Uzman tabiplerin mecburi hizmet süresi ve asistanların özlük hakkı konusunda düzenlemelere ilişkin Medikal Malpraktis Derneği’nin görüşü ve sürece dair değerlendirmesini sunuyoruz.
Asistan hekimler özlük haklarının düzeltilmesi için uzun zamandır sesini duyurmaya çalışıyordu. Tutulan uzun nöbetler ve nöbet ertesi izin konusunda mücadele veriyor, mobbingi duyurmanın ve mobbingle mücadelenin yollarını arıyor, sağlıkta şiddete karşı neler yapılabileceğine ilişkin çözüm arıyor ve atama süreçleri ile ilgili düzenleme yapılması için sesini duyurmaya çalışıyordu. Her ne kadar yönetmelikler, asistan hekimi yani uzmanlık öğrencisini uzmanlık eğitimi gören, araştırma ve uygulama yapan kişiler diye tanımlasa da; asistan hekimler çok yoğun iş yükü altında eziliyor. Bu yoğun iş yükünü çekilmez kılan bir diğer faktör ise mecburi hizmet sürelerindeki eşitsizlik idi. Tüm bu ağır çalışma şartlarında oldukça yıpranan ve sonunda uzman olan hekimlerin mecburi hizmet süreleri için yeni bir düzenleme yapıldı. Düzenlemeye göre uzmanlık eğitimini Sağlık Bakanlığı kadrosuyla Tıp Fakültesi’nde yapanların mecburi hizmet süresi, diğer uzmanların mecburi hizmet süresi düzeyine iniyor.
Uzman hekimlerin mecburi hizmet kavramı tam olarak nedir?
Mecburi hizmet kavramı, resmi adıyla devlet hizmet yükümlülüğü; uzmanlığını ya da yan dal uzmanlığını tamamlayan tabiplerin, Sağlık Bakanlığı tarafından atandıkları yere göre değişen 300 ila 600 gün süreyle görev yapması zorunluluğudur. Fakat bu sürelerde belirgin bir fark mevcut olup, bu süreler çalışılmadığı takdirde bazı haklar hekimlerin elinden alınıyordu. Bu uygulamada iller ve ilçeler sosyoekonomik gelişmişliklerine göre gruplara ayrılmaktaydı. Süreçte ise atama kararı ile birlikte Sağlık Bakanlığı kadrolarında uzmanlık eğitimi yapanlar yer değiştirme suretiyle, üniversite kadrolarında yapanlar ise atama suretiyle yeni görev yerlerinde görevlendirilmektedirler. Atama sonuçlarının ilan edilmesinden sonra, atama yapılan yerde hekimin göreve başlaması gerekir. Haklı bir mazereti olmadan, göreve başlanmaması halinde, hekim istifa etmiş yani müstafi durumuna düşmüş sayılırdı.
Sağlık Bakanlığı adına Tıp Fakültesi kadrolarında hekimlerin özlük hakkı nasıldı?
Bu kadro türünü seçen hekimler, Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan ancak Üniversite Hastaneleri’nde eğitim alan kontejanlarda yer almaktaydı. Buradaki hekimler Sağlık Bakanlığı’na bağlı olmakla beraber, Üniversite Hastaneleri’nde asistanlık eğitimini alır ve eğitimini tamamladıktan sonra uzman olabilirdi. Özel bir kadro türü olduğu için de haliyle dezavantajları mevcuttu. Bunlardan en önemlisi SBA kadrosundan istifa edilince memuriyetten istifa haklarından birinde azalma olmasıydı çünkü 657’den istifa edilmiş oluyordu. Yaptırımı ise usullü istifada 6 ay, usulsüz istifada 1 yıl memuriyete girememe cezasıydı.
Bir diğer dezavantajı ise SBA kadrosundaki uzman, asistanlık süresi kadar bakanlık bünyesinde çalışmak zorundaydı. Bu süreden önce istifa etmesi halinde ise, imzalamış olduğu kefalet senedi nedeniyle tamamlamadığı sürenin ücret ödemesini devlete yapmak zorunda kalıyordu. Kefalet senedine tek başına imzası yetmediği için 2 kefil buluyor ve kefillerin de senette imzası gerekiyordu.
Yeni düzenleme ile birlikte artık Sağlık Bakanlığı adına Tıp Fakülteleri’nde olan asistan hekimler için hizmet süresi eşitlendi
Eğitimlerini tamamlayan asistanların şu an görevlendirme süresi kadar olan ve kuruluşlarda yerine getirilen hizmet yükümlülüğü kaldırıldı. Bu asistanlardan artık yüklenme senedi, kefalet senedi alınmayacak. Uzmanlık eğitiminde çeşitli sebeplerle başarısız olmaları veya kendi istekleri ile uzmanlık eğitimini bırakmaları durumunda ise, hizmet yapma zorunlulukları artık bulunmayacak. Bu düzenlemeler eskiden Sağlık Bakanlığı adına Tıp Fakültesi kadrosunda bulunan hekimleri de kapsamaktadır. Süresi dolan mevcut ise borçsuz bir şekilde ayrılabilecek ve müstafi olanlar bu seferlik Sağlık Bakanlığı adına Tıp Fakültesi kadrosu yazabilecek. Uzun ve meşakkatli çalışma düzeni içerisinde yoğun mobbing, sağlıkta şiddet, 36 saat nöbet ve nöbet ertesi çalışma gibi durumlardan yıpranan asistanlar için her ne kadar bekledikleri kapsamda iyileştirici bir düzenleme olmasa da, başlangıç için yine de yüreğe su serpen bir düzenlemedir. Umarız süreç içerisinde nöbet, nöbet ertesi çalışma ve maaşta da iyileştirmelerin yapıldığı düzenlemeler de yapılır.
Av. Pelin GÖKTUĞ
Medikal Malpraktis Derneği