenleme organizasyonları içine girip üyelerimiz için kongre desteğine kadar sunacağız. Yine idari sorunlar ki, daha önce de dediğim gibi Cumhurbaşkanlığı genelgesi bile yapılan yanlışlara engel olamadı. Hastanelerde ki arkadaşlarım esnek mesai de nöbet parası alamadı. Sağlık Bakanımız televizyondan tam ek ödeme vereceğiz dedi bu hekimlere verilmedi… Yani yanlış tasarruf mu dersiniz, mobbing mi dersiniz yani iyi ki varmışız diyorum. İdari kurallar da tıbbi hatalara neden olacak düzeye varmışlardır. Buna arkadaşların en başarılı dedikleri verem savaş örneğini verdim. Bu örnekte vaka tanısı konur sonra hastaya ilaçları verilir ve ilaç tedavisine rağmen 1 ay bulaştırıcılığı olan hastaya Aile Sağlığı Merkezlerine gidin oraya ilaçlarınızı bırakın onlar size haftalık verecekler denir. Hasta gelir ASM’de bir öksürse sizce ne olur lütfen bir düşünün. Bunun gibi o kadar çok uygulama hatası var ki. İşte biz hekimler işe direkt sendikal güçle el koymak zorunda kaldık.

Medikritik.com okurlarına söylemek istediğiniz başka şeyler var mı?

Son olarak, lütfen sağlık çalışanlarımız onları temsil eden sendikalarına üye olsunlar ki, sahanın sesi, kısa adı Hekim Sen olan sendikaları onların seslerini duyurabilsin. Bütün sağlık çalışanlarımızı çok seviyoruz, yaptıkları fedakarlıkları görüyor onların en güzel şeylere layık olduklarını düşünüyoruz. Teşekkür ederim.

 

Biz teşekkür ederiz. Çalışmalarınızı yakından takip ediyor olacağız.


MEDİKRİTİK.COM

Etiketler
Hekim Sen
hekim hakları
sağlık çalışanlarının hakları
Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası