Zor iki yıl geçirdik,
Kovid omikron’la sürüyor!
Geçen dönem
Hekimler: Kahramandı,
Hemşireler: Melek!
Alkışlandık,
onurlandık.
Korona savaşçıları idik!
Ön cephede.
Kimimiz öldük Kovidden,
Kimimiz kıyısından döndük ölümün!
Kaygılandık hastalarımız için,
Yoğun bakımlarda,
Acillerde ve
Kovid polikliniklerinde
Süresiz nöbet tuttuk.
Geldiğimiz süreçte;
Ne meslek haklarımızı,
Özlük haklarımızı
elde edebildik hakkedilen.
Üstelik “Hekimlerin hakkı ödenmez!”
denildi.
Peki,
ödendi mi?
Üstelik bu süreçte;
Ne hekime şiddet durdu,
ne uzun çalışma süreleri!
Üstene üslük;
Meslek riskleri,
Hekimlere açılan davalar!
Neden belli;
“Hastalar müşteri,
Hastaneler ise işletme”!
Müşteri memnuniyetine odaklanan
Sağlık hizmet sunumu!
Menmun olmayanların şikayetleri
Hekimleri yıldırdı!
Hekimler kamudan kaçıyor,
Özellere,
Daha genç meslektaşlarımız yurt dışına!
Sağlık Bakanı da sosyal medya hesaplarında
Bu kaygıyı paylaştı.
“Hekimlerimiz en zengin ülkelerin
alıcı gözlerle baktığı,
en iyi yetişmiş hekimlerdir.
Bunu unutmayın.” Diyerek!
İNSAN HAYATININ BEDELİ NEDİR?
Sormak istiyorum,
İnsan hayatının bedeli nedir?
Hekimler her gün bunun hesabını vermekteler.
Hastaları hayata bağlamak için,
Gece ve gündüz.
Biliyoruz ki insan hayatı paha biçilemez!
Hiçbir eşya veya para bunu karşılayamaz.
İnsanlar,
hayatı uğruna her şeyini feda edebiliyorlar.
Peki insanları hastalıklarından hayata bağlayan
Hekimlerin değeri nedir?
Bu sorunun cevabını ise Oscar Wilde
sözleri ile cevaplamalı:
“Her şeyin fiatını bilen ve
hiçbir şeyin değerini bilmeyen”
Kişilere sormalı.
“ZİHİN EMEĞİ, KOL EMEĞİ”
Hekimlerin kristalleşmiş emeği
sanki maaşla ölçülebiliyormuş gibi!
Herkesin bildiği gibi geçen hafta
hekimlere maaş artırımı
İlan edildi.
Sonra geri çekildi.
Bu olumsuz durum hekimlerin ve
sağlık çalışanların
belleğinde şimdiden yer etti.
Hekimlerin maaşlarında iyileştirme sözü
Ne var ki; ekip arkadaşları olan
sağlık çalışanlarında nefrete
varan duygular geliştirdi.
Bu dumuma alkış tutanlar;
Yapılan işin değeri ölçüsünde değil,
bir işi yaparken harcanan zaman ve
verilen emek üzerinden
maaş değerlendirmesi yaptılar.
Hekimlerin emeğinin
kristalleşmiş bir değer olduğunu
unutarak!
Zihin emeğini,
kol emeği ile kıyas ettiler!
“KAYBET-KAYBET” TAKTİĞİ TUTTU!
Yapılması gereken: Kaybet-kaybet değil,
Kazan-kazan taktiği olmalıydı.
Hekim dışı sağlık çalışanlarının,
İnsanların ve sağlık yetkililerinin hekimlere
ne kadar değer verdiğini öğrendik.
Oysa tarihimizde;
“…Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” ve
“Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz!” diyen
Önder ve yöneticilerine sahip olmuş
bir gelenekten geliyorduk.
Umarız;
Hekimlere ve
sağlık çalışanlarına verilecek hak ve değerler,
alkışlarla,
kahramanlıkla
ve meleklikle ters orantılı olmaz!
SEVGİ, FATURA ÖDEMEZ
Hiç kimse,
insanların ve
sağlık yetkililerinin
hekimleri ve sağlık çalışanlarını
sevmesinden kuşku duymaz.
Ancak, sevginin gerçek hayatta
karın doyurmadığının herkes farkında!
Çünkü sevgi;
Çocuğun kreş parasını ödemez,
Ve gelen hizmetçinin ücretini,
Elektrik faturasını ödemez.
Hekimlere ve sağlık çalışanlarına
hak ettikleri ücret artışları
şimdi değilse ne zaman?