Eczacıya kurulan kapan!

44 yıldır eczacılık yapıyorum. Buralara çobanlıktan geldim (şaka yapmıyorum).Mesleğimle ilgili kurum ve kuruluşlarda önemli görevler üstlendim. Mesleki yaşamımın ilk yarısında eczacılık mesleğinin grafik çizgisi yukarı doğruydu. Ne yazık ki 1998’lerden başlayarak, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ne seçilenlerin önemlice bir kısmı, konuşlandıkları yeri,milletvekilliğine taşıyan bir kaldıraç gibi görmeye başladılar.Bugünkü tiranlıklakarşı karşıya kalmamızdabaşı çeken eski TEB Başkanı Ecz. Mehmet Domaç’tır.Sayın Domaç siyasi geleceğini garantilemek için eczacının parasıyla hastaneler, okullar filan yaptırmıştır.Yani kendine ait olmayan parayla caka satmıştır!Bu olumsuz gidişatta elbette meslektaşlarımızın umursamazlığı da vardır. O halde‘medet yar’ bir çözüm yolu bulmalıyız!
Tartışılannispi temsil seçim sistemi,hoş olmayan ittifaklara ya dakoalisyonlara yol açabilir. Kaş yapayım derken göz çıkarmak da olası. Oysa çoğulcu sistem içinde iki önemli koşulu sağlayabilirsek çözümü deüretmiş oluruz diye düşünüyorum:
1-Özel/kamusal alan ayrımı yapmadan meslek odalarına üye olma zorunluluğu;
2- Seçimlere katılma zorunluluğu (Şimdiki gibi kıytırıktan dilekçeyle katılmama aymazlığı değil).
Bu tip bir yapılanma ve seçim, bazı meslek örgütlerinin devlete çelme takmasını da önleyecektir, tiranlığı da.
***

Neyse, biz başlıktaki esas konumuza dönelim. “Eczacıyakurulan kapan” demekle neyi kastediyorum?29 Ocak 2020 tarihinde on duyarlı eczacı odamızın imzaladıkları ortak bildiriden hareketle soru/yanıt biçiminde, kurulan kapanı anlatmaya çalışacağım.(Bu bildiriyi hazırlayıp meslektaşlarımıza ve kamuya sunanİstanbul,İzmir,Bursa,Gaziantep,Antalya,Tekirdağ,Mersin, Kocaeli,Kırklareli veMardin Eczacı Odaları’na teşekkür etmek boynumuzun borcu).
 

          1-Türk Eczacıları Vakfı Kurucular Kurulu kimlerden oluşuyor; getirilmek istenen değişiklik nedir?


-Türk Eczacıları Vakfı, dönemin Merkez Heyeti öncülüğünde 21 kurucu üyeyle1986 yılında kurulmuştur.Vakfın 21 üyesinden 18'i hayattadır.
-İstenen değişiklik, kurucu üyelere mevcut Merkez Heyeti üyelerinin dekurucu üye sıfatıyla eklenmesidir. Yani Kurucular Kurulu (mütevelli heyeti) 3'ü hayatta olmayan 32 kişiden oluşacak, bu üyeler ömür boyu vakıf üzerinde tek söz sahibi olan iradeyi oluşturacaktır. Hatta ölüm veya başka bir nedenle boşalan kurucu üyeliklere de bu kurul atama yapacaktır.

          2-Vakıf yöneticilerini hangi organ seçer ve süresi ne kadardır?
 

-Vakıf, kuruluşundan bugüne kadar vakıf senedinde belirtildiği şekilde, TEB Büyük Kongresi tarafından seçilen Merkez Heyetleri tarafından yönetilir.
-Halihazırda görev süreleri Merkez Heyetinin görev süresiyle sınırlıdır.

          3-Vakıf senedinde istenen yapısal değişiklikler ne getirecek?
 

-Bugüne kadar Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongresi tarafından seçilen Merkez Heyeti görev süreleriyle sınırlı olmak üzere aynı zamanda vakıf yönetimini de oluşturmaktayken, yönetim kurulunu Vakıf Kurucular Kurulu seçecektir. Yani Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongresinin iradesi yok edilecektir.

-Taslakta, yönetim kurulunun 7 kişiden oluşacağı; 4 üyenin Merkez Heyeti içinden, 3 üyenin Kurucular Kurulu içinden seçileceği yer almaktadır. Ancak Merkez Heyeti içinden hangi 4 üyenin seçileceğine Merkez Heyeti değil, Kurucular Kurulu karar verecektir.(Ya, inanılır gibi değil. Eğer Kurucular Kurulu içinde bu işe ağzı sulanan/sulananlar varsa pes derim!?)

-Taslakta vakfın gelirleri arasında,Türk Eczacıları Birliği gelir-gider farkının %10'unun vakıf hesaplarına aktarılması zorunlu hale getirilerek Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongrenin iradesi bu madde ile yine yok edilecektir.(Affedin beni: Şimdi hayatta olmayan çok değerli bir köylü büyüğümüz bana şöyle demişti: “Bak Arif, sövmek günah diyorlar ya eğer sövgü doğru adresegidiyorsa sevaptır”. Işıklar içinde uyu Burdur Aşağımüslümler Köyü muhtarı Veli Ceylan dayım. Ha bu arada unutmayın, söverseniz zokayı yutarsınız!)

-Taslakla, Türk Eczacıları Birliği’nin iştiraki olan iktisadi işletme (İthal İlaç) ve 35 bin üyesi bulunan Yardımlaşma Sandığı yine Büyük Kongre iradesini ve Eczacı Odalarımızı yok sayarak eczacı kamuoyunun da bilgisi dışında vakıf
aktiflerine devredilmiş olacaktır.

          4-Dayatının düşündürdükleri?


-Türk Eczacıları Vakfı Yönetim Kurulu, vakfın sahibi olduğu şirketlerin yönetim kurulları, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve Denetim Kurulları yaptıkları görevler nedeniyle toplantı ücreti veya huzur hakkı adı altında herhangi bir ücret almıyor. Ancak bu taslak gerçekleştiğinde Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine huzur hakkı adı altında ödeme yapılacaktır.

-Mevcut Merkez Heyeti üyeleri,temsili tabana yayma gerekçesiyle kendilerini yaşam boyu kurucular kurulu üyeliğine atamış olacaklar. (Dikkat: Merkez Heyeti üyeleri zaten tabanı temsil adına üst örgütte görev yapmaktadır.)
 

          5-Vakıf gelirini nereden sağlar?Bu kadar gürültü koparmaya değer mi? Kaç kuruşluk şeyden bahsediyoruz ki? 

-Vakfın sermayesi ve geliri, TEB Büyük Kongresi tarafından belirlenen tutarda TEB kaynaklarından yapılan bağışlar, vakıf iştiraki şirketlerin gelirleri ve yapılan diğer bağışlardan oluşmaktadır.

-Türk Eczacıları Vakfı; NOVAGENİX, TEB ARTI SİGORTA ve TEBEM şirketlerinin %100, EGAŞ'ın ise %99'dan fazla hissesine sahiptir. Yani bu şirketlerin sahibi Türk Eczacıları Vakfıdır.(Getirilmek istenen oldubittide bu şirketlerin yönetimleri, Türk Eczacıları Vakfı Yönetim Kurulu tarafından atanacaktır. Oysa mevcut durumda TEB Merkez Heyeti yetkilidir.)

***

Sonuç:
Sayın Merkez Heyeti üyelerimizin akıllı olduklarını biliyoruz da neden bu kadar aklı eczacı için değil de bireysel çıkarları için kullanırlar, orasını bilmiyoruz. Devasa bir holding büyüklüğüne ulaşan Türk Eczacıları Birliği’nin şirketleriyle yardımlaşma sandığının sermayesi babalarınızdan miras mı kaldı?
Utanmıyor musunuz benim paramın, eczacının parasının üstüne bağdaş kurmaya?

Türk Eczacıları Vakfının amacı, vakıf senedinin 2. maddesinde "…gerek eczacılık mesleği yönünden gerekse ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak nicelik ve niteliğe ulaşmasına maddi ve manevi anlamda katkıda bulunmak ve bu amaçla yeni kaynaklar yaratmak ve sağlamaktır."Dendiği halde Covid-19 salgını sürecinde eczacıya katkısı ne olmuştur? (Bana kredi faiz oranlarını düşürdük demeyin sakın, düşürmeseydiniz parayı satamazdınız.)
Bir de kalkmış “devlet eczaneler için korona önlemi alsın” demektesiniz. İhtiyacımız mı var? Bunca parayı zor günler için toplamadık mı?
Eczanelerin yeniden tasarlanması için bir çalışma yaptınız mı? Proje için paranız mı yoktu? Paranız yoktuysa(!)BİZİM PARALARI KULLANSAYDINIZ!
Eczacıya bir litre antibakteriyel solüsyon hediye gönderdiniz yüzünüz kızarmadan. Bizim yanımızda çalışan kahramanları hatırlamadınız bile be!
Yuh olsun size! Onurumuzu ayaklar altına aldınız, aldırttınız. Bizi angaryaya kurban ettiniz. Medula sisteminde bir maske butonu açtıramadınız ki hasta ilacını alırken maskesini de alsın. Devletten dilendiğiniz gibi hastalarımızı da dilenci yerine koydurdunuz be!
***
Son söz:Kendine kurulan kapanı görmüyorsa benim güzel meslektaşlarım tarih daha çok tekerrür edecektir!