Türk Tabipleri Birliği çoklu olamaz

türk tabipleri birliği

Bir süredir çoklu baro değişikliğinden sonra ortaya çoklu tabip odaları önerileri çıkarılmıştır. Bu tartışmalar oldukça yersiz olsa da, bu tartışmaların ortaya çıkmasına bizzat Türk Tabipleri Birliği’ni yıllardır yöneten siyasi dil neden olmuştur.

Çok uzun zamandır Türk Tabipleri Birliği’nin yönetim anlayışına ve siyasete karışmasına karşıyım. Bunu tüm ideolojilerden bağımsız olarak ifade ediyorum. Türk Tabipleri Birliği’nin kuruluş amacı, hekim hakları ve çalışma koşullarını, eğitimlerinin biçimini belirleme konusunda etkin olmaktır.

Türk Tabipleri Birliği’nin kurumsal olarak siyasete karışması hem TTB Kanunu kapsamıyla, hem de mesleki etik açısından uygun değildir. Bir çatı meslek örgütünün tüm hekimlerin siyasi görüşünü yansıtabilmesi mümkün olmadığı gibi, sağlığından sorumlu olduğumuz vatandaşları da siyasi görüşleriyle ayrıştıramayız.

Nasıl ki, tıp eğitimi almadığı halde tıp hakkında atıp tutanları, halkın zihnini karıştıranları hekimler olarak eleştiriyorsak, bizler de bireysel siyasi tercihlerimizden ve meraklarımızdan bağımsız olarak kurumsal görüş bildirme hatasına düşemeyiz. Tarihçi olmadığı halde tarihi konularda, siyaseten bir ideolojinin yandaşı olarak, ekonomi konusunda yetkin olmadan ekonomik konular vs. konularında kurumsal görüş bildirmek hakkı kimseye tanınmamıştır. Ben bu nedenle özel meslek örgütüm olan Türkiye Psikiyatri Derneği'nden istifa etmiş biriyim.

Mesleki olarak TTB'ye üye olma zorunluluğum nedeniyle TTB'den istifa edemiyorum ve TTB benim katılmadığım -ki burada katıldığım da olsa yapamaz- tarihi ve siyasi olaylar hakkında bizlerin adına yorumlar yapmaktadır. Aslında TTB’den beklentimiz son dönemlerde pandemi ile ilgili yaptığı gibi sağlık politikaları ve hekimleri korumak yönünde tavır almasıdır.

Herkesin ısrarla kurduğu bir cümle var; "İyi ama bu adamları yönetime sizler seçtiniz." Öncelikle doktorların içinde hekimlikten çok siyaset düşünen, kendi ideolojisi doğrultusunda tabip odalarında siyaset yapan kişiler için hasta bakmak genellikle ikinci planda kalırken, sürekli hekimlik mesleğini yoğun bir biçimde icra edenler ise oda seçimleriyle pek ilgilenememektedir. Üstelik büyük çoğunluğun seçimlerden haberi bile olmamaktadır. Kaldı ki kanun gereği seçim tarihleri tüm hekimlere ilgili odalarca mektupla bildirilmeliyken bu yapılmamakta ve bu anlamda kanun işletilmemektedir. SMS ya da mail mektup değildir. Ayrıca doktorların çoğu seçimden bile habersizken çeşitli siyasi oluşumlar, çeşitli grup adlarıyla topluca seçimlere katılmaktadır. Seçimlerden haberdar olan birçok hekim de yoğunluğu nedeniyle seçim salonlarına gidememektedir.

Hal böyleyken bu yönetimleri bizim seçtiğimizi söylemek ancak aymazlıktır. Önceki yönetimlerden ve şimdiki yönetimden memnun olmayan biri olarak bu yönetimlerden ve ideolojik tavırlarından memnun olmasam da çözüm çoklu tabip odaları değildir. Çözüm, adil bir seçim düzeniyle herkesin katılımının sağlandığı seçimlerle, hekimlerin haklarıyla ilgili mücadele edecek yönetimlerin başa gelmesini sağlamaktır. Hekimlerden bu denli uzak ve siyasi bir odak haline gelmiş yönetimlerin tek bir sonucu vardır, o da zaten halkla var olan uzaklığı daha da derinleştirmek…

Bence yapılması gereken, günümüz teknoloji olanaklarından da faydalanarak, yerel yönetimlerde olduğu gibi bir seçim sistemi yaratmaktır. İl Tabip Odalarını ilçe belediyeleri, TTB yönetimini de büyükşehir belediyesi gibi düşünürsek zaten neredeyse her hekimde mecburen var olan elektronik imza sistemiyle oy kullanılması sağlanabilir ve delege sistemine gerek olmadan bir başkan ve o başkana yardımcı bir meclis seçilebilir ve seçime katılmayan hekimler ağır para cezalarına çarptırılarak bu paralar ihtiyaç sahibi tıp fakültesi öğrencilerine burs olarak, stetoskop, kitap almak için kullanılabilir.

Tabip odalarını çoklu hale getirmek, ideolojik temele oturmuş odalarla hekimlerin bölünmesini daha da arttırır. 

Etiketler
Türk Tabipleri Birliği
çoklu oda