Zehir ve zehirlenmenin ortaçağda önde gelen korku nedenlerinden biri olduğuna vurguyla başlayalım söze. Yine, XIV. ve XV. Yüzyıllarda Avrupa nüfusunun en azından üçte birinden fazlasını yaşamdan koparan Kara Ölüm vebanın da zehirlenme sonucu yaşandığına inancın güçlü olduğu bir dönemden söz ediyoruz.
Bu korkuyu yaşayanlardan birisi de Papa VII. Clement’tir. İtalyan cerrah Gregorio Caravita 1524’te Papa’ya bugün için Covid aşısına eşdeğer sayabileceğimiz buluşunu sunar. İlgi görür görmesinde de bu buluşun başka deyişle panzehirin sınanması ve onaylanması gerekir.
Bunun için de kişi ya da kişilerin zehirlenmesi ve panzehirin bu koşullarda uygulanması gereklidir.
Hırsızlık ve cinayetten hükümlü iki Korsikalı tutuklu biçilmiş kaftandır bu deney için. Her ikisine badem ezmeli pasta içinde zehir verilir. Her ikisi de zehirlenme belirtileri gösterince birisine panzehir uygulanırken diğeri kontrol kolu olarak herhangi bir sağaltım almaz.
Panzehir işe yaramıştır. Kurtulan hükümlünün cezası yaşam boyu kürek mahkûmiyetine çevrilir. Panzehir verilmeyen ise erkenden infaz edilmiştir.
Caravita’nın panzehiri bir sonraki aşamada Papalık doktoru ve eczacısıyla birlikte bir senatörün katılımıyla oluşturulan heyet gözetiminde denenecektir. Denek yine bir cinayet hükümlüsüdür. Yumurta, şeker ve arsenikten oluşan zehir verildikten sonra zehirlenme belirtileri gelişince Caravita’nın panzehirinin bu kez de işe yaradığı görülür. Hükümlü, ölecekken kürek mahkûmiyetiyle yaşama tutunur.
Bu deneyden 2 hafta sonra panzehir uygulaması 4 sayfalık bir yayına dönüştürülür.
İzleyen yıllarda Fransa, İtalya ve Kutsal Roma İmparatorluğu toprakları üzerinde sayıları 1 düzineyi geçen tüyler ürpertici benzer deneyler yapılır.
Antik Yunan’da da benzer deneylerin yapıldığı bilinmekle birlikte ortaçağdan Rönesans’a uzanan yıllarda bu tür deneyleri onaylayarak başlamasına izin veren kişi az önce adını andığımız Papa VII Clement oldu. Galen’in de kontrol kolu oluşturduğu gruplarda benzer deneyler yapmış olduğu bilgisini de ekleyelim.
Tıp etiğinin gevşek ya da hiç olmadığı dönemlerde bu ve benzeri deneylerin çok düşünülmeden yapılabildiği unutulmamalı. Hatta, başarılı olunması durumunda ölümden kurtulma olasılığı bulunan hükümlülerin (eğer yapılandan haberdarlarsa) denek olmaya can attıkları bile öngörülebilir.
Yazıya konu ürpertici deneyler ortaçağda kaldı sanıyorsanız eğer fena halde yanıldınız!
Henüz geride bıraktığımız yüzyıl boyunca irili ufaklı böylesi deneyler yapıldı dünyada. Hem de hemen her ülkede. Kendilerine uygarlık etiketi yapıştıranların elleri hiç temiz değil.
Bu yazıya esin kaynağı olan Nature yazısına erimek için:
CUMHURİYETCİYORUM.COM