Sağlık Bakanlığı, 60 yaş üstü vatandaşların aşılanma sürecinde, 60 yaş üstü kişilerin eşlerinin de, yaşları kaç olursa olsun, aşılanacağını açıkladı. Hekimler ve sağlık çalışanları bu kararın sağlıkçılar için de alınması gerektiğini ifade etti.
İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı (İZAHED) Dr. Birol Kocaman “60 yaşla beraber 60 yaş eşleri de aşılanıyor ama sağlık çalışanlarının eşleri hâlâ aşılanmadı. İvedilikle aşı sorunu çözülmeli ve sağlık çalışanlarının beraber yaşadığı ailelerine de aşılama yapılması sağlanmalı.” dedi.
Dr. Birol Kocaman'ın açıklamasının tamamı şöyle:
"Sağlık Bakanlığı 29 Mart 2021 itibariyle 60 yaş üzeri vatandaşlar, hastalığı nedeniyle risk altında olanlar ve bunların eşlerini aşılamaya başlamıştır. Eşleriyle birlikte aşılama uygulaması bulaş riskinin önlenmesi için çok önemli olmasının dışında son derece insanidir.
60 yaş üzerindeki vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu emekli ve kendilerini rahatlıkla izole edebilecek imkanlara sahiptir; bunun dışında keza bulaş açısından risk altında olan vatandaşlarımızın büyük bölümü de pandeminin çok uzun bir döneminde çalıştırılmamış, yarı zamanlı çalışmış ya da evden çalışmıştır. Ancak bu vatandaşlarımızın 60 yaş altı veya hasta olmayan eşleri gerek normal çalışmalarına devam etmiş gerek eşlerini korumak için alışveriş vb. ev dışındaki ihtiyaçları karşılamak durumunda kalmıştır. Ev dışında maske – mesafe – hijyen üçlüsüne dikkat edip bulaşa sebebiyet vermemek gayet kolay ve uygulanabilirdir. Evin içinde ise aynı yastığa baş koyup aynı ekmeği paylaşan bu kişilerin korunma önlemlerini süresiz uygulamaya devam etmesi son derece zordur.
İşin psikolojik boyutuna bakılacak olursa, 60 yaş üstü ya da hastalığı olan birine dışarıdan virüs getirip onun hastalanmasına ya da ölmesine sebep olmak son derece ağır bir ruhsal travmadır.
Sağlık çalışanları tam 13 aydır bu korkuyla yaşamaktadırlar. Her işten gelişlerinde birçok çalışandan farklı olarak daha çocuklarını bile öpmeden kıyafetlerini değiştirip yapabilecekleri en ileri temizlik önlemlerini yapmaktadırlar. Çünkü sağlık çalışanları, maruz kaldıkları virüs yükünü de virüsün ürküten yüzünü de çok daha iyi bilmektedirler. Bu nedenle korku ve travmaları kat be kat artmaktadır.
Şunu tüm halkımız bilmeli ki sağlık çalışanlarının en çok korktuğu şey, virüs nedeniyle hasta olmak ya da ölmek değildir. Sağlık çalışanlarının bundan çok daha fazla korktukları bir şey vardır. O da virüsü ailelerine ya da sevdiklerine taşıyıp onların hastalanmalarına ya da ölümlerine sebep olmaktır.
Buradan yetkililere çağrımız, severek yaptığımız, şifaya vesile olduğumuz aşıları kendi eşlerimize de yapabilelim, umudu, yaşamı en sevdiklerimize de sunabilelim; kısaca bizler robot değiliz, bizlerin de kalbi var. Ve kalplerimiz sevdiklerimiz olmadan hep yarım."