Türkiye’de sağlık hizmetleri tarihçesi - Giriş

Prof. Dr. Nusret Fişek hocamız 1991 Aralık ayında Toplum ve Hekim dergisinde yayımlanan “T.C. Hükümetleri'nde Sağlık Politikaları” başlıklı yazısına şöyle girmişti:

Sağlık çok faktörlü bir sistem olduğundan kişilerin yaşamlarını sağlıklı olarak sürdürmelerini sağlamak için yapılacak hizmetler ve verilecek politik kararlar çok yönlü olmak zorundadır. 
Yalnız hastalıkların tedavisi ve kişiye yönelik geliştirmeyi öngören programlar beklenen sonucu vermez. Sağlığa zarar vermeyen bir çevrenin oluşturulması ve korunması, dengeli beslenmenin, sağlığı destekleyen konut, çalışma ve dinlenme koşullarının sağlanması bir sağlık planı hazırlarken göz önüne alınması gereken konulardır.”

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Anayasası’ndaki sağlık tanımını hatırlayalım: “Sağlık yalnızca hastalık ya da sakatlığın olmayışı değil; bedensel, ruhsal ve sosyal yönlerden tam bir iyilik halidir.” Bu tanım 22 Temmuz 1946 tarihinde Türkiye’nin de içinde bulunduğu 61 ülkenin temsilcisi tarafından imzalanmış, TBMM’ce 1947’de 5062 sayılı yasa ile onanarak bizim de yasal sağlık tanımımız haline gelmiştir.

Bu yazı dizisinde, Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin sağlık hizmetlerini doğrudan etkileyen sağlık örgütlenmesi ve yönetim politikalarının tarihçesiyle birlikte, sağlığa bakış açısında bu tanıma ne kadar yakın olduğumuzu sorgulayalım istiyorum. Aynı zamanda, Cumhuriyet öncesi sağlık hizmetlerinin ülkemizde nasıl sunulduğuna da kısaca değinerek, Cumhuriyet sonrası gelişmelerden bugüne sağlık politikalarımız konusunda dersler çıkarmak, elimizdeki insan gücünün ve bilinç birikiminin farkına da varmak niyetiyle bu yazı dizisine başlıyorum.

Elbette yaklaşık 150 yıllık bir geçmişin özetini geçmek, çarpıcı örnekleri ortaya koymak ne kadar kaynak tarasak da yetersiz kalacaktır. Ancak geçmişi çok da bilmeden bugün bir parçası olduğumuz sağlık hizmetlerinin hangi yollardan geçerek bugünlere geldiğini anlamaya çalışmanın, camiamız için çok kıymetli olacağı inancındayım. Bu niyetlerle, bu tarihçeyi hükümet dönemlerine göre bölerek, her ay bir dönemi yazıya dökmeye çalışacağım:

  1. Cumhuriyet öncesi dönem
  2. Atatürk dönemi
  3. Demokrat Parti dönemi
  4. Sosyalizasyon dönemi (1960-1982)
  5. 1983’ten günümüze özelleştirme dönemi

Sağlık politikalarımızdaki değişme ve gelişmeleri kabaca bu 5 dönem içinde aktarmaya ve toparlamaya çalışarak, bugünkü sağlık sorunlarının çözümüne ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi yönünde neler yapabileceğimizi düşünmeye vesile olabilmeyi diliyorum.

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1935’te TBMM’yi açış konuşmasında vurguladığı üzere; “Türk vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı, her zaman üzerinde durulacak ulusal sorunumuzdur. Çünkü Cumhuriyet; düşünsel, bilimsel ve bedensel bakımdan güçlü ve yüksek düzeyli koruyucular ister.” İşte bu sözler bugün evrensel kabul gören, dünyanın benimsediği sağlık tanımına denk düşmektedir.

Cumhuriyet öncesi sağlık hizmetlerine kısa bir bakış yapacağımız bir sonraki yazımda görüşmek üzere...

 

Dr. Demet Turğut

Aile Hekimi

Medikritik.com Yayın Kurulu Üyesi