Personel yetersizliği, yoğun iş yükü, ardı arkası kesilmeyen nöbetler başta olmak üzere bir çok konu başlığında mağdur olan sağlık çalışanları İstanbul Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Sağlık-SEN adına İsmail Çor yaptı.
İsmail Çor'un açıklaması şu şekilde:
"Türkiye de üniversite hastaneleri borç yükü altında ezilmektedir. Personel yetersizliği, yoğun iş yükü, ardı arkası kesilmeyen nöbetlere ek olarak; ücretlerde de sürekli bir geriye gidiş söz konusudur. Bu saydığımız sorunlar üniversite hastanesi çalışanlarının acil çözüm bekleyen sorunlarıdır.
Özellikle döner sermayede yapılan adaletsiz dağılım, emeğinin karşılığını alamayan çalışanın aidiyet duygusunu kaybetmesine sebep olmuştur. Aynı birimde hekim, sağlık çalışanı, idari personel, yardımcı personel hep birlikte mesleklerini icra edip hastane kazancına ekip olarak katkı sağlarken, sağlık çalışanları ve idari personel hiç döner sermaye alamamakta, hekimlerin de döner sermayesi her geçen gün azalmaktadır.
İstanbul Tıp Fakültesi gibi adını dünyaya başarıyla duyurmuş köklü bir kurumda çalışanların sabit ek ödemeye mahkum edilmesi, çalışma barışını bozmakta sağlık çalışanının motivasyonu yerle bir etmektedir.
Çalışanların iş yükü her geçen gün artmakta, buna rağmen üniversite hastanesinin başarısının ve kalitesinin artması için çalışanlar, her türlü zorluğa katlanmaktadır. Üniversite hastanelerinin mali sorunlarının faturası da ne yazık ki özveriyle çalışanlara kesilmektedir.
Her kurum ve yönetici bilmelidir ki çalışanın hakkı tam ve eksiksiz olarak ilk ödenmesi gereken ücrettir. Döner sermaye hesaplama formülünde yapılacak değişikliklerle tüm çalışanlar mutlu edilebilir. Yetkili sendika Sağlık Sen olarak defalarca sözlü ve resmi kanallarla döner sermayenin sağlık çalışanlarına adaletli bir şekilde verilmesini istedik. Sağlık-sen olarak buradan bütün yetkililere sesleniyoruz: Çalışan hakkının adil ve adaletli bir şekilde teslim edildiği bir döner sermaye sistemi inşa edilsin istiyoruz. Çalışanların haklarının teslim edilmesi mücadelemizde kararlı olduğumuzun, bu haksızlıkta ısrar edilirse, çalışanların talepleri doğrultusunda her türlü yasal eylem hakkımızı kullanacağımızın bilinmesini istiyoruz."