Tüm hekimlerin ve sağlık çalışanlarının içinde yaşatma tutku ve mücadelesi vardır. Hastane içerisinde farklı farklı görev noktalarından o an meşgul oldukları işleri bırakarak bir odağa ışınlanırcasına koşuşturan birilerini görürseniz evet onlar yüksek olasılıkla sorumlu mavi kod ekibidir.
Bilindiği üzere mavi kod (2222), acil tıbbi müdahalenin yaşamsal önem arz ettiği, ekip çalışması gerektiren kardiyak, solunumsal arrest durumlarında ileri kardiyak yaşam desteği ve ileri havayolu sağlama yetki ve deneyimi olan sorumlu ekibin en kısa zamanda olay yerine ulaşmasını sağlamayı hedefleyen prosedürdür.
Mavi kod ekibini genellikle anestezi ,acil servis, dahiliye uzmanları, sorumlu hemşire, anestezi teknikeri, acil tıp teknisyeni ve güvenlik görevlisi arkadaşlarımız oluşturmaktadır.
Hayati fonksiyonlarda geri dönüşsüz hasarlar oluşmaması için uzman müdahalesinin ilk 2-3 dakikalık sürede başlatılması önerilir. Bu nedenle gerekli ilaç ve ekipmanları içeren acil müdahale arabalarının ve defibrilatörün hazır, çalışır ve hızlı ulaşılabilir olması önemlidir.
Sıklıkla acil servisler, girişimsel radyoloji, MR, tomografi, kan alma üniteleri, kritik hasta bakımı yapılan servisler ve poliklinik odalarında müdahalelere gidilmektedir.
Mavi kod uygulamalarını değerlendiren pek çok çalışma maalesef bu acil durum aktivasyonunun yaygın olarak yanlış kullanıldığını göstermektedir. Ülkemiz acil hekimlerince yapılan klinik bir çalışma mavi kodun %9 kardiyak arrest gelişimi, %12 presenkop, %13 göğüs ağrısı varlığı,%20 bilinç durumu değişikliği, %21 konversif bozukluk, %25 hemşire ve hasta bakım personeli endişesi ile aktive edildiğini ortaya koymuştur. Yine bu çalışmada kod anonsunun iptali de hiç azımsanmayacak düzeydedir. Bu tablo bizlere %91 oranında sistemin hatalı/gereksiz alarme edildiğini göstermektedir.
Mavi kod alarm sistemini aktive eden sorumluların acil durumu tanıma, ayırdetme ve yönetme bakımından bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesinin gerektiğini ortadadır.