Bakım, tedavi ve takibin insanlığın varoluşundan bu yana bir gereksinim olduğu bilinmektedir. Hemşirelik tarihte ilk olarak bu gereksinimlerin giderilmesi için bir uğraş olarak doğmuştur. Yapılmakta olan işin mesleğe dönüşmesi, özel uzmanlık alanlarının bulunmasına ve örgün eğitim programları içermesine bağlıdır.
Hemşireliğin okullardaki eğitim serüveni ilk olarak Protestan reformundan sonra Almanya’da 1836 yılında Dekones Hemşirelik Okulu ile başlamıştır. Savaşlar hemşirelik mesleğine olan ihtiyacı arttırdığından 1664 yılında Hindistan’da askerler için ilk devlet hastanesi açılmıştır. Daha sonra Hindistan’da sadece hemşire yetiştirmek üzere 1859’da The Army Medical School açılmıştır. Dinin ülke yönetiminde ve halkın üzerinde etkin olduğu 19. yy. başlarında İsviçreli pedagog Gasparin kiliselerin gücüne karşılık dünyanın ilk laik hemşirelik modelini önermiş ve 1859 yılında La Source adlı hemşirelik okulunun Lozan da kurulmasına öncülük etmiştir. Hemşireliğin dünyadaki gelişiminde temel taşları İngiltere ve Amerika oluşturmuş olup Florence Nightingale’in 19. yüzyıl ortalarında yaptığı çalışmalar, profesyonel anlamda mesleğin başlangıcını oluşturmuştur. Florence Nightingale’in Almanya’da hemşirelik eğitimi aldıktan sonra 1857 yılında St. Thomas hastanesi hemşirelik okulunun kuruluşu için çalışmalarını başlatmıştır. St Thomas hastanesi 1860 Haziran ayında hemşirelik eğitimi vermeye başlamış ve bir fon kurulmuştur.
Ülkemizde ilk olarak Antep’te 1912 yılında açılan hastanede azınlık grupların oluşturduğu kızlar için hemşireliğin kursları başlatılmıştır. Osmanlı’nın son dönemlerinde Almanya’ya olan yakınlık ve savaşların sık olması nedeniyle Rieder paşanın öncülüğünde 1902 yılında Gülhane Tatbikat Mektebiyle hastabakıcılık eğitimleri başlamıştır. Cenevre sözleşmesine müdahil olmamız ve can kurtarma teşkilatının kurulmasıyla 1911 yılında Kızılay’ın açılışı gerçekleşmiştir. Özellikle Balkan savaşlarında aktif olan Kızılay, Besim Ömer paşanın çabalarıyla teşkilatlanma ve hemşirelik eğitimi için büyük çabalar harcamıştır. 1912, 1914 ve 1920 yıllarında çeşitli teşkilatlarda özellikle Rum ve Ermeni kızların çoğunluğu oluşturduğu hastabakıcılık kursları açılmıştır. Ülkemizde ilk kez hemşirelik, okul vasfında 1920’de Amerikan Amiral Bristol Hastanesi’ne bağlı 26 aylık eğitimle hemşire yetiştirmiştir. Cumhuriyetten sonra ilk ulusal hemşirelik eğitimi veren okulumuz ise 1925 yılında Hilal-i Ahmer Hastabakıcı Mektebi adıyla açılmıştır. Türkiye’de modern hemşireliğin öncüsü olarak hemşirelik kurslarına gönüllü olarak katılan, yurt içi ve yurtdışında hemşirelik adına önemli çalışmalarda yer alan, hayatını hemşirelik eğitimine adayan, kadınların sosyal hayata dahil olmalarında etkin rol oynayan, modern bir Cumhuriyet kadını olan Safiye Hüseyin Elbi gösterilmektedir.
Hemşireliğin lisans düzeyinde ilk eğitimi 1909 yılında Minnesota Üniversitesi’nde, doktora eğitimleri ise 1960 yıllarda Amerika’da başlamıştır. Avrupa’daki ilk lisans eğitimini ise 1955’te Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu başlatmıştır. Dünyada tüm sağlık profesyonellerinin %60’nı oluşturan hemşirelik mesleği, 100’den fazla uzmanlık alanıyla ve 19,3 milyon lisans düzeyinde hemşire ile büyük bir küresel güce sahiptir.
KEMAL YILMAZ
UZMAN HEMŞİRE